Pelteleşmiş beyninizde
Kirden parlayan bir kanepede yan gelip yatan semiz bir uşak gibi
Hayal kuran düşüncenizi,
Kanlı bir yürek parçasıyla tedirgin edeceğim,
Dalga geçeceğim, geberesiye küstah ve zehir dilli.
Tek bir ak saç yok ruhumda,
Yaşlılığın çıtkırıldımlığı yok onda!
Dünyayı bozguna uğratarak sesimin gücüyle
Yürüyorum - yakışıklı,
Yirmi iki yaşında.
Çıtkırıldımlar!
Kemana yatırırsınız aşkı siz.
Kabalar, onu trampete yükler.
Fakat, tersyüz edebilir misiniz, kendinizi benim gibi,
Öyle ki, dudaklar kalsın ortada, salt dudaklar!
Çık da gel konuk odasından
Gel de bir adam tanı,
Kibirli, patiskadan ve melek soylu memur karısı.
Sen ki dudaklar çevirirsin aynı kayıtsızlıkla,
Bir aşçı kadın nasıl çevirirse yemek kitabının sayfalarını...
ister misiniz
Ten kudurtsun beni,
Ve gök gibi, renk değiştirerek ansızın
ister misiniz
Öylesine yumuşayım, sevecen olayım ki öylesine
Hani, erkek değil de, pantolonlu bir bulut desinler bu!
inanmıyorum çiçekli nice diye bir yerin var olduğuna!
Benimle göklere çıkarılacaktır yeniden
Hastane gibi bayatlamış erkekler,
Ve atasözleri gibi yıpranmış kadınlar da...
1925 yılında intihar eden arkadaşı sergey yesenin'in ölümüne çok üzüldü. onu eleştirdi. arkasından onun için şiir yazdı ama beş yıl sonra eleştirdiği arkadaşı gibi kendisi de intihar etti.
işte ölüyorum. kimseyi suçlamayın bundan ötürü. hele dedikodudan, unutmayın ki merhum nefret ederdi.
anacığım, kardeşlerim, yoldaşlarım! bağışlayın beni. iş değil bu, biliyorum (kimseye de öğütlemem), ama benim için başka bir çıkar yol kalmamıştı.
lili, beni sev.
hükümet yoldaş! ailem: lili brik, annem, kız kardeşlerim ve veronika vitoldovna polonkaya'dan ibarettitir; yaşamalarını sağlarsan, ne mutlu bana...
bitmemiş şiirleri brik'lere verin, ne lazımsa onlar yapar.
"bir varmış bir yokmuş"
derler hani:
aşkın küçük sandalı
hayat ırmağının akıntısına kafa
tutubalir mi!
dayanamayıp parçalandı işte sonunda
acıları
mutsuzlukları
karşılıklı haksızlıkları
hatırlamaya bile değmez:
ödeşmiş durumdayız kahpe felekle.
ve sizler mutlu olun
yeter “
Sizi düşündüm de yazdım Bütün bunları Bahtıkara sıçanlar !. Acıdım evet size.. Göğsümde meme yok.. Yoksa bir sütana gibi emzirirdim sizleri. Kupkuru kesildim işte: Vücutsuz bir vücudum tüm zaferlerimle. Ama bu karşı-vücuda karşı Kim Hangi çağ ve hangi ülkede Bu insanüstü hür gelişmeyi Sundu düşüncelere?
Ben.
Diktim gökyüzüne parmağımı iki kere iki dört eder gibi ispat ettim: Tanrı bir hırsızdır! Bazen bana Bir Hollanda horozu olmuşum gibi gelir Ya da Pskov kentinde bir hükümdar ya da Çar. Ama bazan da Bütün bunlardan çok daha fazla hoşuma giden bir isimdir Kendi ismim: Vladimir Mayakovski.