Psikanaliz kitaplarımdan birinde söyle okumustum: insanların üç yüzü vardır.birincisi yakın cevresine ve ailesine karsı gösterdigi, ikincisi tanımadıgı insanlara karşı gösterdigi, ücüncüsü kimseye göstermedigi, yalnızca kendinin bildigi. Hatta bazılarımızın kendi iç yüzünden bi haber oldugu. Yalnızlık o yüzü tanımaya yarar. insanın kendiyle özdeşleşmesini saglar.
Aslında iyidir yalnızlık. Sahte insanlarla evcilik veya aşk oyunu oynamaktansa yalnız yaşamayı yeğlerim ki öyle yapıyorum. Evlilikten, aşktan korkmak değildir bu. Ama kötü bir birlikteliktense kaliteli bir yalnızlık tercihimdir.
Gecenin bir yarısı istediğin gibi takılmak. Mesela ben odadan mutfağa geçerken parmak uçlarıyla gidip ahaliyi rahatsız etmeden su içmek zorunda kalıyorum ama yalnız olsam halay çekerek su içerdim. Ya da televizyonu öğlen vakti gibi sesli izlemek gibi şeyler çok güzel olurdu.
Gerçek bir yalnızlık yaşamıyoruz ki. Her yer insan, bitmek bilmeyen bir gürültü. Gerçekten kendimi dinleyebildiğim tek zaman herkes uyuduktan sonraki o sessiz saatler, ki o da bazen olmuyor.
kafanızı ütüleyecek birilerinin olmamasıdır ve işi düşünce arkadaşlığı hatırlayan insanların etrafta bulunmamasıdır. Bu aralar, böylelerinden çok bıktım.