bu sözü duyunca aklıma hemen cem yılmazın meşhur sözü gelir. '' yalancı yalanı söyleyemeyene denir yalanı söyleyebilene yalancı diyemezsin çünkü yalanı söyleyebilmiştir zaten''.
iNsanoğlunun yiyebileceği en acı damgadır. En buýuk erdemler, gelmiş geçmiş tüm ahlak anlayışları, adeta lanetlemiştir yalancılığı. Belki hepimiz yalancı olduğumuzdan.
cem yılmaz'ın hakkında "yalan söyleyemeyen adama denir" tanımını yaptığı kişi.
benim merak ettiğim şu, bir insan neden yalancıdır? ya da şöyle sorayım, bir insan neden yalancı olmayı seçer? neden terazinin bir tarafında dürüstlük gibi eşi benzeri bulunmayan bir erdem dururken gider terazinin karanlık tarafını * seçer? karanlık taraf daha mı eğlencelidir? daha mı heyecanlıdır? ya da dürüstlük sıkıcı mıdır? bence hiçbiri.
insanı yalancı yapan şey çevresidir. çünkü yalancılık genlerimizde bulunan bir şey değildir, sonradan edinilir. yalancılığı seçen insan zamanında sırf doğruyu söyledi diye öyle bir darbe yemiştir ki, o kadar çok azar işitmiştir ki benzer bir durumda artık doğruyu söylemekten korkar. "doğruyu söyleyince başım beladan kurtulmuyor. bari yalancı olayım, en azından kıvırabilirsem hayat bana güzel" diyor ve kendince bu durumu rasyonalize ediyor.
kişiye yalan söylediği için kızarız, fakat doğruyu söylediği zaman da takdir etmeyiz. hatta belki daha çok kızarız. ayrıca bazı türk kızlarının dilinden düşmeyen "dürüstlüğümden kaybediyorum" sözünde aslında doğruluk payı vardır. bazı kişiler gerçekten de dürüstlüğünden kaybeder. inanmayan açsın şener şen'in "namuslu" adlı filmini izlesin. o filmde de ali rıza (şener şen) en sonunda yalancı olmayı kabul edip "çaldım" diyene kadar itilip kakılmıyor muydu?
tamam anladık; yalancı alçaktır, yalancı şerefsizdir, yalancı onun bunun çocuğudur. peki ona "yalancı" diyenler nedir? dürüstlük abidesi midir? yaptığı yanlışın farkında olan ve bu yüzden utanç duyan bir insana (zaten yaptığı yanlışı savunup pişkinliğe vuran kişilere "milletvekili" "başbakan" veya "cumhurbaşkanı" diyoruz) sürekli yaptığı yanlışı hatırlatmak ego mastürbasyonudur.
yalancı insan ne bileyim yani oturup konuşulacak biri değildir. çünkü dediğine nasıl inanacaksın ki? nasıl oturup onu dinleyeceksin? çevremde var böyleleri ve söylediklerine he tamam deyip geçiyorum inanmıyorum bile.
Bugün sever de yarın unutursun
Bugün gelir de yarın bırakırsın
Bugün geçer de karşımda ağlar
Yarın ellerle birlik olursun
inanmam artık tek sözüne senin
inanmam artık gülüşüne gözlerinin
Kanmam artık tek sözüne senin
Kanmam artık gülüşüne gözlerinin
Gözüm karardı bir şey görmez oldum
Hep senin yüzünden
Kendimden başkasını sevmez oldum
Tükenesiye sevmekten
Yalancının birisin yalancı
Yalancının birisin yalancı
Yalancının birisin yalancı
Yalancının birisin yalancı
Yine hayatımdan parçalara rastladigim bir sezen aksu parçası.
Tabi ki dizide yalancı olan erkek çıkacak. Tersine feministler ve politik doğrucular izin verir mi amk. Erkeklerin de mağdur olabileceğini ve kadınlarında iftira atabileceğini anlattırırlar mı? Öyle olsa senaryo yapım şirketinin kapısından giremezdi bile.