bugün

türkiye'nin 17 şubat 2010 tarihinden sonra daha bi ihtiyaç duyduğu düzenlemedir.
(bkz: rejimin tehlikeye girmesi)
Yargı Reformu Stratejisi ve Eylem Planı'nın son hali Türkçe ve ingilizce olarak yayınlanmıştır.

http://www.sgb.adalet.gov.tr/yrs.html
az evvel adalet bakanının şart olduğunu söylediği reformların en merakla bekleneni.
(bkz: zaruret)
acilen yapılması gereken ve güçler ayrılığı ilkesinin vurgulanması gereken reformdur.

fakat bugünlerde reform kelimesi; kurumların, "bağımsız kurum" olmaktan çıkarılıp, iktidar bünyesine yani yürütmenin tekeline bırakılması olarak görüldüğü için, reformdan ziyade kurumsallaşma olarak algılanacak durumdur.
Anayasının köhne olduğu propagandasıyla beraber, anayasa değiştirilip yargının siayasi güçlerce secilmesini amaçlayan olgu.
inkılapçılık ilkesi çerçevesinde chp tarafından yapılması gereken hukuk yenilikleridir. diğer partiler de bu yenilikleri yapabilir ama chp'yi kızdırmamak ön koşuluyla. chp kızdı mıydı her türlü pisliği yapar ve "ordu göreve" diye bağırmaya başlar.
demokrasilerin vazgeçilmez ilkesi olan hukukun üstünlüğü prensibinin önemini bir kez daha vurgulayaraktan acilen yapılması gereken reformdur. aslında yargıdaki sorun yarım asırdan fazladır süregelen ülkedeki siyasi kutupların yargı gücü üzerinde egemenlik kurma çabalarıdır.

şöyle ki yargı uzun bir süre devletin diğer kurumları gibi laik ve anadolu muhafazakarlığının dışında kalan siyasi görüşleri benimsemiş kişiler tarafından yönetilmiştir. akp iktidarından sonra merkez-çevre kuramına göre merkezde yer alan bu siyasi görüşün konumu sarsılmıştır. çevre konumundaki anadolu muhafazakarlığı, akp hükümeti ile yargıda merkezi ele geçirme girişiminde bulunmuştur. özetle yargıda ve diğer kurumlarda yaşanan güç mücadelesi budur.

ancak başta da belirttiğimiz gibi yargı bütün bu siyasi güç mücadelelerinin dışında kalması gereken, ancak toplumdaki tüm siyasi oluşumlara eşit uzaklıkta bulunması gereken bir kurumdur. bu yüzden hükümet mekanizmasının partizanlıktan uzak durarak samimi bir şekilde 'herkese eşit uzaklıkta duran' ve 'siyasi grupların müdahalelerinden etkilenmeyecek' şekilde bir yargı sistemi oluşturmak için acilen bir yargı reformu yapması bir zorunluluktur.
tarihten abdurrahman yalçınkaya gibi anti demokratik insanları silmek için yapılması şart olan reformdur.
yapılması gereken bir reformdur. devlet ellerini yargıdan çekip bağımsız bir yargı organı oluşturmalıdır.
yargıyı bağımsız hale getirmesi beklenen reformdur. kendi kendini seçen yüksek yargının zincirlerinden alt düzey mahkemeleri kurtaracaktır.

nasıl bir yargı istersiniz diye bana sorsalar tarafsız yargı, hoşgörülü yargı isterdim. kendiniz gibi olmayanlara karşı tarafsız olamıyorsanız en azından hoşgörü gösterebilirsiniz.
son anayasa değişikliği teklifi ile gerçekleştirilmeye çalışılan reformdur. yargıyı vakti zamanında chp (o zamanki adıyla shp) zihiyetine mensup adalet bakanlarının * mezhepçi kadrolaşmasının boyunduruğundan kurtarıp ideolojik yaklaşımlardan, al gülüm ver gülüm sistemiyle işleyen kooptasyondan kurtarıp gelişmiş ülkelerdeki standartlara uygun hale getirmesi beklenen reformdur. haliyle chp bu taslağa doğal olarak karşı çıkmakta, ergenekon destekçilerinin yanında saf tutmaktadır. çünkü karşılıklı olarak kendi halktan kopuk zihniyetine sahip insanlar arasından birbirini seçen yargıtay-danıştay ve hsyk'nın normalleşmesi, avrupa birliği normlarına uygun hale gelmesi ihtimalinden rahatsızdır. anayasa mahkemesi üye dağılımının kendi ideolojisinden uzaklaşması riskinden korkmaktadır.
ülkenin stratejik noktaları gasp etmiş Derin devlet diye adlandırdığımız yapının son ayaklarınında yıkılması olayıdır.
devletin kuvveti diye tabir ettiğimiz yasama, yürütme ve yargı nın 3ünün fethinin son aşamasıdır. Zaten hali hazırda tbmmde otoriter bir üstünlükleri vardır. cumhurbaşkanı ise akp kökenlidir. anayasa mahkemesi başkanı akp yandaşıdır. yök gibi üniversiteleri ve rektörleri kontrol eden kurumun başında akpli bir isim vardır. ordunun ise sesini ergenekon, balyoz gibi önemli davalarla baskıcı bir şekilde kısmaya çalışan ak partinin hedef zincirindeki son halka olan yargıtay ve danıştayı da fethetmesiyle son bulacaktır. böyle vahim, önemli ve bir o kadar da halkın bilgi sahibi olmadığı, umursamadığı ve bunları görmezden gelmeye tam gaz hızla devam ettiği bir olaydır.
iktidarda olduğu 15 yılda yargı tamamen çöktü.
daha ne kadar anti reform yapabilir bilinmez.
hala türk yargısına güveni kalanlar sözlükteki Şule çet başlığına bakabilir.
cinayet kurbanı bu kadının başlığındaki onlarca entry katillerin isteğiyle mahkeme kararıyla silinmiş sözlükten.
Yargının Akp elinde oyuncak olması nedeniyle tatlısu aydınlarını, yeşil pasaport diye yıllardır çığıran bazı avukatları, AB'yi ve yabancı yatırımcıyı tavlamak için yapılan altı boş algı operasyonudur. Şartlar değişince 2010 referandumu sonrası ne olduysa daha beteri olacaktır. Gerçek yargı reformu Akp gittiğinde güçlü bir meclis, toplum örgütleri, barolar, üniversiteler, sendikaların vb. katılımıyla anayasa da değiştirilip bir daha hiçbir faşist iktidarın bozamayacağı şekilde yapılmalıdır.
Ne var reformda zengin ve siyasetçi korunamiyor da daha fazla mi koruyacaklar.
Hukukçuların ne kadar adaletsiz olduğunu göstermiştir

görsel