biyolojide kasların kasılma prensibi.belli bi eşik değerinin altındaki uyartılarda kas kasılmaz.eşik değerinin üstündeki uyartılarda ise uyartı büyüklüğü kasılmayı değiştirmez.
ya herro ya merro felsefesidir bu.
mahallenin bıçkın delikanlılarına sorarsak eğer zaten bundan gayrı çözüm yok; bundan sonrası olayın gidi$atına ve gösterilecek reaksiyonların $iddetinin senin e$ik değerine olan etkisine bağlı.. yani aslında kaybedilecek ile kazanılacak arası bir uzun ve deruni dü$ünsel seans ki almı$ ba$ını gitmekte. aslına bakarsan (bak artık istersen!);
gerçekten istediğini bildiğin bir$ey için sava$maktan daha doğrusu olmaz diyen tarihsel kahramanlara, alplere, yiğitlere bir noktada hak vermemek ve "lan sanki ne kaybedeceğim ki? zaten benim değil; en azından $ansımı denerim!" diye dü$ünmemek elde değilken, bir paket sigaranın tüketim süresi beynini yiyen ve seni diğer yükümlü olduklarından istemsizce arındıran habis hislerin giderek büyümesi ile pozitif yönlü ili$kiye girmi$ken, ezcümle; çarenin çaresizliğiyle ile güre$ tutarken sen, cesaretinin kumbarasını kır ve git yakla$ ona!
membranı yırt!
ya çık son nefesine kadar oyna topunu, göster kendini, çalımını at. çelme tak, kazanmak için enerji ve sinerji içeceği kullan. zaten senin olmayandı o, minimumdan dene.
korkma; tekrar ölmez ölüler ne de olsa.
Tam "bir yalnızlık senfonisi" örneği hayatlar, aynı evin içinde fakat aslında birbirleri ile bir yaşamı paylaşan değil; bambaşka ve apayrı hayatlar yaşayacak kadar iletişimsiz, içlerinde fırtınalar kopsa da karşıdan çok sakin görünen; belki de günümüzün bireyselci toplumunda çokça rastlanan yine aynı zamanda maddi sıkıntının kıskacında olan kişi ve aileleri Leigh bir de alkol, işsizlik, cinsellik gibi olguları da katarak işlediği için ve özellikle de karı kocanın birbirlerine içlerini döktüğü sahneyi görmek için izleyin.
Filmde hayatınızdan -ya da en azından hayatınızın bir bölümünden- çok şey bulacağınıza eminim.
aşkta genelde karşı tarafa rest çekmek için söylenir.bir nevi tehdit yani , seviceksen sev yoksa ben yavaştan gider. mamaaif ,hissin, duygunun sinirsel iletmle oluştuğu göz önünde bulundurulursa ve bu sinirsel iletimde rol oynayan impulsların belli bi eşik değerin altında iletilmeyeceği düşünülürse aslında bilimse gerçekliği olan bi resttir. demek istediğim şudur ki ,zaman zaman gösterilen aşırı ilgiden bi anlık yanılgılara düşüp de acaba hoşlanıyor muyum ya diyorsanız büyük ihtimalle bu geçici bi hoşlantıdır. zira bu işlerde siz kararsız olsanız bile ,sinir sisteminiz daima kararlıdır ve acabalara mahal vermez..
gün itibariyle türk dış işleri bakanlığı'nın israil'de göz altına alınan türklerin hepsini alabilmek için koydukları felsefedir.
"tek bir kişi bile kalmayacak, bir kişi için bile saatlerce bekleriz" diyorlar an itibariyle. ve ilk uçağa binen siviller 7 saattir uçakta bekliyorlar.
psikolojide hayatımızı çekilmez kılan ve bizi mutsuzlaştıran keskin sınırlara sahip olma olarak tanımlanır.
ya nirvanadasınız ya da dipteyim, sondayım, depresyondayım versiyonunda. seçim sizin. eğer hayatınızda grilere yer vermek istemiyorsanız tabi...