vücut geliştirme

    54.
  1. benim için yeniden başlangıç olmuştur. Sigara + alkol ve bol miktarda türevlerini kullanan bendenizin, kullandığım her şeyi bırakmaya karar verdiğimde yapacak hiç bir şeyim yoktu.

    22 yaşındaydım, 1.87 boyunda ve 54 kiloydum. Vücudum 12 yaşındaki bir çocuğun vücudundan farksızdı hatta bazıları benden daha bile yapılıydı diyebilirim. Her gün 8'de kalkıp işe gider, bir adet açma ve bir bardak çay içerek saat 14.00'a kadar sigara + su kombinasyonuyla yaşardım. Öğlen klasik bir fastfood menüsü, akşamda çok acıkırsam evde ne bulursam ya da yapabilirsem onu yerdim.

    Sonra bir şeyler yapmaya karar verdim. Bunu değiştirmem gerekiyordu. Ciddi ciddi yazın yüzmeye gittiğimde üstümü çıkartmaya utanır olmuştum. Bacaklarım çırpı gibiydi. allahtan elim yüzüm düzgün bir adamdım da durumu ordan kurtarıyordum. Kilo almam gerekiyordu ve bunun da en etkili yolu vücut geliştirmeydi. Ekim 2007'de spor salonuna yazıldım. Önce ölçüler alındı kolum 26 cm, omuzum 90 küsürdü. kilom 55.2'ydi.

    Önce basit bir program verdiler. Her gün tüm kas gruplarını çalıştırdığınız ve vücudunuzun spora alışmasını sağlayan 3 ayrı günden oluşan bir program. Ve tabi klasik hareket bench press. Hoca hareketi gösterdi, sonra ben sehpaya yattım ve hiç bir ağırlık takılı olmayan boş bar'ı 8'er tekrardan 5'set yapmaya çalıştım. Daha üçüncü sette dirseklerim titremeye başladı, ağırlığı 10-15 kilo olan boş bar'ı bile kaldıracak gücüm yoktu. ama kaldırdım...

    Sonraki günlerde başladığım gibi devam ettim. Ağırlığı hiç arttırmadım, yavaş yavaş alışmaya başladım ama hala zorlanıyordum. Çünkü iyi beslenmiyordum. Sigarayı bırakmıştım ama yemek yeme konusunda hala bir şey yapmamıştım. Yemek yiyemediğim içinde, zaten bana zor yeten enerjim, spor salonuna girince hepten bitiyordu. Bunun yanında vücudumda ki inanılmaz ağrı ve acı yüzünden sürüngenlere döndüm. Herkesin spora başlayıp ilk haftada bıraktığı gibi bende bırakacaktım. Ama yılmadım...

    Sonra yeni bir hoca geldi ve bana bir yemek programı verdi. Günde tam 6 öğün içeren bir program. Hem de öğünler öyle sallama değil iki üç ayrı yemek her öğünde muzlar, sütler falan. Listeyi okuyunca hocaya "ben bunun bir öğününü birgünde yiyorum" dediğimi çok net hatırlıyorum. O da bana "tamamını kimse yapamaz zaten sen yaklaşmaya çalış" dedi. Sabah 6 yumurta, sınırsız domates, 150 gr kaşar peyniri, ekmek vs. Öğlen yemeğide dahil saat 14.00'a kadar 3 öğün yemek vardı ve ben o zamana kadar sadece 1 adet açma yiyip yanında çay içiyordum. Ama zorladım...

    Sabahları salamlı kaşarlı baget sandviç yanında da sıkma portakal suyu içmeye başladım. Öğlen fastfood değil pilav yanında da baklagillerden herhangi bir şey yiyordum. ilk başlarda günde dolu dolu 3 öğün yemeye başladım. Bu bile benim için yeterliydi. Daha sonra antremanda ağırlıkları arttırmaya başladım bench'te toplam 5 kilo taktım, 2.5 kiloluk dumble'larla çalışmaya başladım vs. Fark ettim ki ağırlık arttıkça, vucut zorlandıkça deli gibi acıkıyorsunuz. Akşamları sadece kraker, ot, bok , tereyağ-ekmek yiyen ben makarna yapmaya, yanında başka şeyler yemeye başladım.

    Sonra hocamın desteğiyle, 5 set yapıp zorlandığım ağırlıkları, 3 set yaparak fakat ağırlık arttırarak yapmaya başladım. Zamanla vucüdum ağırlığa alıştı ve daha çok kaldırmaya başladım. Kaldırdıkça acıktım, acıktıkça yedim, yedikçe daha çok kaldırdım. Ama verilen programa harfiyen uydum, uykuma, yemeğime, yemek saatlerime, antreman süreme, ara dinlenmelere çok dikkat ettim. Her gün yatmadan önce yarım litre muzlu, yumurtalı, ballı kısacası yararlı olabilecek ne varsa içine katarak süt içtim.

    Zaman geçiyordu ve ben artık kendimde olan değişikliği fark edebiliyordum. Salonda tanıştığım ve benden daha tecrübeli olan arkadaşlarla evde toplanıp, beslenmemize yararlı karışımlar yapmaya başladık. kivi, muz, yumurta beyazı vs. Eskiden arkadaşlarla toplanıp alkol ve başka şeyler kullanan ben, artık kilo aldırıcı, protein sağlayan içecekler, yemekler hazırlıyordum.

    Şaka gibiydi... Sırf patates yemem gerektiği için, kumpirciden kilo kilo patates alıp her antreman çıkışı evde, mikrodalga fırında 2 tane tereyağlı, kaşarlı kumpir hazırladım. yanında 1 büyük kutu ton balığıyla beraber her gün. Artık günde 8 öğün yemek yiyordum. Tam sekiz öğün. programda bana verilen öğün sayısını bile geçmiştim. Çünkü bir amacım vardı ve o amaca az kalmıştı.

    Spor yapmadığım her gün kendimi o kadar mutsuz hissediyordum ki, sanki o günü boşa yaşamışım gibiydim. Bu yüzden sürekli gittim, sürekli zorladım, sürekli çalıştım. Fakat bir saplantı olarak değil, sporun vermiş olduğu mutluluk ve tatmin duygusunu hissederek, amacıma ulaşmak, kilo alıp yaşıtım bir insan gibi görünmek için.

    Nisan 2008'de son ölçümlerimi aldım. 65.5 kiloydum, 26 cm olan kolum, tam 33.5 cm olmuştu, omuzum 111 cm'di, göğüs ölçüm belirgin şekilde artmıştı. En önemlisi aynada kendime baktığımda artık yaşıtlarım gibi** görünüyordum. Kilom, boyuma göre hala azdı ama sporu bırakmaya niyetim yoktu. ideal kiloma gelene kadar bu tempoda yapmaya devam edecektim.

    Fakat olmadı...hem iş hayatının temposu, hem yaz aylarının vermiş olduğu rehavet, hem vücudumun artık yorulmuş olması daha fazla spor yapmama engel oldu. Ve bir süre ara vermek zorunda kaldım. Ara verince beslenme alışkanlığımda değişti, eski halime geri dönüyordum. 1 ay sonra tekrar başladım 2-3 hafta devam ettikten sonra yine bıraktım. Artık yemekten iyice kesilmeye günde 3-4 öğüne düşmeye başladım. zaman geçtikçe daha da düşecektim.

    Tam yine kendimi hazırlamışken, konsantre olmuşken, yeniden başlayacakken bu kez de sağlığım bana dur dedi. Yıllarca kötü davrandığım, alkol, sigara, ot, bok yüzünden siyaha dönen akciğerim, pnomotorax denen bir hastalık yüzünden beni hastaneye yatırdı. Akciğer ameliyatı oldum ve akciğerimden parça alındı. Onca zahmetle, zorlukla aldığım kilonun çoğunu, iki üç hafta hastanede yatarak geri verdim. kas yapım da erimeye başladı.

    Taburcu olduğumda 57 kiloydum. Şimdi yine aynı şekilde spora başlamak ve kaybettiğim kilolarımı geri almak istiyorum. O sevdiğim halime geri dönmek istiyorum ama geçirdiğim ameliyat buna izin vermiyor. iki gün önce Barfiks çekmeye kalktım, göğüs kafesim kırılacak gibi oldu. Ama yine pes etmeyeceğim. Spor yapamasam bile aynı şekilde yemek yemeye başlamalıyım. Sadece yatarak, dinlenerek ve yemek yiyerek kendimi spor yapacağım güne hazırlamalıyım.

    Çünkü Hocamın da dediği gibi spor; azim, sabır ve devamlılık gerektirir...

    edit : devamı olarak (#16062764)
    105 ...
  2. 91.
  3. 1) gideceğiniz salon, mümkünse iyi bir semtte olsun. aylığının 80 ytl gibi bir fiyata gelmesini sağlayın. 120 ytl gibi fiyatlar çekebilirler. yıllık üye olun, üyelik dondurma hakkınızı istemediğinizi söyleyin, bir şekilde aylık 90 ytl'nin altına düşürün. kriz döneminde, şansınız daha yüksek. filmlerdeki, yer altı salonlara özenmeyin. yer altı salonlarında film çekilir. vücut geliştirilmez.

    2) adaptasyon programı süresince, sabahları omletinizi yapın vitaminizi için(supradyn energy-pharmaton), öğlen tavuğunuzu yiyin, arada ceviz götürün. spordan sonra etinizi yiyin. bu dönemde sporcu yada sportmen değilseniz. henüz spor salonuna giden yolları öğrenmektesiniz.

    3) salona ilk adım attığınızda, çok yüksek volümlü müzik çalan, inanılmaz- inanılmaz gelişmiş kişilerin garip hareketler yaptığı bir nevi tımarhane gibi gelecektir. rahat olun, sadece hocanızla göz göze gelin, sağa sola fazla bakmayın.

    4) sağa sola fazla bakmayın.

    5) adaptasyon programının ardından, hatta adaptasyon sırasında da olabilir. sıkı beslenin. günde 4 öğün, mümkünse daha fazla protein ağırlıklı beslenin. proteinli ürünlere abanın. aç kalmayın. yaşam tarzını beslenme üzerine kurun. yiyememe, mazeretleri üretmeyin. hamburger yerine köfte, dürüm yerine kebap, cips yerine ceviz yiyin. pasta yerine gnc'nin protein barlarını tüketin. siz bir protein öğütücüsünüz.

    6) destek ürünlerini kullanmaktan çekinmeyin. günlük protein ihtiyacınız kilonuz çarpı 2.5 gr'dır. destek ürünlerine ihtiyacınız olacak. twinlab'ın (likit) amino fuel'i bana göre çok iyidir. creatin önemlidir. glutamine kullanmadım, bilemiyorum.

    7) salonda karşı cinse, hayvan gibi bakmayın. öyle bir bakarlar ki, fena bakarlar. bacaklarını sağa, sola kaldırdıkları makinada ona baktığınızı fark etme ihtimalleri düşüktür. bacaklarını oturarak iki yana açtıkları makinada, sakın ama sakın onlara bakmayın.

    8) kadınların kullandığı, makinada bacaklarını iki yana açtıkları makinada, onlara bakmayın.

    9) bir harekette kaldırabileceğiniz maksimum ağırlık 10 ise 10dur. 11 kaldıracaksınız, evde playstation oynayın. diyelim 3 setiniz var. 6 kilo(12 tekrar)- 8 kilo(10 tekrar)- 10 kilo(8 tekrar) yapın. 6 kilo yaptığınız set, boşa gidiyor gibi geliyorsa, onuda 8 ile yapabilirsiniz.

    10) yaptığınız iş, hem çok önemli bir iştir, aynı zamanda dünyanın en gereksiz işidir. bu spora büyük anlamlar yüklediğiniz zaman, aynada kendinize bakın. garip nesneleri, garip seslerle, indirip kaldırıyorsunuz. büyük anlamlar yüklerseniz, kaldırabileceğinizden daha fazla kaldırmaya çalışırsınız. yapmayın.

    11) baklava, tulumba tatlısı yemeyin. tavuk göğsü yiyin.

    12) sigara içmeyin. bir setten sonra diğerine geçerken, kalp atışlarınızı dinleyin. kalbinizin, normale dönmeye başladığı an diğer sete geçin. sigara içmeyin, çünkü arada 3 dk. beklemek zorunda kalırsınız. yapmayın. içecekseniz antremanın olduğu gün, öğleden sonra mümkün olduğunca az için, mümkünse antremandan 5 saat önce içmeyi bırakın, yemek yiyin, tatlı yiyin, oyun oynayın, biraz daha yemek yiyin ama sigara içmeyin.

    13) vücudunuz bir enerji kıyım makinasına döndüğü zaman, onu karbonhidrat ve protein ile besleyin. kaslar uyurken, yürürken, gülerken, entry yazarken, enerji yakarlar, vücudunuzda enerji yoksa, kendilerinden yemeye kalkarlar.

    14) yağ torbası halinde, salonun şişkin abilerinden olmayın. bebek yüzlü, uzun saçlı sportif çocuğa özenin.

    15) kaslarınızın üzerindeki yağ tabakalarına aldanıp, kendinizi sportmen sanmayın.

    16) hareketi mümkün olduğunca doğru yapın, eğilip bükülmeyin, bilekleriniz harekete uygun olsun. hile yapmayın. çığlıklar atarak, hile yaparak 15 kg kaldıracaksınız, evde oturun playstation oynayın.

    17) hocalarınız harici kimseyi dinlemeyin. hocanızla konuşun, bodyforumtr'ye bakın, ekşisözlüğe bakın. yararlı kaynaklar bence.

    18) steroid kullanmayın.

    19) bugün göğüs biceps yaptıysanız, yarın aynısını yapmayın, kaslar dinlenirken gelişir. aralara süre koyun. ayrıca ben 2 gün üstüste gitmem hiçbir zaman, kendi tercihiniz.

    20) 1 ayın sonunda bırakmayın. kaldırabileceğiniz kiloların altında kilolar kaldırın, kendinizi yormayın. sevmediğiniz hareketleri yapmayın. cardio seviyorsanız, cardio yapın. yeterki bırakmayın. vücudunuzu spora alıştırmaya çalışın. şişmeyi düşünmeyin, şişkin değilsiniz diye, kimse size gülmeyecek. şişkin abileri sevmiyorsanız, akşam saat 18.30'dan önce gitmeye çalışın, onlar gelirken, siz evinize gidin. sevmiyorsanız, onlarla fazla muhabbet de kurmayın, merhaba diyin geçin. yeterki bırakmayın lütfen.
    36 ...
  4. 514.
  5. bu sporun %49'u beslenme, %27si antrenman, %13'ü dinlenme ve %11'i de anap'tır. *

    edit: entry'i yazdıktan sonra anap'ı protein tozu sanan dört kişiden "dostum anap ne? biraz açabilir misin?" tarzı mesajlar aldım ve o andan itibaren hayata küstüm. '' :/ ''
    28 ...
  6. 6.
  7. vücut geliştirmek bir masturbasyondur
    (bkz: tyler durden)
    (bkz: yaktın bizi tyler abi senin yüzünden spora gitmedik deli gibi göbek bağladık)
    21 ...
  8. 13.
  9. ilk yaptığınız gün bile eklemlerinizin açılması, stresten uzaklaşma, rahatlama gibi şekillerde size etki eden, bi süre sonra kuvvetlendiğinizi hissettiren yararlı spor dalı.
    15 ...
  10. 319.
  11. 1 sene 2 aydir duzenli olarak yaptigim spor. Her seyden once disiplin ister... Bwlli bir sure sonra yasam sekli haline gelir. Amac zannedildigi gibi kas yapmak, agirlik kaldirmak veya guzel gozulmek degil, saglikli, fit ve aktif olmaktir. Kendi vucudunu heykel yapar gibi sekillendirmektir.

    Bundan 1 sene 2 ay once 120 kiloydum. Bel cevrem 42 beden, gomlek boyum 2xl'di. 8 saat uyku uyusam bile yorgun kalkiyordum, hasta oldugumda 1 ayda zar zor iyilesirdim, merdiven inip cikma bile iskenceydi, 2 adimda nefes nefese kalirdim.

    Bu gun 106 kiloyum, rahatlikla genis tutus 8 tekrar barfix cekebiliyorum. Ortalama 25 kilo yag verdim. Bel cevrem 36, gomlek boyum m ***. 6 saat uyku bol bol yetiyor, hasta oldugum zaman cok daha hizli iyilesiyorum, merdivenleri 2ser ikiser kosarak inip cikiyorum. Bedenim cok daha saglikli, zihnim cok daha acik.

    Fiziksel artilarinin yaninda zihinsel ve psikolojik artilari da var.

    Eskiden kendimle barisik degildim, aynada kendime bakmaktan igrenirdim. Giyecek kiyafet bulamazdim, oradan buradan hep dar gelirdi kiyafetler. Icime kapaniktim, nereye gitsem insanlar beni kilom yuzunden asagilacak psikolojisine girerdim. kizlarla konusmaktan cekinirdim. Kisaca bedenimle ilgili ozguven eksikligim vardi ve bu hayatimi hep kotu etkiledi. Kiz arkadasim hic olmamisti mesela, veya etrafimda cok arkadasim yoktu, beni yargilayacaklar korkusuyla insanlari hep uzak tuttum.

    Su anda bedenimle cok daha barisigim. Aynanin karsisina gecip kendime bakmak cok buyuk keyif veriyor. 14 ayda neler basardigimi gormek, eskiden imkansiz oldugunu dusundugum seyi yapmak cok buyuk bir gurur kaynagi. Pat diye karakterim degismedi ama yavas yavas ozguvenim artti. Ilk defa asik oldum, ilk defa kiz arkadasim oldu. Ilk defa insanlarin duygusal olarak bana yaklasmasina izin verdim. Belki bu sadece benim beynimde ama ilk defa insanlar bana asagilama yerine hayranlikla bakiyor.

    Kisaca vucudumu gelistirmek hayatimda verdigim en onemli kararlardan birisiydi. Sadece vucudumu degil zihnimi de gelistirdi. Bu yaziyi yazmamin amaci, baslamak isteyen arkadaslara motivasyon kaynagi olmasi. Hic bir sey imkansiz degildir. Bahsettgimi yapmak zordur, ama odulu cekilen aciya kesinlikle deger.
    15 ...
  12. 25.
  13. kıçı göbeği salmış,halinden memnun,spor salonlarına gidip vücut geliştirmeyle ilgilenen herkesin o resimlerde görülen profesyonel vücutçular gibi olmaya çalıştığını sanan insanların bok atmaktan asla çekinmedikleri spor.bir kere vücut geliştirme atletizmle beraber bütün sporların atasıdır bu bir.ikincisi herkes amacına göre vücut çalışır,sadece biraz vücudunu düzeltmek,biraz güçlenmek veya sadece şekilli vücut sahibi olmaya çalışmak yada yağdan nefret etmek,hatta iki market torbası taşıyınca nefes nefese kalmak istememek gibi sebepleri olabilir.gücü %150 oranına kadar arttırabildiği doğrudur.kemik erimesinden tutundan strese,kas güçsüzlüğü kaynaklı ağrılara yorgunluklara kadar bin türlü faydası olan bir spordur.eğer o fotoğraflardaki hayvan abiler gibi olmak istemiyorsanız-ki bu bir tercihtir ve onlar profesyoneldir-steroidlere falan meyletmeden adam gibi sporunuzu yapıyorsanız çok faydalıdır.ha birde şunu bilin bugün başlayıp 80 yaşına kadar bu sporu yapsanızda artık istesenizde o resimlerde gördükleriniz gibi olamazsınız.şahsen bende profesyonel vücutçuların vücutlarını estetik bulmayan ve beğenmeyenlerdenim.ama düzgün ve kas oranı dengeli ve yağdan arınmış bir vücudunda göbekten sarkan yağlara sahip kolları bıngıl bıngıl veya kız vücudu gibi ne kas ne yağ abi ben kemiklerimle iyiyim diyen bir bünyeden daha iyi olduğu aşikardır.
    15 ...
  14. 8.
  15. anabolik ve androjenik maddelere hiç yaklaşmadan icra edildiğinde güzel bir vücuda kavuşmak için genetik yatkınlığada bağlı olmakla birlikte yaklaşık 2 sene gerektiren spor dalıdır. kaslanma ile birlikte hedefler büyür, yağ oranını daha da düşürmek ve eksikleri tamamlamak esas olur. mükemmele ulaşmaya çalışanlar obsesif olur çıkarlar. çünkü her zaman daha iyisi vardır.

    bu sporu icra edenlerin ayna karşısında geçirdiği vakitleri toplarsanız ortaya çıkan sonuca şaşırırsınız.
    13 ...
  16. 9.
  17. gunde bir saat uzerinden, haftada uc kez tekrarlandıgında bunyeye asiri yuk getirmeyen; idman sonrası kurufasulye, ton balıgı, süt gibi proteince zengin gıdalar tuketildiginde ise cok verimli sonuc alınabilecek faydalı bir spordur.
    13 ...
  18. 14.
  19. diğer adı kas yığını olmak.
    15 ...
© 2025 uludağ sözlük