Liberal politikalar uygulanan ekonomik sistemler de gayet verimli ve win/win esasina dayanan kamu yatırım modeli. Bu modelde, kamu yatırımı devlet yerine şirket yada sirketler tarafından yapılır ve kamu yatiriminin geliri belirli süre için söz konusu sirket yada şirketlere bırakılır. Burada ana amaç, devlet hazinesinden para çıkmamasidir. Ulkemizdeyse, bu yatirimlarin teşviki için devlet garantisi verilmektedir. Hepimiz bu devlet garantisinin ülkemiz de neden verildiğini biliyoruz diye düşünüyorum.
Bu aynı şu duruma benzer. Bir telefon almak istiyorsunuz ama o telefonu alamıyorsunuz pahalı geliyor yabancı bir adam onu alıyor kullanıyor kullanıyor ve çizik bitap şekilde sana veriyor. Al kullan diyor.
bu yıllık geçiş garantisi o denli öcü bir şey değil
bu garantinin üstüne çıkıldığı anda anlaşılan oranda kamu kar alıyor
devlet yatırım yapılırken hiç para harcamıyor akabinde ilk senesinde kar ediyor
yani bildiğimizin aksine garanti veriliyor lakin devlet geçilirse de geçilmezse de para ödüyor durumu başkaymış
devlet para harcamıyor yapılırken, 2 sene garanti altında kalınsa ve para ödense
sonraki senelerde garanti üstüne çıkıldığı takdirde sürekli devlet kar edecek, sonradan da kar etmezse dediğinizi duyar gibiyim
melbourne'de 1999'da yapılan citylink yolu ilk senesinde 132.000 araç geçişi garantisinin altında kalıyor, halk isyan ediyor tabi
yatırımcıyı zengin ediyoruz diye, bugün yoldan ortalama geçiş 749.000 aracın üstünde, yani biraz sabır ve zamanla bu yid'lerin
yap işlet voliyi vur devret şeklindeki sistemdir. ulan o avrasya, osmangazi ve 3.köprünün sahibi her kimse 7 göbek sülalesinin hayatı kurtuldu. devletten kredi alıp inşaatları yapıyorsun sonra oturduğun yerden devlet garantili para oluk oluk geliyor. sağ cebinden alıp sol cebine koymana gerek bile yok kredi borcu kadarı meblağı almazsın oraya aktartırsın kalan parayı hesabına geçirtirsin. hayat bazılarına çok güzel olm ya..
Yap işle devret nedir ya her şey bu sistemde madem verdiğimiz şirketler kâr edebiliyor biz de ederiz inatla her yeri 24-25 seneliğine veriyoruz bir de garanti ediyoruz siz zarar ederseniz biz bu zararı karşılayalım diye cebimizde para yok hala gösteriş peşindeyiz.
Bu sistemi türkiye ye getiren turgut özal idi. Yabancı sermayeyi ülkeye daha çok çekebilmek için getirilmişti. Henüz kar edildiğini de ne gördük, ne duyduk.
bir projenin işletme gelirlerini hayata geçiren firmanın ciro etmesi ve belirli süre sonunda projeyi sahibine teslim etmesiyle son adımı tamamlanmış olan sistemdir. sistemin amacı proje sahibinin her hangi bir şekilde maliyet olmadan bu projeye sahip olmasıdır. son yıllarda ülkemizde yapılan ve yapımı devam eden bir çok kamu yapısı bu yöntemle kazandırılmış fakat olması gerektiği gibi yapılmamıştır. özellikle köprü ve otoyollar için verilen geçiş garantileri hazineye oldukça yük olmaktadır. eğer ki proje belirlenen sürede müteahhite istenen karı sağlamıyorsa gerçek geçiş sayıları karlı değilse zaten fizibil değil ve bu sistemde yapılmamalı demektir. bir başka bakış açısı da; eğer ki müteahhit bu sisteme göre kar edecekse, söz konusu kar kadar düşük bir bütçeyle hazine kendisi de yapabilirdi.
2018 de 3.5 milyar tl ödeme yapilmis hazineden bu köprü ve yollara.
2019 da 4.5 milyar tl ödenek ayrilmis.
Devletin kasasindan 1 kurus cikmamis hali bu. Allah korusun cıksa, donsuz gezeceğiz.
Yol,köprü, hastane ihtiyacı varsa özel sektor bu ihtiyaca gore yatirimlarini yapar. Özel sektor yatirim yapmiyorsa o proje yapilmazbu kadar basit. Proje icat edip müteahhitleri bu projelere dahil edip bunlara müsteri garantisi vermenin savunulacak bir seyi yok.bu projeler hayati projeler degildir ki devlet bunlara müsteri garantisi versin ?
--spoiler--
Türkiye'de mevcut yap-işlet-devret projeleri arasında havaalanı projeleri 68.5 milyar dolarlık sözleşme değeri ile ilk sırada…
Enerji projeleri 25.8 milyar dolar ile ikinci…
Karayolu 18.3 milyar dolar ile üçüncü… Sağlık tesisi 11.5 milyar dolar ile dördüncü… Toplam
225 projenin tutarı 165 milyar dolar.
--spoiler--
2017 de otoyol ve köprüler için geçiş hedefi tutmayınca 3.6 milyar tl ödenmiş.
2018 in ilk 8 ayı için de 3 milyar tl civarı bir ödemenin yapılacağı yazıyor haberde.
devletin ekonomiye neden müdahale etmemesi gerektiğinin ders niteliğindeki örnekleri bunlar. sadece hükümetin yanlışları olarak okumamak gerek. devletin ekonomiye el atması sonucu kredi garantörlüğü, müşteri garantörlüğü gibi şeyler ortaya çıktı.2000 li yıllarda da bankaların borcu devlete kalmıştı.
hea aynen liberalizm sömürü yea. devlet ekonomiye el atmalı, yol yapmalı,köprü yapmalı yea.
O kadar güzel bir politikadır ki yedi göbektir hizmet ettiğiniz vatanınızdaki bir köprüden geçerken, bir otobanda seyahat ederken ücret ödersiniz. Ev sahibi olduğunuz halde kira ödemek gibi. Süper.