ne zaman rast gelsem iki tane gandi gibi adamın ördek avına çıktığını gördüğüm garip kanal.. her tarafından kalitesizlik akıyor bu kanalın, logosu bile boktan.
uzun namlulu tüfekleriyle hayvan öldürmeyi spor sanan kocabaşların televizyonu.
götün yiyorsa teke tek çık lan hayvanın karşısına, hadi olmadı bıçakla dal. ama o ne lan yüz metre öteden vurmak, böyle sporun içine tükürürüm ben!
gerçekten rahatsız eden, sinir bozucu bir kanal. amerikan köylüleri kıvamındaki bir grup psikopatın, sırtlarındaki kocaman dürbünlü tüfekleriyle aslan avına çıkmaları ve o devasa aslanı 200 metreden hissettirmeden vurup, buna spor diyerek hayvan leşinin önünde kutlamalarını bizlere izlettiren oluşum.
insanoğlunun en adi, ve bir o kadarda en vahşi hayvan olduğunu tekrardan ispatlarcasına yayınına devam etmektedir. *
babamın * sabahtan akşama kadar izleyip,avcılara sesli taktikler bile vermeye vardırdığı * dört beş avcının dünyanın dört bir yanını gezerek son teknoloji silahlarla durumdan bi haber sağda solda aslan kollayan hayvanları vurdukları bir av kanalı *
kesinlikle vahşettir, zamanında insanlar doğal hayatın bir parçasıydı ve zorunlu olarak avlanıyorlardı veya av oluyordu. bugün ellerinde tüfek, ağızlarında purolarıyla hayvan avlamak sadece vahşet değil aynı zamanda hayvanoğlu hayvanlıktır.
alt yazı : george fil avında! (george' de en az fil tonajın da, gözlüklü bir i.ne)
alt yazı: av saati ; george, saatlerdir aradığı avı görüş hizasına getiriyor! bahsettiği av, gün de 250 kilo ot yiyen, 8 tonluk, 4 metrelik fil ! george, dürbünlü tüfeğiyle nişan alıp, nefesini keserek, tetiği eziyor, dannn: fil yerde! george, yanındaki beyaz arkadaşıyla çak yapıp, very good, nidalarıyla göt atıyor. arkadaki zencilerin suratların da, vuramayışın fiziğe aykırı gülümsemeleriyle, george' un sırtını sıvazlamaları! george' un filin yanın da hatıra fotoğrafı çektirmesi!
timsah derisi çantaları büyük bir zevkle kullananların "timsahlar öldürülüyor" diye ağlayarak şahane yorumlar yaptığı program. aynı cins insanlar 14 şubat'ta pırlanta almadığı için sevgilisini paralar, ama kanlı elmas filmini izleyince de "tüh tüh" falan der, sonuçta pırlanta kullanmaya büyük bir iştahla devam eder. e gözüm senin gibi tüketiciler olmasa o hayvanları niye öldürsünler, ya da zenci insanlar niye birbirini kessin? garip milletiz biz...
yivli tüfekle yapılan avların ilgiyle izlendiği, yivsiz kullanılarak yapılan avların ise genelde "ayı dövdüm, kaplanı yere serdim" tadındaki dayılar tarafından icra edildiği kanal. şöyle .375 h&h falan kullanılarak yapılan bir ava denk gelemedik ama. av biter, 10-15 tanesi bir tane ford transit'e doluşurlar, kameraya el sallayarak uzaklaşırlar.
"ıyy vahşi kanal" diyen pembe derililere gelsin;
sofranda löp löp götürürken iyi, vururken mi kötü? deriden yapılmış bilmemneye yüzlerce tl bayılıp da burada ötenler yok mudur, onlara bayılırım ben de. sanırsam o deri kullanıldıktan sonra hayvanın hala yaşadığını zannediyorlar.
sonuç: güzel kanal, rezil görüntü kalitesi de olsa izlettiriyor kendisini.
balık tutma bölümleri haricinde dışında asla izlenmemesi gereken kanaldır. yok yok en iyisi siktir edin ve hiç izlemeyin. asla desteklenmemesi gerekir. zevk için yapılan avlarda, sözde bilgilendirme amaçlı demeçleri, bana verilen nefret dolgusudur. neymiş efendim; sürüyü yavaşlatan, zayıf ve yaşlı olan hayvanları avlayarak, sözde o türe, o sürüye yardımcı oluyorlarmış. peki neden her vurulan hayvana "çok güzel, çok iri, çok güçlü bir hayvan" deniliyor? zaten günde 1 milyon kere nefretle beddua ettiğim avcıların, birde marifetmiş gibi kameraya çekip yaptıkları katliamları televizyonda göstermeleri; insanoğlunun ne kadar aşağılıklaşmaya başladıklarını apaçık gösteriyor. ulan gidip geyik öldürüyorsun. peki ne yapıyorsunuz o hayvanı? boynuzunu odanıza asmaktan başka ne yapıyorsunuz? yiyormusunuz peki? ulan memlekette hayvan bırakmadınız be. şu güzelim ülkemizde, 100 sene içinde türü yok olmuş hayvan sayısı ne kadar bilginiz varmıdır acaba?
bundan 10 sene evvel ankara'nın bala ilçesine bağlı bir yerde sebepsizce domuz avlayan birisi... neyse uzunca anlatmaya gerek yok. herifin karnına dişini geçirmiş domuz. adamın bağırsakları dökülmüş ve ölmüş. inanın 1 gram acımadım adama. domuzları sevmesemde hiç bir hayvanın zevk, spor amaçlı ölmesine karşıyım.
toroslarda büyümüş bir babaya sahip olmanın sonucu olarak sürekli izlemek zorunda kaldığım kanal. "ulan ben orda olcaktım ki..." gibi diyaloglar pek çok döner. bir de çekim kalitesi kötüdür. peder "ulan ses yok mu bunda?" deyip volumü sona dayar adam birden nişan alır ve tetiğe dayanır. "amuha godumun noluyo laynn" der sonra.
o değilde komşular benim hala counter filan oynadığımı düşünücekler.