bugün

mikrofonun çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için "yuh" demek.
chicken graten yerine kitchen graten de israrci olmak. bilmiyor musunuz, besamel soslu hani diye uzerine tarfi vermeye kalkmak... hatta usenmeyip dialogumuzda yazayim:

lavinya ingilizceyi katlederken

l: did yu nov kiccin kraten

- m. j. ye bakar; lavinya ya bakar

l: vit besamel sos

- bakislar ve sessizlik hala devam eder...

daha sonra dilimin soyledigini kulagim duyar ve cikkin graten demek istedigimi soylerim. herkes kahkalarladir. hala... *
3 aydır çalı$tıgın $irkette artık neyin ne oldugunu ögrenmi$ durumdasındır.En azından sen öyle sanıyorsundur...
Her sabahki gibi yine sabah köründe gelip ofisi açmı$ımdır.Bir güzelde temizligimi yapıp,ortalıgı toparlayıp çalı$ılması gereken dosyaları ve çayımı önüme alıp patronumun mis gibi yatagından kalkıp öglen saatlerinde i$inin ba$ına gelmesini beklemekteyimdir.
Ve beklenen an gelir.Patron uykulu gözlerle içeri girer.
JiJi : Günaydın x bey ho$geldiniz
Patron : Günaydın kızım
JiJi : nasılsınız ?
Patron : ben iyi olduguma eminim peki ya sen ?
JiJi : teşekkür ederim.Gayet iyiyim.
Patron : bence hiç iyi gözükmüyorsun.Uykunu alamamış gibi bi halin var.
der ve odasına girip kapıyı kapatır.
O an aynaya bakıp kendimi bi göresim geldi.Acaba neyim bu kadar tuhaftı dememe kalmadı.
Aynada pijamalı halimle karşılaşınca yeteri kadar ayıldım...Ve o an beynimde $im$ekler çaktı.
makarnayı ısıtıp buzdolabına koymak.
bir kaç gün önce; iftar saatine kadar uyuyayım denir; uyunur. bir süre sonra zil çalar eticin kişisi zıplayarak yerinden kalkar servis geldi geç kaldım zile de bastılar diyerekten bir telaşla üstünü giyinir. * sonra inanılmaz derecede cişinin geldiğini farkeder. üstüne alelade geçirdiği tek bir gömlekle dışarıya çıkar bu sırada anne komşuyla konuşmaktadır. belden aşağısı çıplak bir şekilde annenin ve komşunun bakışlarıyla karşılaşılır ki o an kafanın anca dank ettiği andır. zile basan komşudur. tuvalete telaşla koşturan üstü formalı altı çıplak bir şekilde komşuya da rezil olunur.

olay eticin kişisinin halasının başından geçmektedir. halam ve eniştem son derece mutasıp bir çifttir. bir gün eniştem arkadaşını yemeğe getirmiştir.halam kuzenimi emzirmekte.. kapı çalınır halam göğsünü kapatmayı unutarak kapıyı açar. göğüş açıkta olunca misafirleri de kızarır bozarır kafasını eğerek konuşur bir şey de diyemez..ta ki eniştemin uyarmasına kadar. halam da tabii ki yerin dibine geçmiştir..

son derece dalgın olan eticin ailesinin bunun gibi daha pek çok dalgınlığı mevcuttur. hatta eticin kişisi dem alırken sürekli su koymayı unutmasını da buna bağlamaktadır..
siyah olmuş gökyüzünü görmezden gelip "dalgınsın ya!"
şemsiye almadan gideceğin yere adım atmaya başlamak...
dönüş yolu sırılsıklam, sucuk gibi oluyorsunuz * *
facebook'a girerken mail adresini copy paste yaptıktan sonra şifreyi de copy paste yapmaya çalışmak.
sigara içtiğini henüz kimse bilmiyorken; kulak arkası yapılan sigarayla bayram günü eve girip. evde bulunan ana baba, akraba akrap, döl döş herkesle tek tek tokalaşmak. yapılan kaş göz işaretlerini bir türlü anlamayıp oluşan sessizliği delmek için sakil sakil hareketler içinde bulunmak ve babanın sert kaşlarından esinlenerek ne oo baba senin ikramiye çıkmadı mı daha? ehe ehe die gülüp iyice boka batmak ve akabinde babanın sayısız küfürleriyle tanışmak, akrabaların dilinde yıllarca denyo olarak anılmak. dölün döşün maskarası olmak.
pisuvar a yanaşıp fermuarı açıp şeyi çıkartmayı unutmak. ve bacaklardan süzülen o sıcaklık ile kendine gelmek.
http://www.milliyet.com.t...uk%20dalginlik&ver=30
lokantadan hesabı ödeyip çıktıktan sonra garsonun elime döktüğü kolonya daha kurumadan sigara yakmaya çalışmam.
7-8 yaşlarımda yaptığım dalgınlıktır.

anlatayım;

saat 22 suları.oturma odasından parliament pazar gecesi sinemasi melodisiyle birlikte kart bir ses yükselmekte;

+evlat bi bakkala koş bakalım.sigara bitti.hem de bir çekirdek al.çıtlatırız.
-ya baba ya.saate baksana, daha yeni yıkandım üşürüm ben.hem yarın okul var.
+hadi lan.sıçtırtma ağzına.
-peki

bu diyalogu yaşayan ben, nemli saçlarımla kendimi ıssız ve bir o kadar da karanlık bakkal yolunda buluverdim.şöyle ki;
bakkala gitmek için önümde iki seçenek uzanmakta..

varan 1: uzun ama aydınlık yol.

varan 2: kısa ama karanlık yol.

eh ben de biraz türk olduğum için sizin de tahmin edebileceğiniz gibi "kısa ama karanlık yol" dan gitmeye karar verdim.önceleri herşey güzeldi.adımları bir bir atıyor start-finish duzlugundeki bakkala gittikçe yaklaşıyordum.tam son viraja girdiğim anda durdum.sokak lambası patlak, anlamsız bir ugultu..arkama baktım.300 metre yol gelmişim.onume baktım bakkala 100 metre kalmış.lan geri döner miyim.korkuyorum elbette.durdum ve düşündüm..ne yapmalıyım..

kararımı verdiğimi anladığım an gözlerim kapandı.bütün dünya daha bir karanlıktı şimdi.bu karanlık dünyada koşturmaya başladım.hiçbir şey görmüyordum ve dolayısıyla hiçbir karanlık güç bana zarar veremezdi..

köfteci süleyman abi'nin arabası hariç..

acı bir kafa sesiyle açtım gözlerimi.yerdeyim.arabaya çarpmışım.o park halinde ben hareketli.şaşkın tabi.bu kim diyor, kim bu mal?

inanılmaz bir acı kafamda ve ince, meltem gibi bir sıcaklık.tekrar düşünmeye koyulacaktım ki, ağlamaya karar verdim.götümü yırtarcasına ağlıyordum.

-babaaaa.kafamı vurduuuumm.babaa.

-arabaya çarptı.babaaaa.

koşturdum eve doğru.gözlerim açık bu sefer.

kapıya vardığım anda, ortalık feryad, figan.bir sürü soru.babamdan ilkkez o anda öğrendiğim küfürler.kendimi hastanede buluşum.

dikiş masasına oturdugumda anladım sıcak meltemin kan oldugunu.

şimdi siz dalgınlık deyin, olsun varsın.ama ben mallık derim buna dostlar, mallık.yemin ettim bir daha gözlerim kapalı koşmamaya.
lan onu bırak batman kaçmıştı.çok üzülmüştüm batman'e çook.
elektrikli iki ytl lik kahve makinasının içine metal kaşık koymak.
Aklınızın bir önceki olayda kilitlenip kalmasıdır. Hastaneden akrabai tarukatınızın en yaşlı kimselerine ilaç yazdırıp, çarşıya geçersiniz ama hala hastanenin etkileri üzerinizde gözlemlenebilmektedir. Alış veriş yaptığınız adama dönüp 'iyi günler' yada ' hayırlı işler' demek yerine 'geçmiş olsun' deyiverirsiniz. Eeee tabi durum düzeltmek yerine ortamdan kaçmak en pratiğidir der ve topuklarsınız.
internetin kesilmesinden sonra bilgisayardan google'a girip "interneti nasıl geri bağlarım" olarak aratmak. 10 dk araştırdım şerefsizim.
Televizyonda reklam çıkınca evdeki bütün veletlerin kılıçtan geçirilmesi işlemidir. Diziye kendini kaybetmişcesine odaklanan anneanne araya reklamların girmesiyle acayip hararetlenir ve çemkirmeye başlar 'hangi velet değiştirdi gene bu kanalı bir elime geçirirsem parçalıycam onu'
Sonrasında veletler savunmaya geçer ' ama anane reklamlar çıktı biz bişey yapmadık reklam bitince kaldığı yerden devam edecek dizin'
tabi bu kelamı duyan anneanne dalıp gittiğini anlar 'amanda kuzucuklarım benim ananelerini avuturlarmış da hanimişde minimişde kuzularım'. Allahtan daldığı uykudan uyanır yoksa sonu felakettir.
bi gazete satan büfeye girilir. XxX gazetesi istenir. Gazete o gün IQ testi verir.
-Merhaba iyi günler
+iyi Günler canım.
-Bir tane XxX gazetesi alabilir miyim?
+Buyur.
-Abi bunu ICQ testi nerede ?

Adam Allah'tan duymadı.
bir derdim var aparatını kullanmak suretiyle moderasyona "selamlar, bir yazarın, diğer bir yazarın özel mesajını, ondan izinsiz sözlükte yayınlaması günah mıdır?" şeklinde bir mesaj yollamak.
sol frame i yenilemek için bugün yerine dün'e basmak, frame in başında "roberto carlos(388)" yazısını görmek, öldü diye karalar bağlamak... bir anlık...
eve girip anneyle şakalaşıp,üstünü değiştirip,ardından buzdolabına atıştırmalık bişeyler var mı diye bakıp,bilgisayarı açıp tam oturacakken babanın telefona bıraktığı çağrıyla kendine gelmek."noluyo lan?ne alaka? ne diye çağrı yapıyo bu adam?" derken bi anda hatırlamak babanın kapıda beklediğini,kapıya kadar kendisinin sizde kalan poşetini almak için beraberinizde geldiğini.
baba lan. bildiğin baba. unuttum koskoca adamı kapının önünde.

suratı gülmekten kıpkırmızı olmuş bişeklde balkona çıkan kızını görünce baba daha da dellendi tabi.poşeti de tam suratına denk getirdik anasını satim.
hikayenin devamını da fazla deşmeyelim artıkın.
(bkz: itü sozluk e üye olmak)
(bkz: mont denemek için deneme kabinine girmek)
izmir de bir türk telekom bayisine girip yine izmir e ait bir numarayı aramak ve ısrarla 0232 alan kodunu girmek. meşgul sesi ile karşılaşınca sinirlenmek ve görevli kadına en ukala ses tonuyla "bu telefonlar bozuk mu, şehirler arası görüşme yapamıyorum, ne biçim yer burası" demek. kadının "alan kodunu tuşladınız mı beyefendi?" diye sorması üzerine daha azarlar bir ses tonu ile "evet 0 232 yi çevirdim meşgul çaldı" demek...
akabinde bayideki küçük çocuklar da dahil olmak üzere herkesin kopması, yüzünüze bakarak salyalar içerisinde gülmesi. * *
taksi dolmuşta arka koltukta bir poşete kusmakta olan ablaya selpak çıkarmak için el atılır çantaya, bir yandan da acele edilmektedir.elinize gelen ilk selpak cinsi şeyi büyük bir hevesle çıkarırsınız ve eliniz kalır havada. zira çıkardığınız orkiddir.
haşlamaya çalışılan yumurtaları yakmak.*