yalniz ve guzel olmasindan mutevellit butun avrupanin ben bunu kendime yapiyim diye dusundugu ulkemiz.
biz bu filmi gorduk gerci ama bu da postmodernitenin aci yuzu iste.
bize gercek bir tanim yaptigi icin nuri bilge ceylan'a da sonsuz tesekkurler.
kimilerinin Türk olmaktan,Türkiye'de doğmaktan utandığı bir dönemde Nuri Bilge Ceylan'ın Cannes Film Festivali'nde ülkesini halen seven vefalı,aydın insanların bulunduğunu hatırlatan ifade.^^Ne mutlu Türk'üm diyene^^
türkiye için güzel tarafı alınabilir. ama yalnızlığımız tartışılır. yalnız olup da rest mi çekelim dünyaya ya da biz, kendi kendimize yeten ülkemiyiz. sorunsallar kurcalarken beynimizi, komünizmi mi getirmeliyiz?
1923'ten beri rejimini bulamayan bir ülke burası. amerika eleştirilir hep, emperyalist diye ancak ben emperyalistim diyebilmektedir. biz ise şuyuz veya buyuz diyemedik hiç. atatürk'ün arkasına sığınıp siyaset yapanlar, türbana bürünenler, demokrasiyi, özgürlüğü kendine yontanlarla geçti, koca bir seksenbeş yıl.
cebini dolduranlar doldurdu aç kalanlar daha da aç kaldı. hükümetler kömür vs. dağıtmayı sosyal devletle eş tuttular. sosyal devletin bu söylemlerle ayakaltına düşmesi kaçınılmaz oldu; ayaklar baş olursa halımız nicolurdu değil mi? sosyal devletse eğer bu devlet, sokakta, orda burda iş arayanlara, istihdam yaratsaydı ya hamdolsuncular ki ayaklar baş olmamalıydı ama. sen kömürünü yak otur dedi devlet; otur ve şükret dedi. nasıl olsa deniz feneri sana da yeter bana da ziyadesiyle yeterdi.
herşeye rağmen benim ülkem güzel, yalnız olmasa da. tek gerçek var, o da eminim yattığı yerde rahat uyuyamayan, gazi mustafa kemal atatürk...