teorikte kolay sanılan,"ne var bunda be kardeşim..." denilen, hayata atıldığınızda "hass...tir" dedirten konulardır.
bunların başında iş bulmak gelir. üniversite okuduğunuzda bunun kolay olacağını sanır bi çok kişi lakin öyle değildir.
hasbel kader bi iş buldunuz, orda bulduğunuz işi icraa edicem diye ananızdan emdiğiniz süt burnunuzdan gelir. daha sonra artık yavaştan yavaştan gerçekler suratınızda bir tokat gibi çarpamaya başlar ve yeni bir okula başlamış olursunuz; hayat okulu.
çıkmadık candan ümit kesilmeyeceği.
büyükler de söyler defaatle ancak hakikaten "öğrenebilmek" için defalarca kazığın üstüne oturup her seferinde en umutsuz anınızda umulmadık bir şekilde çıkan fırsatlara birebir tanık olmak gerekir.
aynı zamanda ölene dek unutulmayacak olan konulardır.
kimi acı/tatlı birer anı olarak dimağmızda yer eder (bkz: dost kazığı), kimi sürekli şimdiki zamanımıza hükmeder (bkz: cafe crown fındıklı).