winter s bone

entry15 galeri2
    1.
  1. winter's bone, debra granikin filmi olmakla birlikte, en iyi indie film seçildikten sonra izlemeye karar verdim. filmin kadın yönetmeni debra granik i imdb de söle bi araştırdım, kadın tam bi film insanı film beni heyecanlandırıyor, izlemenin zamanı geldi.
    2 ...
  2. 2.
  3. genç bir kızın ailesini ayakta tutmaya çalışmasını konu alan 2010 yapımı film.
    http://www.imdb.com/title/tt1399683/
    3 ...
  4. 3.
  5. başrolünde the burning plain'den aşina olduğumuz 90 doğumlu oyuncu jennifer lawrence'ın yer aldığı 2010 yapımı film.

    sundance onaylı filmin en iyi film, en iyi kadın oyuncu, en iyi yardımcı erkek oyuncu ve en iyi uyarlama senaryo dalında oscar adaylıkları bulunmakta.

    hani her seferinde sıradan laflar ediyoruz ama doğruya doğru; film inanılmaz ağır ilerlemesine rağmen seyredeni kendine çekmeyi başarıyor. hasta bir anne, ele muhtaç iki kardeş ve kanunsuz işlere bulaşmış bir baba çemberinde kalmış 17 yaşındaki ree'nin hikayesi bu.

    hani ailevi dertleri geçtim ailenin yaşadığı muhit öyle bir yapıda ki ben o kızın yerinde olsam oturup ağlardım.

    oscarda pek bir şansı olmasa da, ki gönül isterdi ki olsun, başarılı bir film. aile dramının verdiği hüzünlü sakinlikle sizi uyuştururken ree'nin ayakları yere basan haliyle ve o meşhur sahnesiyle tüyleri diken diken edebilen bir yapım.

    2010'a dair hoş detaylardan biri, nedense bana animal kingdom'ı anımsattı biraz, onu seven bunu da sever diye düşündüğümden olabilir.
    3 ...
  6. 4.
  7. genç bir kızın aile içerisindeki çıkmazını yansıtıyor film. 2 küçük kardeş ve hasta bir anne, kayıp bir baba. dram içerisinde dram olan bir film. izlerken böyle hayatlarda var diyorsunuz. yavaş ilerlesede izlenebilecek kaliteli filmlerden biri.
    1 ...
  8. 5.
  9. nesiyle en iyi filme aday olmuş anlayan beri gelsin. sıkıcı, ilerlemeyen, klasik bir konuyu dünyanın en klasik biçiminde işleyen bir film. fazla beklentiyle izledim sanırım. en iyi kadın oyuncu ödülü için jennifer lawrence fena değil, ama onun da diğer adayların yanında zayıf kaldığını düşünüyorum. en iyi yardımcı erkekte John Hawkes'ın belki bi şansı olabilir.
    1 ...
  10. 6.
  11. türkiye'de 4 mart 2011'de gösterime girecektir. filmin hiçbir özelliği yok bence. herhangi bir heyecan yok, 100 dakika bir türlü geçmek bilmiyor. konusu son derece klişe. yani izlemezseniz hiçbir şey kaybetmezsiniz. hatta bence izlemeyin.

    83 üncü oscar ödül töreni

    * en iyi film ödülüne aday olarak gösteriliyor ama bence hiç şansı yok. orada aday olarak gösterilmesi bile son derece şaşırtıcı.

    * jennifer lawrence en iyi kadın oyuncu ödülüne aday olarak gösteriliyor. bunu bir yere kadar kabul edebilirim ama natalie portman varken ödülü alması çok zor gibi.

    * john hawkes en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülüne aday olarak gösteriliyor. ancak christian bale varken onun pek şansı yok kanımca.

    * uyarlama senaryo kategorisinde de ödüle aday gösterilmiş. o kategoride 127 hours veya the social network ödülü alır diye tahmin ediyorum.

    68 inci altın küre ödülleri

    * jennifer lawrence drama dalında en iyi kadın oyuncu ödülüne aday olarak gösterildi ama ödülü black swan'daki performansıyla natalie portman aldı.

    bu filmin oscar'da en iyi film ödülüne aday olarak gösterilmesini anlayamıyorum. imdb'deki 7,5'lik puan da bana aşırı yüksek gibi geldi. oscar'da aday olarak gösterilmesi bile bu film için büyük bir başarı. ama aday olarak gösterildiği kategorilerin hiçbirinde ödülü alamaz diye tahmin ediyorum.
    1 ...
  12. 7.
  13. kapitalizmin varoşlarında geçen, iç burkan bir film. sadece havanın değil, ilişkilerin soğukluğu, varoşların soğukluğu çok güzel anlatılmış. jennifer lawrence çok güzel oynamış. amerikan rüyasını kabusa çeviren gerçekliği insanı derinden etkiliyor. eyyamcı akademi, oscar'ı vermez bu filme orası ayrı.
    1 ...
  14. 8.
  15. filmlerde "mükemmel son" takıntım olmamasına rağmen, sonuyla beni hayal kırıklığına uğratan film.
    izlediğim 100dk boyunca hiç sıkılmadım o ayrı, bu film güzel bir bitişi hak ediyordu bence.
    0 ...
  16. 9.
  17. senaryosu,oyunculuğu,konusu,karakterleri oturmamış,silik bir film.
    filmi sürekli, şimdi bişey olacak, hikayenin kopma noktası bu an diye izledim ama öyle bir an yok. işin kötü tarafı o anı beklemenin de bir heyecanı yok. yani izlemeyin, oldukça sıkıcı bir film. *

    edit: eğer bu tarz yani hafif film noir'e kaçan, birkaç gündeki olayları anlatan daha iyi bir yapım izlemek istiyorsanız;
    (bkz: babel)
    1 ...
  18. 10.
  19. izlemeyin diye bik bik edenlerin siklenmemesi gereken, mutlaka izlenmesi gereken müthiş film.

    bu popülarite hayranı geri zekalıların bildiği tek şey ünlü oyuncular ve pahalı yapımlardır.

    bu film zaten size hitap etmiyor.
    2 ...
  20. 11.
  21. film hakkında olumsuz eleştiri yapanlar, muhtemelen ekşını bol, sabun köpüğü hollywood filmlerinden başka bir şey izlemeyi bilmeyen izleyiciler..

    bu film başarılı bir filmdir. buna eleştirilen finali de dahil hem de. film çok yaşamın içinde. gerçekçi. bu yüzden silahlar patlamıyor ya da arabalar havalarda uçuşmuyor.

    Filmde amerika var. ama rüyası değil, kabusu var. çünkü amerika'da rüya falan yok. bunu zaten idrak ettiğinizi düşünerek direkt geçiyorum. amerika'nın baş belalarından biri belki de en önemlisi uyuşturucu var filmde. ve oğlum görmüyor musun koca bi kasabanın mesleği haline gelmiş uyuşturucu üretimi-ticareti-satışı... kadınıyla erkeğiyle herifler çalışıyorlar falan. ayrıca polisin de işin içinde olduğunu gösteriyor film bize. toplumun yabancılaşması... şiddet... film amerika'da yaşanan tüm bu sorunlara dikkat çekiyo, sen de kalkmış orda bik bik bik kötü film, kaka film osuruyorsun. öküz, akademiyi ben de eleştiriyorum elbette ama kalkıp da bu filmin nesi en iyi film adayı olmuş demiyorum. maL, o akademi üyelerini sokaktan toplamıyorlar. sinemadan anlayan insanlar var orda. bi boktan anladığın yok, bari sus da adam sansınlar! bana da burada akademiyi savundurttun ya, ayrıca ...

    not: ayrıca sundance film festivali'nde de ödül almış. bu bilgiyi de kapak olarak kullanırsın artık.
    2 ...
  22. 12.
  23. müthiş yavaş ilerleyen ve bu nedenle sürekli ileri sarılarak izlenen bir film.

    Başına bu kadar çok olayın geldiği bir aileyi konu alan bir film, bu kadar duygudan yoksun olmamalı.
    Bu sanatsallık adına yapılmışsa yazık olmuştur, oscar'a aday gösterilmesi ise tam bir muallaktır zaten.
    0 ...
  24. 13.
  25. 13. eskişehir film festivalinin ilk gününde gösterilen, genç bir kızın ailesini ayakta tutma savaşını gösteren filmdir.

    edit: 8 mayıs pazar günü saat 18:00'de espark salon 3'de tekrar gösterime girecek filmdir. filmden büyük bir aksiyon, entrika v.b. beklentisi olanlar gitmesin, film onlara hitap etmemektedir.
    3 ...
  26. 14.
  27. film 17 yaşındaki güzel kızın babasının kefaletini ödeyebilmek için ipotek ettiği evlerini ve ailesini kurtarmaya çalışmasını anlatıyor. filmin indie'liği her sahnesinden akıyor renklerin solukluğu ve ayrıca çekimlerin, mekanların şatafattan tamamen uzak oluşu belki de bu filmi güzel kılıyor.
    ama yok filmi güzel kılan başka bir şey var onun adı: jennifer lawrence.
    1 ...
  28. 15.
  29. jennifer için izledik ama akıcılık sıfır. konu da on numara değil. velhasıl jennifer de olmasa yarıda bırakırdım. değmez.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük