Tolga çevik'in sen kimsin diye bir filmi vardı. Ya da ona benzer Bi isim işte.
O günden sonra Türk komedi filmlerine gitmemeye karar verdim. O ne çekilmez işti öyle ya.
Ha yine gittim tabi. Aile arasında filmine. istisna oldu O baya güzeldi.
dabbe.Korktuğumuzdan değil uyukladığımızdan, Bizim kolejdeki yatakhanede geceleri tuvalete gidip gelmek bile daha korkunç bir deneyimdi.
Gittiğim ilk ve son Türk korku filmi oldu, bu sayede teşekkür etmem lazım, diğer filmlere acaba iyi midir diye merak edip giderek boşuna para harcamaktan kurtardı beni.
(bkz: talented mr. ripley) fakat film kötü olduğu için değil film aşağı yukarı 3 saat süren bir filmdi ve acil işim olduğundan sinemayı terk etmek durumunda kalmıştım, sonradan izledim filmin tamamını onun dışında da hiçbir zaman sinemayı terk etmedim.
olmayan filmdir. ilk yarısını ne kadar sevmesem de ben programımı o filmin tamamında o salonda olmak üzere tasarlamışımdır. bu yüzden çıkarsam o vakti doldurmam gerekir. ayrıca ilk yarısı kötü olup ikinci yarısında kurtarabilir film kendisini.
ajan ajana karşı deyince tav olduk, dedik kesin tam gaz aksiyondur, oh yeah. tam gaz erotik çıktı. mide bulandırdı. kanki sevgili kapışmacası aşkı memnu'dan beter sahneler, başroldeki hanım abla yaşlanmış, hala ben de iş var demek için mi bu filmi çekmiş anlamadık. hayattan soğuttu. neyse ki "parasını verdik sonuna kadar kullanalım" tipi insandan değiliz . *
sevgiliniz uzak mesafede yaşıyordur. yanınıza gelmiştir. siz de hayıflanırsınız normal sevgililerin yaptıklarını yapamamaktan. sinemaya bile gidemiyoruz dersiniz. sonuç itibariyle vizyondaki popüler filme gidilir. filmin ilk yarısı bittiğinde sevgiliye dönüp: hadi çıkalım filmden, ben seni çok özledim, ne konuşabiliyoruz ne yüzünü görebiliyorum karanlıktan denir.
o film de tesadüfen (bkz: aşk tesadüfleri sever) dir. meğer olay filmin ikinci yarısındaymış ama olsun hiç de pişman olmadım.