bugün

Tek başına takılmak.
üzerine çok düşünülen, konuşulan, yazılandır.

yaşlandıkça bunu anlatmanın zorlaştığını düşünüyorum ve susmaktan yana oluyorum. etrafımda insanlar varken bile yalnızlığı hissetmek çok garip bir histi ilk başlarda. şimdiyse garip gelmiyor ama bu edebiyatı yapılacak bir konu değil, ergene bağlanması iğrenç ve rezalet. aklımdan çok kelime geçiyor ama yazamıyorum, yazmaya mecalim ya da cüretim yok.

yalnız olduğunu düşünenlerin değil yalnız olanların nasıl olduğunu bildiği bir durumdur.
tek başına olmaktan duyduğun korku ile
tek başına olmaktan duyduğun rahatlığın eşsiz birleşimidir.
paylaşılmayandır.
Tek başına çay demleyip tek başına içmektir.
huzursuzdu kalbin,

belki ışık dolu bir bahçede karanlık bir güldü düşündüklerin..

belki de kalabaklıklar içinde sessizlikti hissettiklerin..

gece baş başa oturup nefes verdiğin,
yaşattığın kimsesizliğin..

tanım: insanın kendini diğer insanlardan ,
kimi zaman içinde,
kimi zaman ise ötesinde soyutlaması durumu ..
Öldürür.
övünülecek şey olmayıp edebiyatı yapılmasına anlam verilemeyen bir şeydir. madem ki iki seçenek vardır önünüzde, yalnızlık veya ilişkiler; varsın ilişkinin sorunları çekilmeli, sosyallik ve paylaşmak güzel şey değil midir? hülasa; yalnızlık ki; onun anlatacak neyi var ki, kuru melankolisinden başka. ha itiliyorsak oraya ona da takılmaya gerek yoktur, küsmenin, kırılmanın, pes etmenin gereği yoktur azizim. "Kaderim bu böyle yazılmış yazım demektense; "Olsun bana seninle geçen yıllarım yeter diyebilmek.." daha iyi değil midir?

hülasa; şimdi paşamıza bir saygı duruşu;

"Dediler zamanla hep azalırmış sevgiler
Olsun bana seninle geçen yıllarım yeter

Nasıl olsa her şeyin zamanla sonu yok mu?
Ömür dediğimiz şey küsecek kadar çok mu?"

nurlar içinde yat paşam...

https://www.youtube.com/watch?v=wr5kQrxPsD4
insanın kendini dinleme sanatıdır.
görsel
ya fakirsindir ya da güzel değil.
Simdi bi söz vardı onu yazıcam iki üç şuku gelir belki terkedilmişlik başkadır,yalnızlık başka.
bazen ödül bazen ceza. fazlası fazla fakat ihtiyaç halinde dozu tutturulmalı. insan sosyal bir varlık, iletişimsiz yaşam zor. karşında biri olmadıkça o muazzam fikirlerin önemsiz.
zor iş yalnızlık.
insanın seçtiği yalnızlık var, bir de yalnızlığın seçtiği insan var.ikisi çok farklı.
Kendi kendine konuşmaktır.
Müziğin bile seni dinlemesidir.
Yalnızlık insanın kendisini mukayese edebilmesidir.
etrafında o kadar insan varken bir insanın hayatınızdan gitmesiyle yaşadığımız histir. Bizim kalabalığımız bir kişiye bağlıymış meğer.
görsel
görsel
en çoğul olandır.

genellikle yalnız kaldığım zaman, etrafımda insanların olduğu zamanlara kıyasla daha çok fikir alışverişi yapıyor ve yeni fikirlere açık hale geliyorum.

ilginç.
şu sevgilisi falan olmayanların yaptığı yalnızlık edebiyatına ayar oluyorum. lan benim çevremde bir tane insan yok, annem babam hariç arayanım yok. ben ve benim gibiler bu kadar ağlamıyor.
Kimseye karşı sorumlu olmamak anlamında iyi sayılabilir.
Öyle bir şeydir ki; en kalabalık ortamlarda bile yalnızsınızdır. Herkes etrafınız var sanır ama aslında o ortamlarda tek başınasınızdır. Ruhunuz asla kalabalıklaşmaya izin vermez.
ben ve benim gibi insanların ortak kaderidir.
daha çok ihtiyaç duyduğumda, bir ihtiyacımı giderebilmek adına insanlarla iletişime geçerim. bilgi almak için soru sorarım, söylenene karşılık veririm.
uzun süreli irtibat da kurmam. zira başaramıyorum, eksikliğini de hissetmedim şu güne kadar.
yalnızlık kimi zaman özgürlük ve rahatlık, kimi zaman da zorluktur. ki, yardıma ihtiyaç duyduğunuz ve arkanızda bir destek bulamadığınız anda zorluk halini alır.