çocukluk arkadaşımın hayatını kurtarmak için girdiğim girişim sonucu ayağımın kırılması ve buna bağlı olarak sınıfın en çalışkan öğrencisi iken 5 dersten zayıf almam okuma hayatımın içine sıçılması. uzun bir dönem koltuk değneği ile yürümem. halen ufak bir sakatlık kaldı ve bu şahsiyetin evlenip selamı sabahı kesmesi.
birde bir akrabamın başını birden fazla beladan kurtarmam ve en sonunda yapmasaydın banamı sordun demesi en basiti iki kişiden dayak yiyecekken küçük dili gözüküyordu.
Evlenmek. Ne güzel yürütüyorduk ilişkimizi. Resmen mahalle baskısı yüzünden evlendik. Evlenmek kötü değil bu arada. Çünkü evlenince iş bitmiyor, hani çocuk hani çocuk diyorlar. Sonra al sana asıl enayilik ve çocuk doğar. O zaman anlarsınız nasıl bir kazık yediğinizi.
yalan söyleyen kimseyi affetmeyin çünkü yalan söylemek alışkanlık, bağımlılık gibi bir şey. vazgeçmesi, bırakması çok zor. salıverin gitsin terbiyesiz.
kendimi hiç enayi yerine koymadım bu zamana kadar. enayilik yaptığımı düşünenler oldu. kesinlikle olmuştur yani olmaması imkansız. bakış açısıyla kendini tanımakla alakalı. ben hiçbir şeyi enayilik adına yapmadım. bunun bir kesin hükümlülüğü yok çünkü. enayilik olduğuna karar verenler sizi kıskananlar da olabilir yani.
Değer vermeyeceğini bile bile, asla değişmeyeceğini bile bile biriyle uzun süre arkadaşlığımı sürdürdüm. Kıskanıyordu beni ağzıyla söylüyordu. Problemleri var boşver yanında ol diyordum. Sen de tek bırakma. En sonunda enayiliğime doydum da iletişimi kestim.