what difference does it make

entry2 galeri2
    1.
  1. hoş bir the smiths şarkısı, morrissey pek hazzetmiyormuş bu şarkıdan. sözleri ise:

    all men have secrets and here is mine so let it be known
    we have been through hell and high tide
    i think i can rely on you
    and yet you start to recoil
    heavy words are so lightly thrown
    but still i'd leap in front of a flying bullet for you
    so what difference does it make?
    so what difference does it make?
    it makes none, but you have gone
    and you must be looking very old tonight

    the devil will find work for idle hands to do
    i stole and i lied, and why? because you asked me to
    but now you make me feel so ashamed
    because i've only got two hands
    well, i'm still fond of you
    so what difference does it make?
    so what difference does it make?
    it makes none, but you have gone
    and your prejudice won't keep you warm tonight

    oh the devil will find work for idle hands to do
    i stole and i lied, and why? because you asked me to
    but now you know the truth about me
    you won't see me anymore
    well, i'm still fond of you
    but no more apoligies
    no more, no more apoligies
    i'm too tired, i'm so sick and tired
    and i'm feeling very sick and ill today
    but i'm still fond of you
    2 ...
  2. 2.
  3. bana hep the collector'ü anımsatmış şarkıydı. "ulan" dedim, "bu kadar da olmaz". küçük bir google araştırmasından sonra öğrendim ki bu single'ın kapağını the collector'ün filminin setinde çekmişler.

    kapak bu:
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/675951/+

    filmin başrolü terence stamp, resimdeki adam yani, bir yerden sonra "istemiyorum bu kapağı artık" falan yapmış, bu sefer de elinde süt tutan bir morrissey'i kapak yapmışlar.

    orijinal kapakta terence elinde plastik bir paketin içinde kloroformlu bez tutuyor. genelde hanımkızımızı bayıltmak için kullanıyor falan. fakat morrissey versiyonunda eldeki paket süt dolu bir bardak oluyor. ki aradaki farkı fark etmek harbiden zor.
    bu da morrisseylisi. hatta ben orjinalini ilk gördüğümde paketi direkt süt sanmıştım. *
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/675959/+

    orijinali çok daha güzel tabii. terence da daha sonra vazgeçiyor, onun olduğu kapakla devam ediyorlar. morrisseyli versiyonu da çok nadir bulunuyor zaten fazla üretilmediğinden. bayağı bir değerli oluyor.
    neyse.

    sonuç olarak, the collector'le bir bağlantısı var. sözleri de hiç öyle biten bir ilişkinin ardından yakılmış ağıt falan olmuyor bu durumda.
    sözler hep Frederick Clegg karakterinin ağzından yazılmış. belli oluyor. bu yüzden birazcık bitmiş ilişki görünümü var.

    --spoiler--
    üç dizede neredeyse bütün kitabı işlemişler işte. kız kaçırılıyor, ağır laflar ediliyor, bizimkisi vazgeçmiyor. "senin için kendimi kurşunun önüne atarım" gibi laflar etmeye devam ediyor. kaçıranın kendisi olmasına rağmen, sanki mağdur olan da kendisiymiş gibi kızın kendisini utandırmasından şikayetçi oluyor. "ulan iki elim var, nasıl yetişeyim" gibi laflar ediyor.
    yani "ben seni ne olursa olsun seviyorum, hep seviyorum" diyor, "ne fark eder nasıl tanıştığımız, seni kaçırmış olmam, beni sevmiyor oluşun, benim alt sınıftan, cahil birisi olmam" falan diyor. ikinci dizenin son mısrasında da "bakalım ön yargın seni bu gece ısıtabilecek mi?" diyor, ki kadın zatürreden ölüyor daha sonrasında.
    son dizede de kız öldükten sonra clegg'in düşünceleri verilmiş işte. "şimdi hakkımdaki gerçeği biliyor olsan da artık beni görmeyeceksin, ki seni hala seviyorum", "ama artık özür dilemek yok", "çok yorgunum" falan hep.
    --spoiler--

    çok güzel lan.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük