işlediği konular nedense bana sıradan ve aynı gelen, bütün filmlerinde bir süre sonra sıkıldığım yönetmen. bence sadece bir filmi izlenip gerisi izlenmemeli. herhangi bir filmi olabilir.
--spoiler--
Ah şu modern psikanalistler yok mu! Dünyanın parasını alıyorlar insandan! Benim zamanımda beş marka freud'un kendisi tedavi ederdi sizi. On marka hem tedavi eder hem pantolonunuzu ütülerdi. On beş marka freud'un kendisini tedavi etmenize izin verirdi...ki buna istediğiniz iki çeşit sebze de dâhil olurdu.
--spoiler--
evlatlık aldığı 36 yaş küçük kızıyla evlenmiş, öz kızına cinsel istismarda bulunmuş, üniversiteye gitmek isteyen oğluna da bir kuruş vermemiş iğrenç insan müsvettesidir. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19433085.asp
kendinden 35 yaş küçük evlatlğıyla evlenen, aşırı zeki, yetenekli, üretken yönetmen. Kendisi çirkin ve kısa boylu bir adam olmasına rağmen Oğlu Ronan Farrow oldukça yakışıklıdır ve o da babası gibi dahidir. Ayrıca oğlunun hayatında yeri olmayan umursamaz bir babadır. Bu nedenledir ki oğlu, babasının değil annesinin soyadını kullanmaktadır.
Ayrıca hayat tecrübesini aktardığı güzel sözleriyle tanınır: "Ben mutlu olmak istemiyorum, Ben seninle birlikte olmak istiyorum, Sevişmek briç oynamak gibidir. Eğer iyi bir partneriniz yoksa iyi bir eliniz olmasını ummalısınız, Hayat cinsellikle bulaşan, başbelası, ölümcül bir hastalıktır, Bıraktığında sana acı verecek kadar bir şeyi sahiplenme."
--spoiler--
"Unutulmaması gereken, hayatın her evresinin kendine özgü güzellikleri olduğudur. Oysa öldüğünüz zaman elektrik düğmesini bulmak zordur."
--spoiler--
özellikle annie hall ve manhattan filmleriyle kalbimi ziyadesiyle fethetmiş yönetmen. tüm filmleri iyidir diye bir iddia da bulunamam ama yazdığım ikisi babadır, izlenmelidir.
sosyal zekasına, oyunculuğuna, senaryo yazarlığına ve yönetmen olma kalitesine bir şey demiyorum ama sırf öpüşmek veya sevişmek için film çektiği apaçık ortadadır.
ya da en azından oynayacağı filmin yönetmeni kendisi oluyor.
diane keaton gibi bir kadının sinema dünyasında yükselişinin ana faktörü woody allen'dır.
ki annie hall filmiyle en iyi kadın oyuncu oscar ödülünü almıştı.
filmlerinde ilişkilerin, sosyalliğin, seksin insan hayatındaki en büyük imgeler olduğunu göstermekle beraber bunların en çok da sizin düşman imgeler olduğunu söylüyor.
bir filmde hem yönetmen hem de oyuncu olmak genellikle güzel sonuç veriyor.
tarhin gordugu en buyuk sanat adamlarindan biridir. Her filimini cocuklugumda izlemisimdir. ve seneler sonra donup tekrar izlemek o eski filmleri hatta ikibinli yillarda yaptigi filmleri ayri bir tad.
Dizi projesini de basariyla tamamlar. Her zamanki karamsar ama narsist woody allen konusmalari Bunlar.
2005 yılına kadar new york dışında film çekmemiş dahi yönetmen.
2005 yılında match point'i çekerek (londra) bu geleneğini kırmıştır.
daha sonra 2008'de barcelona barcelona'yı çekerek tüy dikmiştir.
ulan biz seni new york dışına çıkmıyorsun diye sevdik, oldu olacak gel yozgat'ta da çek.
"Geçenlerde ilk defa intiharı düşündüm. sonra direkt bu düşünceyi kafamdan sildim. çünkü benim intiharım annem ve babamı yıkacaktı. tabi böyle bir şeye sebebiyet vermemek için önce onları öldürmek zorunda kalacaktım. sonra onların ölümüyle teyze ve amcalarımın da hayatı kararacağından, onları da öldürmem gerekecekti, ve basit intihar girişimim sonunda bir toplu katliama dönüşecekti."