i celebrate myself, and sing myself,
and what i assume you shall assume,
for every atom belonging to me as good belongs to you.
i loafe and invite my soul,
i lean and loafe at my ease observing a spear of summer grass.
my tongue, every atom of my blood, form'd from this soil,
this air,
born here of parents born here from parents the same, and
their parents the same,
i, now thirty-seven years old in perfect health begin,
hoping to cease not till death.
creeds and schools in abeyance,
retiring back a while sufficed at what they are, but never
forgotten,
i harbor for good or bad, i permit to speak at every hazard,
nature without check with original energy.
"beni etkileyen ise ünlü şair walt whitman olmuştur. onun şiirleriyle karşılaştığım zaman; bu şiirleri sanki o değil de, ben yazmışım gibi bir izlenim uyanmıştı içimde..."
"Kendimle çelişiyor muyum? Ne güzel, kendimle çelişiyorum. Çok genişim demek ki, içimde her şeyden var!" demiş ve çelişmenin mutlu bir duruma dönüştürülmesine sonsuz katkı sağlamış kişidir.
Düşünüyorum da hayvanlar alemine katılıp onlarla birlikte yaşayabilirim, ne kadar sakin ve suskunlar...
Hiç biri tatminsiz değil, hiç biri sahip olma çılgınlığına kapılmamış,
hiç biri diğerinin önünde eğilmiyor...
Walt Whitman.
Çağımız sanatını derinden etkileyen şair.1855 yılında yazdığı bir denemesinde güzellik kavramına ilişkin saptamalarını anlatır. bulunduğu çağda bu pek etkili olmasa da gelecek yüzyıl bundan fazlasıyla etkilenecektir. özellikle fotoğrafçılık sanatında whitman'ın etkilerini görürüz. dian arbus fotoğrafçılığındaysa bariz bir hale ulaşılır. o yüzden walt whitman'a kocaman bir teşekkür sunmak lazım.
Şimdi beni avucunun içine aldın ya, kim olursan ol,
Her şey boşa gidecek bir şey eksik kalırsa,
Açıkça uyarıyorum seni daha fazla üstüme gelmeden,
O sandığın kişi değilim ben, bambaşka biriyim.
Kim benim yolumdan yürümeye kalkar ki?
Kim talip olur ki benim dostluk ve sevgime?
Yol kuşkulu, sonuç belirsiz, yok edici belki de.
Terk etmen gerekecek başka ne varsa, yalnız ben
umacağım senin biricik ölçütün olmayı,
Çıraklık dönemin bile uzun ve zorlu geçecek o zaman,
Vazgeçmen gerekecek tüm bir yaşam biçiminden
ve çevrendeki yaşamlara uyumundan,
O yüzden bırak beni başın daha fazla belaya girmeden,
çek elini omzumdan,
Beni yere bırak ve kendi yoluna git.
izdihamın geçmiş sayılarından birinin kapağında arz-ı endam ederek parmağını okuyucuya uzatan bir adamın resmi üzerine yazılmış şu cümlesiyle tanıdığım şair;
'git anlayacağın şeylerle uyut kendini, yumuşak seslere gömül.'
eş cinseldi. en büyük aşkı abd başkanı abraham lincolndü. şiir yazmadığı veya abraham lincolne duyduğu aşkı anlatmadığı zamanlarda banyo küvetinde içki içerek bağıra bağıra şarkılar söylerdi.
"yoldaş, veriyorum elimi sana
paradan kıymetli aşkımı veriyorum
tanrıdan ya da yasadan önce veriyorum kendimi sana
ya sen kendini verecek misin? çıkacak mısın benimle yola?
nefes alıp verdikce hiç ayrılmasak mı yoksa?
Walt Whitman
Şiirlerindeki dünya görüşünü tüm insanlığın örnek alması gereken şair. sıradan insanı ve onun tekdüze yaşamını yüceltmeyi çok iyi bilen bir kalemi vardır. burjuva yaşamına uzak kişi kendini Rilke gibi şairlerde bulamayabilir, bu ne diyo lan deyip kitabı bir kenara atabilir; ancak whitman'ın şiirlerini okuyacak olan her şeyden bihaber köylü bile kendindeki üstinsana şaşırabilir.