bugün

tavsiyelere bakıldığında "bu mudur" deyip devamında küfür etmemek imkansız.
sikerim böyle dili kendi dilim neyime yetmiyo şeklinde gaza gelip bırakmayın, olacak.
benden daha iyi bir tavsiye geliyor.

- dil kursuna yazılın.
yabancı altyazılı, yabancı film izleyin.
internetten yabancı müziklerin sözlerini indirin, takın kulaklığı şarkıya eşlik edip söylemeye çalışın. vs.
dil dile değmeden öğrenilmez değdirin.
yurt dışına gidin.
çalışın.
çok uluslu bir şirkette çalışın.
ingilizce öğrenmek isteyen erkekler: ingiliz kızlarını düşünün.
rusca öğrenmek isteyen erkekler: rus kızlarını düşünün.

italyanca öğrenmek isteyen kızlar: italyan erkeklerini düşünün.
ispanyolca öğrenmek isteyen kızlar: ispanyol erkeklerini düşünün.

başarılı olacağınıza eminim.
benden çok daha iyi bir tavsiye geliyor.

- önce gramer açısından oldukça kapsamlı ve sıfırdan başlayan bir kitap edinin. hevesinizin dorukta olduğu anda-kimi zaman hiç içinizden gelmez- açıp kitabı hızlı hızlı gramer konularını okuyun/çalışın ama kuralların üzerinde çok durmayın.
- sonra yine hevesli bir anınızda elinize kitabın ünite kelimeleri bölmünü alıp okuyun ve benzetmeler yaparak aklınızda tutmaya çalışın.
- son olarak bu işi haftada en az bir iki kere yapın.

ilk başlayanların sıkılıp bıkmaması için önemli bir tekniktir bu. öyle kuralları ilk günden kapayım öğreneyim kelimeleri diye başlarsanız bir bakarsınız kitabın yerini bile unutmuşsunuz.

birkaç cümle kurmaya başlayınca hele hele fiil çekimlerini halledince o dilde ilerlemenize engel kalmaz.

not: bu teknik japonca, çince gibi karakter harflere sahip dillerde sökmemektedir. ben söktüremedim, yine de deneyebilirsiniz. uzmanlarca bir sakıncası olmadığı söyleniyor*.
paranız varsa ve üniversitedeyseniz work and travel programıyla abd'ye gidin ya da dil kursuna ingiltere'ye vs ,sınıfta ingilizce öğrenmeye kalkarsanız grammer öğrenirsiniz o kadar dört duvar arasında kalmasın ingilizce,bu ülkede yıllarca hazırlık vs okuyup bir turiste hi demeye çekinen insanlardan olmayın,akıllı olun adam olun.
dilinizi değdirecek steril bir dil bulun.
(bkz: dil dile değmeden dil öğrenilmez)
Aynı dili konuşan insanlarla beraber takılın.
kelime öğrenmek için:
- bol bol kitap ya da netten yazı okuyun
- kendinize yeni öğrendiğiniz kelimelerle cümleler oluşturun
- sözlük karıştırmayın, anlamı cümleden tahmin etmeye çalışın.

okuma yetinizi geliştirmek için:
- bol bol okuyun.
- okuduktan sonra kendinizi anlayıp anlamadığınız konusunda teyit edecek sorulara göz atın.

yazma yetinizi geliştirmek için:
- belirli kalıpları iyi öğrenin. örneğin conclusion paragrafında to sum up kullanmak.
- giriş gelişme sonuç paragraflarını iyi kombine edin,
- konuyu iyi analiz edin,
- konu dışında yazmamaya özen gösterin,

dinleme yetinizi geliştirmek için:
- bol bol müzik ya da haber dinleyin. örneğin beginner seviyesi için madonna, intermadiate seviyesi için evanescence, advanced seviyesi için bbc news.
- müzik dinliyorsanız ilk başlarda lyriclerini de kontrol edin, müziği dinlerken aynı anda lyriclerini takip edin.

konuşma yetinizi geliştirmek için:
- kendi kendinize bol bol konuşun,
- mümkünse yabancı arkadaşlar edinin,
- kelimelerin doğru telaffuzlarını öğrenmeye dikkat edin.
- kendi sesinizi kaydedip dinleyin, yanlış yaptığınızı düşündüğünüz yerleri düzeltmeye çalışın.
ecnebi bir manita edinin, arzu ve isteklerinizi beyan etmek için çırpınır durur ve tez zamanda lisan öğrenirsiniz.
bol bol pratik yapın ve bu konuda fatih terim'i örnek almayın. (bkz: in the tabela)
en iyisi animelerden öğrenmektir. konuşmalar japonca zaten anlayamazsın, ama orjinal olması izlenebilirlik açısından daha keyifli yapar. ingilizce altyazılı izleyeceğin için yanına sözlüğü koyarsın, kelime öğrendikçe işin kolaylaşır.
ilk seferde öğrenirseniz öğrenin öğrenemezseniz vazgeçin. *
esas olarak sayısal veya sözel zeka hangisine daha yatkınsanız onun üzerinden bir kodlama çalışması yapmalısınız. sonuçta düzenli bir algoritmanın ardından yaratılan yeni bir sistem ile ezber yapamadığını düşünen kişiler dahi iyi bir seviyeye gelebilirler. asla bir dili öğrenmeyi ezberlemekten ve sıkıcı bir çalışma temposuna mahkum olarak yalnızca kaynaklardan* ibaret sanmayın. beyninize, bilincinize, yeteneğinize güvenin. konuşmayı yeni öğrenen çocuk havasında bir süre kalacak olsanız bile sıkılmayın. direnin, diretin.
çizgi film/film izlemek gerçekten işe yarar.
bütün yazımı dili ingilizce, altyazıları ispanyolca olan sünger bob bölümleri izleyerek geçirdim; test ettim onayladım.
work&travel yapın. cebinizden para vermeden hem dil ögrenin hem farklı bir kültür görün hemde para kazanın.
nefret etseniz bile bol bol listening yapın şarkı film vs. gibi. emin olun çok yararı vardır. daha sonra ingilizce şarkıları dinlerken, altında ki ingilizce yazılımdan takip edip, söylemeye çalışın. bol bol kelime ezberleyip, grammer çalışın. bunları düzenli ve isteyerek yaptıktan sonra writting yazmak çok kolay olur.
facebooktan yabancı iki üç arkadaş ekleyip onlarla muhabbet edersen bayağı pratik yapmış oluyorsun. ingilizcemi böyle geliştirdim.
direkt ezber yapmaya değil de mantığını kavramaya çalışın...

eklemeli mi çekimli mi heceli mi?
söz dizimi nasıl?
hangi dillerle akraba ve kökeni nedir?
zaman çekimleri nedir? nasıl yapılır?(değiştirerek mi ekleyerek mi?)

vb. sorulara cevaplar bulup bu cevapları da aklınızda tutarsanız her şey çok kolay olacak, güvenin bana...
(bkz: g point dil merkezi)