bugün

ağır mı oldu...
tabir bulamadım affola...

efendim henüz bilgisayar başına oturduğumda karşılaştığım şok haberin etkisi ile sarf ettiğim beyanat.

"bekir coşkun'un işine son verildi"...

kim tarafından?
tarafsız olmakla, bağımsız, bağlantısız olmakla övünen habertürk medya gurubu tarafından...

"he neden şok oldun ki olacağı buydu" diyeceksiniz...
evet zaten bekleniyordu bu.

tıpkı zamanında çölaşan'ın hürriyet'ten kovulması gibi.
bu da bekleniyordu.
ama benim asıl hazmedemediğim şey, 24 saat halkın gözünün içine baka baka yalan söylemeleri, "tarafsızız" demeleri...

iğreniyorum arkadaş...
akp den iğreniyorum, baskıcı rejiminden, yaratmak istediği korku imparatorluğundan iğreniyorum...
yalak insanlardan haz etmiyorum.
yalak basından...

gözümün önüne hasan tahsin geliyor...
gazeteci.
tek başına son mermisine kadar yunan gavurunu yere deviren kahraman gazeteci...

halkın gözünün içine baka baka hasan tahsinleri, abdi ipekçileri, uğur mumcuları örnekleyen tiksinç şerefsizlerden iğreniyorum.

gazetecilik onurundan yoksun kitlenin gazeteciyim demesinden iğrendiğim kadar...

bunları kendilerine de yazıyorum.
mail atıyorum, üşenmiyor dolmakalem ile çizgisiz beyaz kağıda yazıp postalıyorum.

hiçbiri cevap veremiyor...
cevap verecek onurları haysiyetleri yok zira.
hepsi satılmış.

tıpkı şu aşağıdaki başlığın içeriği olan yazar gibi;
(bkz: atatürk rahibesini bırak takunyalı aşifte ye bak/#9101408)
hemen hayal edelim. kanal a da referandum öncesi yayınlanan ana haber bülteninde 12 eylül de işkence görmüş bir kişi konuktur. spiker adamın anılarını ve duygularını zorlar da zorlar, en sonunda adam ağlamaya başlar ve ağzından hakaretler çıkar. adamı büyük bir iştahla ve sırf kendi çıkarı uğruna gazlayan, manipüle eden sipiker bu noktada adamla işi bitince birden adama kızıverir ve azarlar. insanların duygularının sözde habercilik adına sömürülmesi şöyle dursun bir de insanları istediği şekilde, istediği kadar duygulandırmaya zorlayıp duygulanmaktan bihaber olan spikeri kınıyorum valla.
habertürk gazetesinin artık zaman gazetesi ve taraf gazetesi ile aynı kategoriye girmesi ile oluşan ve hükümetin eleştirilmesi ile ünlü bir yazarın oyuncak edilmesi yavşaklığın su yüzüne çıkmasıdır.
padişaım çok yaşa diyen yazarların rağbet görmesidir.
yandaş derken kime göre yandaş yada hangi siyasi görüşe. tamam adamlar saf katıksız birer yavşaklar ama diğer medya kanalları, gazeteleri de diğer siyasi partilerin yandaşı değil mi?