yalnızlık, eylemine dönüşünce değişik anlayışlar doğuyor. her ne konuda olursa olsun kendinizi ayrı hissettiğiniz veya ayrı hissettirildiğiniz itildiğiniz herhangi bir durumda yalnızsınız. veya diskrimine bir yalnızlık da olabilir, kendinizi ötekileştirir ve etrafınızdakileri algı dahilinde görmezsiniz.
ama genellikle insanlar aşk'ı baz alırlar. istedikleri ilişkiyi bulamayınca yalnız hissederler. aslında mahlas edinse "yalnız" "açlık" der di kendine.
insanlar bazı ilişkilerinde doyamaz ve aç kalırlar. bu açlık öylesine zor anlar yaşatır ki normalde yemeyeceği bir çok şeyi yiyebilir ve oldukları durumdan çok daha kötü hasta bir duruma gidebilirler.
------------------------------ --------------------------------- ----------------------------
eğer elimde olsaydı... yalnız elimde değil işte görüyorsun!
yalnız gözlerim
yalnız ellerim
yalnız gecem
yalnız kalbimde çağlıyor aşkım
yalnız aşk'ım.
bu yalnızlık, matematiksel bir hesaplamanın uzantısının sonsuza kadar giden küsüratları gibidir. küsüratlara takılmayın lütfen ilk rakamları kale alın. fazla yalnız kalmayın . sonra benim gibi küsüratlar ile uğraşınca bu hallere düşersiniz ...
bir aytekin ataş bestesidir. bir bulut olsam dizisi için bestelemiştir. kelimeler olmadan da pek çok şeyin anlatabileceğinin kanıtıdır bu beste. insanın gözlerini doldurur. acılarını ve hayal kırıklıklarını akla getirir.
"Bir derin kuyuya benzer yalnız.!
Taş atmak kolaydır içine!
ama bu taş dibe inecek olursa,
deyin bana,
kim çıkarabilir?
Yalnızı incitmekten sakının!
Ama incitecek olursanız,
eh,
artık öldürün de!" *
edat olanın aksine tek başınayken daha bi anlamlı olandır. etrafında gereksız yere bilmişlik taslayan yetersizlere katlanmak gibi bir mecburiyeti yoktur. sonra.. onu eken arkadaşları da yoktur. aldığı kararları anında icraate geçirmekte üstüne yoktur. bazen kararsızlık yaşasa da sorun etmez. ukalalardan ve alaycı insanlardan da pek haz etmez misal.
yalnız kalmayı istemek diye bir şey yoktur. yalnız kalmak için bunu başkalarına istek olarak belirtmeye de gerek yoktur. insanlar yalnız kalabilmek için kilometrelerce uzağına kaçarlar insanlığın. oysa insanlarla dolu bir odada muhteşem bir basitlik vardır. ortamdaki ayrıntılar yok olmaya mahkumken, kim bundan daha iyi bir yalnızlık aramaya koyulur ki?
dünyanın en yavşak kelimesi. biraz fazla oldu evet ama, bu şekilde bağırmak istiyorum. yannlıız tonlaması var mı bunda, var mı ha söyleyin? o l var ya o l "rüzğar söylüyor o yerlerdeee" tandansı yapıyor bünyemde. ya bak mesela adama çemkiriyorum, yalnız değilsin, yalnız bırakma falan falan, "türk sanat musikisi erbabı" oluyorum direkt.* o l niye doğru, niye?
yanlız dır yalnız ın doğrusu, bu kadar ciddiyetten, samimiyetten uzak başka bir l yok. al işte, adama bile bile yanlız yazdım, bana verdiği karşılıkta üç kere yalnız diye gözüme soktu. senden nefret ediyorum yalnız, iğrenç, kekeme ibne seni.
yalnızım yalnızsın yalnız
aslında yalnız olan sadece o değil,
hepimiz yalnızız...
inanmıyormusun?
şimdi bir düşün...
hemen şuracıkta ölsen ya
ne gelir arkandan bir kaç damla göz yaşından başka?
kim cesaret eder bu dünyanın yalan güzelliklerini bırakmaya?
kim girer seninle birlikte o kara toprağa?
yalnızım yalnızsın yalnız
yalnızız..