eski seriden çok daha iyi olan üçlemenin ilk filmi.
yine de seriyi izlemek isteyenler önce eski seriyi + wolverine'i izleyip sonra bunu izlemeliler. yaşlı prof x ve magneto'yu bilmedikten sonra gençliklerini bilsen neye yarar.
2011 yapımı, bende özel yeri olan film. 7.8 imdb puanına sahip. Aynı zamanda sıralamada birincidir, şöyleki:
first class
Days of future past
Apocalypse.
x-men serilerinin en başarılı filmidir. film izlemeyi askıya almış ve günümüz filimlerinden sıkılmış olan bana ilaç gibi gelmiştir. bir filmden keyif almayalı uzun zaman olmuştu, tek kelime ile harika diye bilirim. geçmişi anlatmaları, hem de bu kadar detaylı ve akıcı olması muhteşemdi. x-men serisini çok seviyorum, ama şu üç filmi berbattı resmen. x-men firts class ve x-men days of future past kesinlikle serinin yüz aklarıdır. casting oldukca başarılı, efektler olağanüstü. xavier in ve magneto nun yaşlılıklarından tiksiniyorum, allahım nerden bulmuşlar o kart aktörleri. oldukca sıkıcı ve soğuk tipler, serinin tüm filmlerinin içine ediyorlar tabi bu benim düşüncem, bir türlü sevemedim o yaşlı mutantları. bu filmde onları görmediğime çok sevindim, bu yüzden x-men first class ı x-men days of future past tan çok sevdim. filmin en güzel yanı james mcavoy du, nicholas hoult u da gördüğüme sevindim zira çok başarılıydı beast. eric manyak bi karakter çok güçlü, ama ericin dark side a geçiş olayı derinden duygulandırdı. kısıaca büyük orospu çocukluğu yaptı, profosör x e çok ayıp etti. o tekerlekli sandalyeye mahkum olamayacak kadar mükemmel bi telepattı.
michael fassbender* ve özellikle james mcavoy'un* döktürdüğü x-men ana kahramanlarının gençlik hallerini anlatan güzel bir x-men filmi. magneto'nun geçmişinin aydınlatılması izleyiciler için çok iyi oldu zira magneto x-men serisi içinde yalnızca bir villain değildir ondan daha ötedir.
x-men'in evrim, mutasyon gibi gayet bilimsel bir zeminde açıklanması zaman zaman bana gerçekliğin x-men olduğu gibi etkiler yaratmıyor değil.
magneto'nun geçmişi gayet güzel aydınlatıldı fakat xavier hakkında benim hala soru işaretlerim var bu adamın ailesi neredeydi kocaman şatoda tek başına mı kalıyordu raven dışında. darwin'e ne oldu adam hani her şeye adapte olabiliyordu? wolverine'in "go fuck yourself" sahnesi hoştu görüntüsü hala aynıydı hiç yaşlanmama, hızlı iyileşme gibi özelliklere sahip olduğu için.
xavier'ın bir gözü yeşil diğeri mavi kızı tavlarken mutasyon ve genetik ile ilgili kısaca bir giriş dersi vermeside hoştu.
"peace was never an option" sözü magneto'nun içindeki nefreti açıkca açıkladı.
filmde asıl anlatılmak istenen israilin Filistin'i işgal edişinin insani göstemekti.
Filmde; bir yahudinin annesi kendi gözleri önünde öldürülüyor, ilginç ki bir alman tarafından. Son sahnede ise magneto yani o yahudi; bu anne öldürme olayından güç alarak hatta bu olayın onu özgürleştirdiğin kabul ederek, bombaları durdurma imkanı varken onları durdurmayıp, büyük bir savaş çıkarmayı göze alıyor. Bize de izleyiciler olarak şu fikir veriliyor; eğer gözünüz önünde anneniz katledildiyse, büyük bir savaş çıkarıp, insanlara zulmetmekte haklı olabilirsiniz. Yani soykırıma uğramış bir ırksanız, bu size başkalarına eziyet etme ve onları öldürme hakkı tanır.
Son olarak söyleyeceğim: görsel efektler kandırdı hepimizi.
en iyi x men filmlerinden biridir. En iyisi midir? ben wolverine'i görmeden x men'e x men demem o yüzden benim için en iyisi değildir. Bunlarla beraber zorlama sahnelerin ve diyalogların çokluğu rahatsız etmiştir beni. Nasıl desem tutup da x2de veya last standde, originste o zorlama sahneler, diyaloglar göze batmaz da bu film daha gerçekçi olayı ele alacak diye düşünerek izlediğimden rahatsızlık vermiştir. Raven gibi muhteşem bir karakterin veya angel'in taraf değiştirme olayları saçmasapan ve zorlama gelişmiş örneğin. BUrada da çizgi roman'ı en gerçekçi hale sokup başyapıtlar yapan Nolan'a batman serisi için selamı çakalım (ha dark knight birçok açıdan batman filmi değildir o başka mesele ama gerçekçi olmaya çabalamak önemli) keşke en az bir joker kadar derinlikli bir karakteri görebilseydik filmde veya Batman'in iç hesaplaşmaları gibi gerçekten Magneto'nun iç hesaplaşmalarını da hissedebilseydik.
Ayrıca filmde kullanılan cgi'ylar çok pespaye olmuş. Sanmıyorum ki çizgi roman atmosferinden çıkarmayalım filmi diye o kadar berbat cgiylar kullanılmış olsun. Olsa olsa ekibin tembelliğinden kaynaklı uydurduğu bahane olabilir. bol palmiyeli denizaltının adaya fırlatılması sahnesinde bir ara cryengine 2'yi kullanmışlar herhalde diye düşündü. Avatar'ın motion capture teknolojisinden sonra da Hank veya Emma frost bildiğin 10000 yıl önceki teknolojiyle yapılmış gibi duruyordu.
aslında filmin adı x-men origins: magneto'dur. devamlılık hataları dışında güzel film. x-men the last stand'i izlemediyseniz sıkıntı yok, ancak x-men the last stand'in ilk sahnesi olayı koparıyor*.
--spoiler--
erik seni eşekler kovalasın! shaw iki kelime etti diye sana güçlerini kullanmayı öğreten charles'ı sattın ya yazıklar olsun ulen. gerçi oh olsun wolverine ve beast the last stand'de ağzının payını vermişlerdi sana. çok sinirliyim, elim ayağım titriyor ya!
--spoiler--
öncelikle x-men filmlerinin hayranı olarak bu film gösterime girince baya heyecanlanmıştım.
zira ilk iki x-men filmi benim favori yönetmenim bryan singer* hem yönetmiş hemi de senaryosuna katkı vermişti. nitekim 10 numara iki tane nur topu gibi x-men filmi ortaya çıktı. zaten çizgi roman x-men bence yaratıcılığı ve evrim teorisinden ilham alarak geliştirilmiş sanki maymunlar cehennemi 1974 * gibi bilim ve yaratıcılığı zorlayıp geleceğe pencere açıyordu.
derken sevgili bryan singer 3.filmden çekildi sebebi küçüklüğünden beri hayran olduğu superman 'in dönüş filmini çekmekti. * tabi bu durum benim gibi x-men' cileri üzmüştü ama yerine brett ratner** biraz rahatlamıştık.
3. filmde 10 numara güzel bir film olarak çıktı ama senaryoya bryan singer katkısı yoktu maalesef.
sonra en az sevdiğim x-men origins wolverine geldi.( sevmedim bile diyemiyorum) iyi değildi acemi yönetmen yazarlar falan idare eder vaziyetteydi.
sonra konumuz olan bu film gösterime geldi. kahramanların gençliğini görebilmek çok heyecan veriyordu ve tabi ki kaçırmadım.
genel olarak iyi filmdi, müzikler, konu, oyunculuk. özellikle kevin bacon bence döktürüyordu. filmin en güzel sahneleri magneto' nun numarasını çektiği sahnelerdi. zaten bu yüzden ilk üç filmin bile yanına yaklaşamadı, zira o filmlerde diğer kahramanların güçlerini gösterdiği sahneler de çok etkileyici çekilmişti.
ama bir artısı yönetmen olmasada bryan singer' in senaryoya katkı sağlamasıydı.
şimdi bir kere james mcavoy genç ve ergen kızlarımızı filme çekmek için charles xavier karakterini almıştı ki maalesef olmamış. birde üçlemeye gönderme olan espriler vardı.
" saçlarımı asla kazıtmam, imkanı yok." vs. vs. bence olmamıştı.
ama magneto ian mc kellan kadar olmasa da iyiydi.
senaryo da iyiydi, hatta wolverine' in ufak bir rolü bile vardı falan, eğlenceli ve güzel film olmuş.
ama x men the last stand' da prof. X' i ayakta, kel olarak jean grey' in yanına giderken görmüştük. bu filmde daha genç olarak filmin sonunda birazda magneto sayesinde gencecik profesör sakat kaldı. sanırım x3' ün senaryosunu da adamım yazsaydı böyle bir çelişki olmazdı.
--spoiler--
azazel ve yanındaki hortum çıkartan eleman ne kadar kişiliksizmiş yahu. kim grup kursa, çağırsa gidiyor ibneler. daha liderinin selası okunmamışken yapılır mı böyle hayvanlık.
--spoiler--
--spoiler--
beast in zamanında az orospu çocukluğu yapmadığı gözlenen film. mystique de gider magneto nun altına girer tabii. altına derken ekibinine katılıyor diyelim.
--spoiler--
x men kısmını okumamla içimdeki anti marvel güdüsünü tetikleyen film adıdır. filmin kendisiyle ilgili olmayıp, daha önceki serileri ilgilendiren inanılmaz mantık hatası hatta hatalarına değinecek olmama sebep vermiştir.
öncelikle: phoenix kozmik dalgası ne başı boş bir varlık öyle yeaa?! sen ki yıldızlarlan starburstçülük oynardın. gittin jean greyi kendine kopyaladın, iyi halt ettin. hayat staylan kaydı lan. bir kendin oluyon bir jean kesiliyon. eskiden tanrımtırak bişiyken şimdi şizo oldun... yakışmamış. iki halde de güçlüydün ama eskiden en azından kendini bilirdin. eskiden gözünü kırpmadan yıldız patladırdın, şimdi bi profesörü onca vakit israfından sonra anca patlatıp üstüne vicdan yapıyon. hepsinden kötüsü, iğrenci ve rezili neredeyse kilometre menzilindeki canlı cansız her şeyi sikip atıp**, kill me, save me, piliğzzz moduna girmen... (bkz: yap yap özür dile) havalısın falan ama bunu affedemeyeceğim. (bkz: döl israfları)
ya sen bi de ölümsüzdün ona ne oldu? hani ölüp ölüp diriliyodun? trilogy nın tri'sinde öldün gidiş o gidiş. ölüm sebebi için (bkz: gut cut).
ayrıca (bkz: bir diril de kendimize gelelim). 5. bir film çekin de şu kuşla, gerçek mutantı görelim. (bkz: omega level mutant)
olur o iş zati. açık kapı bıraktılar, satranç taşı kıpırdatan dedeler* falan...
iyisin güzelsin, jean'cığımla on yüz bin kat daha iyisin. (bkz: orgazmik filmler)**
x-men hikayesinin temelini çok çok güzel bir şekilde bağlayan, aralardaki boşlukları hayli güzel dolduran, beast'in nasıl o hale geldiğini bile anlatan, çok başarılı yapım. wolverine'in "go fuck yourselves" repliği bile yeterli...
Film olarak gerçekten başarılı bulduğum x men başlangıç niteliğindeki film. işin kötü tarafı filmde verilen mesajlardan birisi "Türkiye Amerika'nın uşağıdır" idi, üzüldüm.
