ay ken nat sipik engiliş, bikaus ay dont nov, o yüzden, satırlarıma türkçe devam ediyorum. ablacım ben böyle bir giriş yaptım ama.. affet, ölmüşsün duyduğuma göre. lakin bu kara mizahın sebebi kesinlikle sen değilsin. senin milyonları aşan samimiyetsiz türk hayranların! inanır mısın, dakikasında başladılar tivitırdan, feysbuktan yardırmaya.
adını birbirlerinden copy paste eyleyip, sonuna üzgün surat koyaraktan, sana karşı son görevlerini yerine getiriyorlar. birçoğu herhangi bir albümünün ismini dahi söyleyemez. hatta ne iş yaptığını bugün öğrenenler çoğunlukta.. yani benim senle bi sorunum yok, ölmüş insanla ne derdim olabilir ki?
özetle; şu önümüzdeki birkaç gün boyunca, içinde bulunduğu memlekette dönen dolaplardan bihaber, hayatı ve hayatını yönlendirenleri irdelemekten uzak, hayat kelimesinden anladığı internetten ibaret olan, feysbuk, tivitır ve sözlüklerde götünü başını sallamaktan, gerçek ve dişe dokunur hiçbir şeye zaman bulamayan, hiçbir konuda hiçbir şey bilip, hiçbir şey yapan milyonlarca ''duyarlı!!'' 'türk hayranın!' tıpkı benim gibi, adını copy paste ile yazıp üzülmüş gibi yapacak. sakın ola ki, takma sen onların bu 'samimi' yakarışlarını, sakın ola ki, üzülme sen; senin ölümüne bu kadar içten! üzülen milyonlarca gence... allah aşkına rahat uyu, ve babannemi görürsen selam söyle, onu çok özledim. hadi, allah rahmet eylesin...
ergenler bilmez ama 90 larda çocukluktan gençlik dönemine geçen çoğu insanın hafızasındadır o muhteşem şarkıları. o zamanlar zaten aşık olan bünyelerimiz onun şarkılarıyla daha da aşık olurdu. en güzel hatıralarımla birlikte hatırlayacağım harika sanatçı, çocukluğumun divası... huzur içinde yat.....
dünyaya gelmiş en büyük yeteneklerdendi. amy winehouse'dan sonra büyük yıkımlardan birini yaşıyorum. justin bieber hala yaşarken adaletin bu mu dünya sorarım ?
Ölümüyle birlikte Amazon Top 100'deki ilk on albüm sıralamasına, zirvedeki albüm de dahil olmak üzere 7 albümüyle yerleşiveren muazzam ses.
Ha Türkiye'deki gençlik ha Amerika'daki gençlik demek aynı hikaye. Şimdi koşa koşa albümlerini alan, ağıtlar yakan insanoğulları, daha dün neredeydiniz? Ölünce şarkıları daha mı güzel, daha mı anlamlı oluyor.
Ayrıca I Will Always Love You Whitney Houston bestesi değildir, bazı şeylerden emin değilseniz, Internet devasa bir kaynak kontrol edin, sallamayın. Bu şarkı, 1974 yılında Dolly Parton tarafından bestelenip yayınlanmıştır. Whitney sadece coverlamıştır.
ikincisi, uyuşturucudan öldü diye kadını cehenneme yollayan yeryüzü zebanilerine: Kendisini uyuşturucuya bulaştıran etken, dayak atan, aşağılayan, kadını hayvan yerine koyan dangalak oğlu dangalak kocası Bobby Brown'dır. Ha elbetteki Whitney'in de suçu var, o insanlıkdışı yaratıkla yaşamakla, boşandıktan sonra bile görüşmekle başlı başına suç işlemiş. Kadının kariyeri bu yüzden bitti lan. Ama işte aşk bu. Mantığı, gözleri kör ediyor demek ki.
Üçüncüsü, Bodyguard müziği Whitney'in en popüler ama en kötü çalışmalarından biridir. Kevin Costner'ın yakışıklılığı olmasa beş para etmeyecek bu saçmasapan yapış yapış aşk filmi zamanın Bella-Edward gençliğinin gönlünü çalmıştır (tıpkı insanların Bryan Adams'ı Everything I Dodan ibaret sanmaları gibi) herkes de bu bayık şarkıyla Whitney'ci olmuş. Ama ne Whitney'in kariyerinden ne de sanatçılığından haberdar coğunuz.
Esas Whitney, debut albümü Whitney Houston'dur. Orada bir Greatest Love of All diye bir şarkı var Bodyguard'a nal toplatır, ama kaçınız haberdar?
Hormonlu, ablak yüzlü, nursuz zenciler Amerika müzik piyasasını işgal etmeden önce, zenci ruhunun inceliklerini, derinliğini yansıtan şarkılarıyla, blues çıkışlı icrasıyla tüm dünyanın başını döndürmüştü Whitney. Sonradan çöktü gitti. Hiçbir zaman medyanın istediği, Mariah Carey gibi vermeye hazır yapay, şişme bir bebek olamadı. Utangaçtı, ürkekti. Kendini satmak için kavun kadar memelerini değil, sadece sesini kullanmaya çalıştı. O yüzden hiçbir zaman gereken değeri görmedi.
Onca gitmesi gereken şarkıcı bozuntusu varken sıra senin değildi Whitney. Nur içinde yat. Hayat hala dengesiz, Tanrı hala çok zalim.
--spoiler--
-Whitnety Houston, ilk albümünü 22 yaşında yayınladı. 30 yıllık kariyeri boyunca 7 albüm 3 soundtrack yayınladı.
-6'sı Grammy olmak üzere 400'ün üzerinde ödül kazandı. Aldığı ödüller Whitney Houston'ı Guinness Rekorlar Kitabı'na da taşıdı. Dünya üzerinde en çok ödüle layık görülen kadın şarkıcı ünvanını aldı.
--spoiler--