bir sürü gönderme ve sembol ile dolu olunduğu sanılan film. Şayet çizgi romanını okumuşsa kişi , film'i seyrettiğinde en fazla 5-10 tane göndermeyi görebilir. Çizgi romanında öyle mi ? Her sayfada 3-5 gönderme yer alırdı.
sıkıntıdan patladığım bir günde filmi izlemem için bana motivasyon sağlayan, "çok kral film" hede hödö diye oraya buraya methiyeler düzmüş entel kitle, alacağınız olsun lan! oğlum ne içiyorsunuz siz? neyin kafası bu? 40. dakikadan sonra selülozik tiner eşliğinde izledim filmi, yok, bana mısın demedi. ağzımı bozmayı hiç istemezdim ama insanı zorla çileden çıkarıyorsunuz, tükürüklerimi saça saça ağır küfürler ediyorum size haberiniz olsun. bu mahvolmuşlukla maskeli beşler'i de izleyip camdan atlamak suretiyle intihar edeceğim, gencecik bir kızın yaşam enerjisini aldınız götürdünüz, allah'ınızdan bulun emi!
sevgili yönetmen Zack Snyder, sana da söyleyeceklerim var; kronolojik tutarsızlıkları alternatif zaman/mekân tasarımlarıyla yedirmeye çalıştın ses etmedim, politik tavrını, mesaj kaygını anlıyorum, paran var, görsel açıdan da pek ihtişamlı olmuş amenna. ama her şeye rağmen filmin "gözden düşmüş gözcülerin oyuna tekrar dönüp dünyayı kurtarmaları" gibi oldukça klişe bir omurga üzerinde sallanıyor, bilgin olsun. öperim.
ve son olarak; siki taşağı sallaya sallaya dolaşan ex-insan, ulan derdin ne senin? mavi oluşuna kafayı takmıyorsun, bamya kadar çüküm var diye oturup ağlamıyorsun da ergen gibi mars'a kaçıp "hayatın anlamını bulcam ben banane yae" diye atar yapıyorsun. bak camdan sinsice girer, hepinizi çok pis döverim. ciddiyim.
-net söylüyorum, izlemeyin. kendinize bunu yapmayın! ha ergenler izleyebilir tabi ona sözüm yok. Aniden meme falan giriyor çünkü kadraja. hayal gücünüz zenginleşir, ufkunuz genişler. özür dilerim, terbiyesizleşmek istememiştim. esen kalın.
müthiş bir film.
--birazcık spoiler--
bu kelime filmi tarif etmek için yeterli kalır mı bilmem ama tek kelime ile müthiş..
kahramanları ve anti kahramanları dünyanın siyasal gerçeklikle ile içinde insan öğesini sonuna kadar hissetirerek bu kadar güzel harmanlayan bir yapım daha izlememiştim...
bir yandan kahramanları tek tek yaşamları inceleyip seçtikleri yollar ile kendi hayatlarını ve insanlığı nasıl etkilediklerini izlerken diğer yandan dünyadaki politik olayları izliyoruz...
öyle bir noktaya geliyor ki film sonuna doğru her iki durumda çok iyi harmanlanmış bir yapım olduğunu düşündürüyor...
"dünyanın kenetlenmesi için toplu yıkıma ihtiyaç vardır" bu birçok filmde kullanılan bir ana fikir ama bu filmde gerçekten çok çok iyi işlenmiş..
o görsel efektlerle birlikte polikayı ve insan duygularını, bilinmezliği çok başarılı bir şekilde bir araya getirmiş..
ama öte yandan filmin sonunda lourie karakteeinin söylediği replik -hiç birşey asla sona ermez- insanlığın bu şekilde kalması için hep bir yıkımın eşiğinde olmasına ihtiyacı olduğunu düşündürdü bana...
bunun dışında filmin sinemasal olarak da değeri yüksek bence, ses ve görüntü kaliteleri muhteşem birçok sahne varki gerçek mi efektmi ayırd edemiyorsunuz..
her bir kara profesyonelce hazırlanmış fondaki müzikler çok iyi seçilmiş.. senaryo ise çok başarılı, gerçekten çok orjinal replikler var..
dr. manhattın ile lourie'nin marsda geçen insanlık ve mucizeler ile ilgili geçen dialogları çok iyi hazırlanmış..
öyle reklikler ve karaler var ki filmde bir yandan klasik kahraman filmi gibi olduğunu düşündürürken ama öte yandan bu klasik kahraman filmlerine orjinal göndermeler yaparak kalitesini gösteriyor..
film 2 buçuk saat olmasına rağmen izleyiciyi hiç sıkmıyor ve her bir karesinde daha da sıkı bağlıyor bence... temposu da çok iyi.. yüksek aksiyon sahneleri ustaca hazırlanmış..
bazı izleyici filmin teori ya da açıklama kısımları sıkabilir ama beni hiç bir şekilde sıkmadı aksine bu açıklamalar üretilen teoriler filmde daha sıkı bağladı..
filmin sonu ise kısmen tahmin edilebilir olsa da yine de izleyici şaşırtmayı, anlatmaya çalıştığı şey ile de sarsmayı başarıyor..
oyunculuklar ise ayakta alkışlanacak cinsten.. romantik-komedi filmlerinde görmeye alıştığım jeffrey dean morgan'ı bu şekilde izlemek çok başka bir zevk verdi bana, gerçekten çok iyi bir iş çıkarmış..
yine romantik komedilerden alışık olduğumuz malin akerman ve matthew goode da bana çok farklı geldi..
hepsi üztlendiği rolleri hakkıyla oynamış ve hepsi aksiyon sahnelerinde çok iyi performans sergilemiş.. film bu açıdan da türünün örneklerinden ayrılıyor bence..
içinde barındırdığı birçok oyuncu aslında romatik-komedi oyuncusu..
kısaca film için herhaliyle bir başyapıt biyebilirim..
dünyanın acı gerçekleri (savaş, kirli politika) ile kahramanların hikayelerini müthiş ses ve görsel efektlerle harmanlamış,
fantastik olduğu kadar da gerçekçi olan bu yapımı kaçırmamanınızı öneririm..
--birazcık spoiler--
en kötü çizgi roman uyarlaması film. ne zaman bitcek bu ya diye saate bakmaktan bir hal oldum. film bitmek bilmedi, 48. dk da sıkıntıdan kapatmakta buldum çareyi.
inanılmaz başarılı bir çizgi roman, başarılı olarak nitelendirilebilecek bir film, watchmen.
çizgi roman, birkaç detay olarak tanımlanabilecek yan hikaye dışında olduğu gibi beyazperdede karşımıza çıkıyor. ancak çizgi romanların ilerleme ve akıcılık dinamiğiyle, filmlerin dinamikleri aynı değil. o yüzden, konuya ilgi duymayan kimseler için film kısmen sıkıcı olarak addedilebilir.
ama çizgi romanın hikayesi gerçekten bir deha ürünü olduğu gerçeğini reddedemeyiz. alternatif tarih anlayışı, göndermeler, karakterler... özellikle tarihin işleyişiyle ilgili detaylar dikkat edilirse insanı büyüleyebiliyor.
sonunda izleyebildigim, v for vendetta ile sosyal mesajin kralini veren, cizgi roman uyarlamasi, müthis film. spiderman'i hoppidik zippidik oradan oraya atladigi icin cizgi roman karakteri olarak cok seviyordum, ama kral'i yillardir yanibasimizda duruyormus, haberimiz yok. büyüksün rorschach.
----spoiler----
çizgi roman uyarlaması olan bilim-kurgu fantastik türlerindeki bir filmdir. ara sıra erotik ve korku (kanlı sahneler yani) öğelerine de yer vermişler gerçi.Sevmediğim bir film olmuştur. Çizgi roman uyarlamasıymış ama ben çizgi romanını okumadığımdan sevmediysem onu bilemem. Film nixon dönemindeki sovyet-amerika sürtüşmesi dönemini anlatmakta. Filmin başında öldürülen komedyenin öldürülme gizeminin peşinden giden rorshachın başından geçenleri ve diğer kahramanlarımızın geçmişlerini de anlatmakta. Ara sıra da aşk meşk olaylarına giriyor.
Filmi beğenmememin sebeplerinden biri beklediğim süper kahraman olaylarının olmamasıydı. Mesela film sadece iyi süper kahramanları değil komedyen gibi kötüleri de anlatmakta. Bir diğer nokta ise filmin büyük kısmının aksiyondan uzak, yavaş olması ve aksiyonu az ve yavaş olan filmin iki buçuk saatten fazla sürmesiydi.
Özellikle filmin ilk yarısı çok yavaştı. Karakterleri (rorshach hariç) geçmişe dönerek uzun uzun anlatmaları sıkıcıydı. (bu noktada çizgi romanı okumuş olanlar için geçerli olmayabilir) film güzel bile olsa çok uzun olması insanı bunaltıyor. Hadi il buono il brutto il cattivo gibi bir film olsa (ki o da 3 saate yakın sürüyordu) anlarım ama bu film o kadar iyi de değil. filmi bitirene kadar ruhumu teslim ediyordum. gerçi bunu estar abi'e izlettirmek lazım. kendisi geçenlerde 3.5 saatlik film izlemiş! ve hala yaşıyor!
Filmde birkaç iyi nokta da vardı tabiiki. Mesela bir tanesi rorshach (Walter Kovacs) karakteriydi. Adamın konuşmaları, ses tonu ve her hareketi harikaydı. Filmi onun için bile izleseniz olur. Onun dışında görsel olarak da gayet iyiydi. Slow motion tekniğini de hep kullanmışlar. Özellikle de dövüş sahnelerinde. Hapishane sahneleri de ilginçti.
Karakterlere gelirsek önceden de söylediğim üzere rorshach karakteri en baba karakterdi. Onun dışında ortalarda tek süper kahraman gibi dolaşan jon (dr.Manhattan) da filme süper kahraman filmi imajı katması açısından iyiydi. Gerçi ortalarda dolaşırken siyahi itfaiyeciler! gibi şeyini sallaya sallaya anadan üryan dolaşması filmin ara sıra porno filme dönmesine neden oldu. Hatta kimi sevdiğine karar veremeyen kevaşe ablamız bayan jüpiteri bile kendini klonlayarak memnun etmeye çalışması ayrıca dehşet vericiydi! Ayrıca bir süre sonra bu kadar gücüm var bana ne dünyadan diyerek "koy götüne" felsefesine geçiş yaptı. Keyfi geliyor marsa gidiyor keyfi geliyor başka bir şey yapıyor (Ama o sahip olduğu güçlerle süperman'i bile dansöz gibi oynatır söyliyim. adam güneşte yürüdüm dedi lan!) Bayan jüpiter ( Carla Gugino - ki kendisi inanılmaz derecede Lucy Lawless'a benzemekte. Hani şu zeyna dizisinin savaşı prensesi) demişken kendisinin filmdeki en etkisiz eleman olduğunu söylemeliyim. Sanırım filmde sadece vücudunu sergilemek için yer almaktaydı. (gerçi yalan olmasın bir sahnede birkaç serseriyi haklamıştı ablamız) hatta çakma batman olan dan ile ortaklaşa gerçekleştirdikleri sahne! filmi bir ara az kalsın porno sınıfına sokuyordu(belki de sokmuştur)!
Dan (Nite Owl) demişken kendisinin de en az bayan jüpiter kadar absürd bir süppür kahraman olduğunu söyliyim. Ayrıca Ne gerek vardı o çakma batman kıyafetini giymesine bilemedim yani. Bir de komedyen (Jeffrey Dean Morgan - Edward Blake) karakterimiz var. Kendisi komedyen ve süper kahraman olduğu kadar kötü birisi de. Daha doğrusu ilginç bir bakış açısı var ve hiçbirşeyi sallamıyor. Daha önceden hamile bıraktığı bir kadını karnındaki çocukla beraber öldürecek kadar umarsız.
Filmin sonundaki bir diyalog da ilginç olmuştur. Ozymandias planlarını kısaca anlattıktan sonra şöyle demiştir ; "ben bildiğiniz kotü adamlardan değilim, beni engelleme şansınız olsa anlatmazdım zaten." Tabi roschard ve dan de malak gibi bakakaldılar. Ayrıca film de genelde onun planlarının başarısıyla sonlanmıştır. Dünyanın en zeki adamının yaptığı plandan da başka bir şey beklenmezdi zaten.
Filmin sonunda favori karakterim rorshach ölse de (şerefsiz itfaiyeci jon sayesinde dünyanın gerçekleri öğrenmemesi için) filmin sonunda görüyoruz ve anlıyoruz ki dombiş gazeteci kardeşimiz haber kıtlığı içerisinde rorshach'ın günlüğüne doğru bir bakış atar ve rorshachın istediği şeyi elde etmesini sağlayacağını anlarız . Yani rorshach filmin sonunda çakma kahramanlara hareketi çeker! Film de böylece biter.
----spoiler----
" you don't get it do you? i'm not locked up in here with you... you're locked up in here with me..." - rorshach
jon - what's in your hand veidt? another ultimate weapon?
Ozymandias - yes... yes you could say that. (ki bu bir tv. kumandasıdır)
Ben filmi beğenmedim ama zevkler ve renkler tartışılmaz kuralından yola çıkarsak izleyin kendiniz yorumlayın derim. Filmi Sevenler de var çünkü. Özellikle de çizgi romanı okuyanlar.
Marvel ve benzeri sirketlerden cikmis super kahramanlarin film uyarlamalarina aliskin olan insanlarin izlememesi gereken filmdir. oyle ki; bol bol aksiyon ve felsefik olay kurgusundan yoksun olan bu filmler, eglence olsun diye izlenir. Alan moore'un dehasi sonucu ortaya cikan watchmen'in film uyarlamasi ise sonu haricinde muhtesem gercekci olup, kult filmler kategoresinde kendine yer edinmistir.
Super kahramanlarinda insan oldugunu anlatmaya calisir. hata yapabilirler, bunalip bikabilirler, en pislik kisi bile olabilirler. her daim dogruyu yapan oteki super kahramanlarin aksine sahsimca cok orjinal ve muhtesemdir bu olgu.
163 dakikanin her saniyesinden keyif aldigim muhtesem filmdir. Gercek sinema izleyicisi ber gelsin, 'aha ehe super kahraman la' diyenler uzaklasmaya baslasin.
bi sike benzemeyen ve izlerken harcadigim (tam hatirlamiyorum) 2 saate acidigim ender filmlerdendir. konunun daldan dala atlamasi bir yana oyle super kahraman mi olur mina koyim. resmen maymunluk yapiyor adamlar.
(bkz: guzel film ama yersen)
Dr manhattan denen abimizin her ne kadar arka plandaki hikayesi filmdeki en başarılı anlatılmış hikaye bile olsa rorschach'in yanında kendisinin olsa olsa doktor erol bey'le yarışabileceğini göstermiş filmdir.
Özellikle siyaset, çizgi roman ve soğuk savaş dönemi üçgeninde yaratılan mükemmel alternatif evren ile takdirimi kazanan film oldu. Özellikle hustler dergisi vb. o döneme ait küçük ama önemli detayların da yer yer filmde görülmesi ayrı bir başarısıydı filmin.
dvdlerinin yanında mavili çüklü herifin ve Rorschach'ın maskelerinin de satıldığı film. mavili adamın maskesi yerine çükü verilseydi daha iyi bir pazarlama stratejisi olmaz mıydı diye düşündürmektedir. lakin filmde herifin yüzünden çok çükü ön plandaydı.
beyenilmemesini birazda insanların kafasındaki hiper kahraman anlayışının içinde etmesine bağlıyorum. öyle asimetrik yüzlü, kirli sakallı, egosu tavan yapmış, karıya kıza sarkan kahraman yaratırsan, bugüne kadar jöleli süpermenini, zengin ve çekici batmenini, en karizmasından wolverinini izlemiş kitleye beyendiremessin elbette. alışmak zaman alır.
ancak komedyenin cenaze töreni sahnesi, müziğiyle falan 10 numaraydı.
not : yapacak hiçbir şey bulamadığınız bir günde izleyin. ama sonuçta izleyin, fikriniz olsun...
muziklerinin harika otesi oldugu film; bob dylan'dan The Times They Are A-Changin, nat king cole'den Unforgettable'i bize dinlettirmislerdir saolsunlar.
160 dk boşa gitmiştir. gizem katsın diye abuk subuk bir mavi cisimcik koymuşlar ama hiç ilginç olmamış. aşk var sözde ama aşk bile bi tuhaf. tavsiye etmem.
mavi herifin filme "sıçtınız" sözünü getirmesine sebep olan film. filmde tat alacağınız tek kişi rorschach dır. o kadar saçmalığa o adam için katlanabilirsiniz. bir kere izleyin derim.
iki dakikalık felsefenin, ki o da bir şeye benzese, 160 dakikada anlatımıdır. "aksiyon bekleyenler beğenmez tabii" diyerek filme dolaylı yoldan iltifat etmek de manasızdır. film birçok yönüyle vakit kaybıdır. az buz değil nerdeyse 3 saat kayıp.
raiders of the damned adlı filmi izledim, onda bile bu kadar sıkılmadım. ilk yarı çok yavaş ilerliyor, yoğun bir amerikan propagandası mevcut, boğucu ve sıkıcı bir film.
