Tecrübe sahibi olmanın dayanılmaz gerçekliğini keşfediyorsunuz. Eskiden balıklama atladığınız tekliflere artık temkinli yaklaşıp güven sorunu yaşıyorsunuz.
Hayır, istemiyorum! diye bilmek. Yaş ilerledikçe kimse için yolunuza kıvrımlar eklemiyorsunuz. Düz bir çizgi çizip yolum bu isteyen benimle yürür istemeyen kendi yolunu bulur diyorsunuz. Kendim için söyliyeyim şu ana kadar içime attığım her şeyden pişmanım. Artık hiç bir şeyi içime atmıyorum neyse pat pat söylüyorum. Baktım olmuyor yolumu ayırıyorum. Aslında yaş ilerledikçe şu hayatta tek başına olduğunu fark ediyorsun onun için kimseyi de kendine yük yapmıyorsun. insanları silebildiğim bu yaşımı seviyorum.
Melisa beni sevmiyor aslında. Melisa sadece beni sevdiğini sanıyor. Ya da beni sevmeyi seviyor... O derin dramatik bir kadın. Nasıl derler işte öyle yaralı olmak huy olmuş onda... Bir ölünün yasını tutarak tutunmuş hayata... Şuursuzluk.
(#45877270).
Bizzat katılıyorum ama bu yaş ilerledikçe anlaşılan değil, değişen bir şey olmalı.
Ben de çocukken sevmediğim pırasa, ıspanak, kapuska, kabak oturtması gibi yemekleri artık severek yiyorum. Anne babam da yaşları ilerledikçe sebze yeme isteklerinin arttığını söylüyorlar.
Dünler nankör, insanlar da öyle. istediğin kadar fedakarlık yap, istediğin kadar her şeyden önde tut kim neye nasıl inanmak istiyosa ona inanıyor. Ne geçmiş geçmek biliyor ne de gelecek gelmek biliyor. Kendini düşünmeden yaptığın her şey kendini düşünmüşsün gibi ağır sözlerle suratına çarpılıyor.
Ve sen olduğun yerde kalıyorsun, böyle kalmana sebep olanlar ilerliyor..
Annelerin üstüne bir şey giy, ceket al, çorap giy gibi uyarıları. insan çocukken Ergenken serseri oluyor, kıyafetlerden bunalıyor falan ama bir yetişkinsen hasta olma ihtimalini def etmeyi biliyorsun, bir de yalnızsan üşeniyorsun nasıl bakacağım kendime diye. Yün hırka arıyorum kendime deli gibi evde giymek için. Demek oluyor ki anlamadığım ne varsa anlayacağım sıra sıra.