bugün

Joachim ZELTER imzalı, insanın kederine keder katan, insanın yüzüne hayatın en basit gerçeklerini hiç acımadan çarpan, değişik betimleme tarzıyla insanı kendine bağımlı eden yeraltı edebiyatı tarzına sahip kitap.
benzerine az rastLanır bir kurmaca.. Yazarı, pek az yaratıcıda görüLen üsLup ve ifade yeteneğine sahip.. aLışık oLunduğu gibi okura iLk sayfadan son sayfata kadar refakat etmiyor.. fantastik betimLemeLer, inanıLmaz vakaLar, nadide karakterLer yok.. ama çekip gitmiyorsunuz bir yere.. bırakmıyorsunuz romanı, bırakamıyorsunuz..

kitabın yazarı Joachim ZELTER, özeLLikLe iskandinav üLkeLerinde büyük iLgi gören bu kitabında, uçurumun kenarında bırakıyor okuru.. bir büyükanne iLe torununun hikayesi.. uçurumdaki köprüLer üzerinden geçiyor.. hakiki hayatta kurgusaL bir dünyaya sığınmak, öLümün eşiğindeki bir büyükanne için pek cazip görünüyor..
biLdik pek çok vaka, biLinmedik iLişkiLerLe dahiL ediLiyor hikayeye.. 1974 münih oLimpiyatLarı ya da wimbLedon tenis turnuvası... hepsi, torununun kurguLadığı radyo programLarı sayesinde uLaşıyor üçüncü şahısLara.. peki dünyayı, tüm oLup bitenLeri bu kurguLanmış radyo programLarından takip eden büyükanne farkında değiL midir söyLenen yaLanLarın?.. beLki daha da önemLisi; riyanın tanrı oLduğu bir yerde, hakikate ihtiyaç var mıdır?..
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar