kitaplar, filmler, müzikler. tüm bunların içinde kendini bulmak, bunlarla beraberce olunca, asla yalnız hissettirmez. bir de bazen bazıları, o kadar arayıp sormaz oluyor ki, kendini bunlarda bulunca, ne yapıyorsun ulan nelere sarmışsın kendini diye, pişkin pişkin soranları da oluyor. unutmayın, kalabalık olmak demek yalnız olmamak demek değildir. az dost olsun, öz dost olsun mottosunu benimsemek iyidir.
Güvenin. O akşam, bir sonraki akşam, birkaç akşam daha Kendinizi YALnız hissetmezsiniz.
Sonra güveninizi öyle bir sikerler ki YALnız hissetmenin nasıl bir velinimet olduğunu anlarsınız.
hiç bir şey. yalnızsanız ve yalnız kalmanın kaderiniz olacağını biliyorsanız. buna alışmaya çalışmanız en iyisi. keza siz sürüye ayak uyduramayan biri olabiilir. asosyal denilerek damgalanabilir. ya da yalnızca yalnız kalması icap eden biri olabilirsiniz. her halükarda eğer yalnız kalmanız gerekiyorsa bunun için yalnız olanlardansınız. ve bir şekilde toplumdan yalnızlığını giderecek bir şeyler görebilerek esasen sürü yalnızlığına tepkisinizdir. yoksa elbette ki yalnız değilsiniz. söz konusu yalnızlık sürünün zırvalarına ayak uyduramamaksa onlar da çok defa kendi aralarında yalnızdır. yalnızlar arasında yalnız hissettiğini fark edip yalnızlığını kabullenen birinin yalnızlığı sürüdeki yalnızdan çok daha değerli ve anlamlıdır. bakınca, esasen sürüdeki daha yalnız, yalnızlığıyla tanışan daha sosyaldir karma kaotik toplum içinde.