başıma gelen dünyanın belki de en berbat durumudur. lakin akabinde çok daha yakın olduk. affetme anında sarılmalar, ağlamalar çok duygusallıydı tabii. insan insanın değerini yokluğunda anlar hesabı.
Öncelikle belirtilmesi gerek ki yakın arkadaşlık değil o. Platonik arkadaşlık.
Zira bir insan size yalan söylüyor üstüne üstlük kazık atabilecek kadar değer veriyorsa o kişiden size hiçbir şey olmaz.
Tabi insan fark edemiyor içinde olunca. inanınca bir insana gözlerine bakarken yalan aramıyor insan biraz saflaşıyor. Uğruna birçok şeyden vazgeçebilecek hale geliyorsunuz. Hatta zaman zaman ailenize rest çekiyor geriye kalan tüm arkadaşlarınızı elinizin tersiyle itiyorsunuz. Bu çok garip bir olgu. Güvenmek bir nefes kadar önemli tüm canlılar için. Bir çiçek bile huzurlu olamadığı bir ortamda solarken insanın insana etkisi doruklarda.
Sahi insan bir diğerine bir kez güvenmeye görsün yalanın da bile gerçeklik arıyor.
Yalan bir kıvılcım gibi insanlar arasında bir kez ateşlendi mi gerisi yangın.
Sırtımıza inen her hançerin izi bir dersten çok bir hikaye. Ders almıyoruz çünkü istediğimiz kadar inatlaşalım hayatla 5 parmağın 5 i de bir değil. Bunu biliyoruz.
Sınava hazırlanan bir öğrenci bir tane problem çözüp hepsini anlayabilir mi? imkansız.
Tam da bu yüzden hepsi ayrı bir hikaye, bir yara, bir iz.
Bu kadar ilerisi yok.
arkadaşlarınızı daha dikkatli seçmenize sebep olur, kolay kolay güven duyamazsınız bir nevi kendinizi korumaya almanıza sebep olur. sağlam birkaç tane bende de vardır kendisinden, başlarda üzer ama verdiği ders zamanla üzüntünün önüne geçer.