eşkiyaların kibar olduğu zamandan
adamların kadınları müjganından öptüğü sokaklardan
geçtim büyüyorum ara sıra yalanla
yazıyorum içimi şu odamda,
değiyor başka hayatlara
başıma bin bir bela gelir bu ruhumun yüzünden,
ben onun gönüllü işçisi
bu devirde söylenir mi böyle yangınlı şiirler?
ben o geçmişin misafiri.
yüksek kaldırım’da bir akşam
tanır felaketim seni
başında kasketin senin
içinde kasvetin
cadde-i kebir gibi,
yakarlar beni çaresiz
bakarlar ardımdan çocuklar
firari mahkum gibi.