anneyle izleniyorsa; necl ve leyla adlı sevimli ablalarımızın ibretlik hikayelerinden bilumum senaryolara başrol olmak, allah o ferhundenin cezasını versin onun gibilerin o yılan gözlerinden kendini sakınmak, hele o oğuz yok mu allah korusun aman diyim allah düşmamın başına vermesin ve türevlerine vurulan tahta olmak, anket doldurmak...
Çok sevdiğim bir arkadaşım dizi yüzünden beni bırakıp diziyi seyretmesi ve daha sonrasında da bana kıyamayıp tekrar benle konuşmasına vesile olması. ***
kiz kardesinin suratina ceket etek vs. atmak. Erkeklere güvenmemek herkes Oguz gibi olur korkusu. Ferhunde gibi bir yengenin olmasindan korkmak. Kizina güvenememek yazik kizina ne kadar güveniyordu hepsi sirtindan vurdu demek. allah korusun diye tahtaya vurma tiki olmak. ooo say say bitmez. psycho bir dizi.
leylanın sürünerek can vermesini canı gönülden istemek. dizi lan bu abartma diye kendine kendine kızmak. dizi mizi banane be ölsün aptal diye monologlarla delirmeye başladığını hissedip, nooluyo bana diye üzülmek. son olarak bir kere daha leylaya sövmek.
sopranos u seyredince mafya olasım gelirdi, yaprak dökümü nü seyredince ali rıza bey gibi kalpkrizi geçiresim, ferhunde gibi fingirdeyesim, hayırsız evlat gibi hapse giresim geliyor. çok mu etkileniyorum acaba?
yüz ifadelerinden anlam çıkarmaya çalışmak.
dizide o kadar gereksiz sahne varki görüntü birçok defa oyuncuların yüzlerinde sabit kalmakta. böylece hikayenin ne kadar elim bir hal aldığını oyuncunun yüz ifadesinden cıkarmamız gerektiğini bize anlatmaya çalışıyorlar herhalde. ya da ben fazla dikkat ettiğim halde diziden birşey anlayamadım ve bunu uydurdum.
kardeşin bakkaldan 10 dakika gecikmesiyle babanın, kardeşin evdeki bütün resimlerini yere atıp kırarken "benim böyle bir oğlum yok diye bağırması".
-baba sakin ol karımla kaçmadı 10 dakka gecikti.