sen beni sevmediğini, nefret ettiğini, bir başkalarıyla olabileceğini anlatıp, elimi sıkmak bile istemediğin gece ben sana son kez sarılmaya geliyorken, kafamda belki bir gün yine eskisi gibi sever düşüncesiyle koşup gelsem bile, o gece yaşadığım hayal kırıklıklarını sana buradan betimlemeye kalksam inan bana konyanın yüzölçümü, ağrı dağının boyu, istanbul nüfusu az gelir ve inan bana sana sevgimi anlatmaya kalkışsam allah'a şirk koştuğumdan kısa sürede çarpılır, cehenneme düşerim ama allah için değil seninle geçiremeyeceğim bir saniye için yanarım.
bazen evcil hayvanımla konuşuyorum sözlük. (daha önce de odamdaki çiçekle konuştum. ama onun mevsimi geçti kurudu. belki de beni dinlemekten sıkılmıştır bilemiyorum. şizofren ya da başka bi şey değilim ama merak etmeyin * sadece duygularımı insanlarla paylaşma konusunda iyi değilim utanıyorum yani anlatmaya.)
cevremde o kadar insan var. surekli herkesle iletisim halindeyim. asosyal degilim (ama ulu da yaziyorum hahaha) lakin cok yalnizim be sozluk. bi hayirsizin pesine takilinca insan cevresini goremiyor, butun islerini erteliyor, hayatini boka ceviriyor. siz siz olun kimseye fazla baglanmayin. tek cumle yetmedi bana.hadi selametle..
etrafın yanıyor ve seyrettiğin bu yangın sana soğuk geliyor, asıl yangının ise senin içinde gerçekleştiğini düşünüyorsan, yalnızsın.
not: her şeyin bir sebebi var ise, içinde barındırdığın bu yangının da bir sebebi olmalı. etken ve edilgen olarak kendini ikiye ayırsan bile, yalnız değilsin.
(bkz: yalan yalnızlık)