yalnızlığın içinden çekip alıp sonra yine o yalnızlık duygusu ile baş başa bırakılacaksa yalnızlık yaşayan insan için artık daha da zor olacaktır yalnızlık.
hayatının amına koymaktır, dengesini alt üst etmektir. buradan bu vesileyle eski sevgilime sesleniyorum. ulan aşağılık zilli. ne güzel de alışmıştım yalnızlığa. efendi efendi şarkılarımı dinleyip hiç görmediğim birisine aşık olup geçinip gidiyordum. ne gereği vardı da hayatıma girdin, beni sana aşık ettin sonra da siktirdin gittin.
onu kendı huzurunda yalnız bırakmak varken bir saftirik gelip bu huzuru kendı cıkarları ıcın bozmak ıstemıstır. Yalnızlık guzeldır. Rahat bırakın ınsanları.
kendinizden emin değilseniz yapılmaması gereken eylemdir. çünkü o kişinin hayatından çıkmanızı zorlaştırır, kişi çıkartmamak için elinden geleni de yapar zaten.
he bir de bunların şöyle versiyonları vardır ki yalnızlıktan afedersin g*tu başı dağıtmış, onların geçmişiyle uğraşmaktan kafayı yersiniz, kıskanç da biriyseniz bakırköy sinir ve ruh hastalıkları hastanesinin bahçesindeki banklarda kağıt helva yiyen insanlardan biri olabilirsiniz.
bu kişinin istediğinde seni hayatına kabul edip onun kurallarıyla sürdürüp o istediğinde de çıkacağını bilerek hayatına girmen gerek sevgili tecrubesiz insan. uzak dur, çek git canım kardeşim, başka işin mi yok yahu!!!!!
sizi, yalnızlığı ile onun arasına girmeye çalışan biri olarak görmesiyle sorunların yaşanması an meselesidir. yapılması gereken yalnızlığını kıskanmamak ve ona yalnız olmadığını hissettirmemektir.
gelen, çok geç gelmiştir. iş işten geçmiştir. bu saatten sonra 'yalnız'ı çöpe atıp gitmek gereklidir. kısaca: "geldiğin vakti s.keyim" demeye sebeptir.
yalnız insan yalnızlığına alışsa bile aslında hep onu kurtaracak kişiyi bekler. çok kişi gelir ama kimse kurtaramaz, hepsini harcar yalnız insan. bilir de harcadığını, ama yapacak birşeyi yoktur.
dokunmayın ona lütfen, bırakın o size gelirse siz de ona gidin. gelmez yoksa, gelemez.