vladimir vladimiroviç mayakovski

entry105 galeri1 video1
    26.
  1. Duyuyor musunuz?
    Duyuyor musunuz bu at kisnemelerini?
    Duyuyor musunuz?
    Duyuyor musunuz otomobillerin ulumasini?
    Bunlar
    yikanmaya giden kentlilerdir Onun bereketinde.
    Bir insan batakligi tüm.
    Sürüklüyor beni kalabalik
    rastgele bir yere
    saskin, süklüm püklüm.
    Dizginlere asiliyorum bense,
    eteklere,
    etekliklere.

    Bu gördügüm de ne?
    Sen misin?
    Oraya mi götürüyorlar?
    Yalan, zindikça bir küfür!
    Gözümün bebegini kan bürümüstür
    kizil feneri gibi
    kerhanelerin.

    Niçin sen ama?
    Dur!
    bildigim daha tatli zevkler var!
    Ulu ormaninda kirpiklerin yok bir kimildama.
    Dur!
    Geçti gitti bile...
    Iste oralarda, basi baslar üstünde.

    Isildiyor kafatasi,
    bir kundura dense yeri,
    dazlak,
    piril piril cilali deri.
    Ancak
    son bogumu üstünde
    yüzük parmaginin
    üç pirlanta yaninda
    bir iki tüy var
    dikilmis.
    Yaklasiyor yosma, görüyorum.
    Egiliyor öpmek için elini.
    Dudaklari fisildiyor
    küçük tüyler arasinda
    birine 'küçük flütüm' deyip,
    birine 'küçük bulutum'
    üçüncüsüne de
    isitilmemis, ünlü bir ad vererek
    yaratmakta oldugum.

    Vladimir Vladimiroviç Mayakovski
    1 ...
  2. 27.
  3. hayatı boyunca tek bir kadına aşık olmustur bir de moskovaya...
    0 ...
  4. 28.
  5. saat bir'i geçerken
    --

    Saat Bir'i geçti. Yatmış olmalısın
    Samanyolu, geceye doğru gümüş gibi akarken...
    Acelem yok; ışık hızıyla giden telgraflar varken
    Seni uyandırmak ya da rahatsız etmek için hiçbir sebebim yok.
    Ve, hayatın son bulduğunu söylediler.
    Aşk teknesi, günlük angaryalara çarparak parçalanırken.
    Şimdi Ben ve Sen dengiz. Ne gereği var o halde
    Karşılıklı yeminleri, acıları, yaraları eşitlemekle uğraşmanın.
    Nice diyarlar var dünyada sessiz ve sakin.
    Gökyüzünü yıldızların armağanıyla sarmalarken gece.
    Bu saatlerde, yıldızlardan biri işaret etmek için yükselir
    Asırları, tarihi ve tüm kainatı.

    (14 nisan 1930'da intihar etmeden önce yazdığı bir şiir. şair'in intihar notu bu şiirin orta kısmının biraz değiştirilmiş halidir)

    (çeviri konusundaki tavsiyelere açığım)

    (21 ağustos 07 güncellemesi ile yeniden, daha okunur hale getirdim. keyfi değişiklikler yaptım. şiir yetersiz çevirim nedeniyle zaten farklılaşmıştı, şimdi bambaşka bir hâl aldı.
    **
    orijinal hal: 03.12.2006 19:43
    bilmem kaçıncı gözden geçirme: 19.02.2007 11:04)
    2 ...
  6. 29.
  7. Mayakovski'nin hayatı mütemadi bir kavga seyrinden ibarettir. Hayatlarında dövüşenlerin isimleri, ölümlerinden sonra da, sağ kalan düşmanlarıyla kavgada devam ederler... Mayakovski'nin arkada kalan ismi ve eserleri daha uzun seneler büyük inkılabın düşmanlarıyla çarpışacaktır...
    Mayakovski'nin şiiri ile benim şiirim arasında ortak olan şey, öncelikle, şiir ile nesir arasındaki kopukluğun aşılması; ikinci olarak çeşitli türler arasında kopukluğun aşılması; üçüncüsü, şiire siyasa dilinin getirilmesidir.
    Fakat biçimlerimiz farklıdır onunla. Mayakovski öğretmenimdir, fakat onun gibi yazmıyorum ben.
    Moskova'daki öğrenim döneminde ben de Mayakovski gibi bir tribün şairiydim. Şiirlerim bir nefesli çalgılar orkestası gibiydi. Topluluk önünde okuyordum onları.
    *
    2 ...
  8. 30.
  9. kitlelerin kanını ısıtan bir insan.
    2 ...
  10. 31.
  11. kendisinden bir hafta önce intihar eden yasenin'i kınayıp, kendisi de intihar eden şairdir.
    "bu ne yaman çelişki anne" durumu.
    0 ...
  12. 32.
  13. kapitalizmin menfaat ve para odaklı teşvik sistemi yerine, inandığı değerler uğruna kişisel istek, gönüllülük ve emeğin halk için olduğuna inandı. eserleriyle, yapıtlarıyla, meydana getirdiği afişlerle bunu ortaya koydu.

    "size bildiriyorum
    dahi olup olmadığım,
    önemli değil,
    elveda dedim boş işlere
    cesaret ettim rosta kesimine girmeye"

    diyerek, insanları rosta'ya, rus telgraf ajansındaki çalışmalara davet ediyordu.

    kısacası, paranın buyurganlığı ve tanrılığı yerine, sanat ile "çalışın!" diyordu.
    4 ...
  14. 33.
  15. şiiri dinlemek için,
    http://rapidshare.com/fil...807/Audio_-_Copy.wma.html
    (kenan erçetingöz okuyor)

    A CLOUD in trousers
    --
    "your thought,
    musing on a sodden brain
    like a bloated lackey on a greasy couch.
    i'll taunt with a bloody morsel of heart;
    and satiate my insolent, caustic contempt.

    no grey hairs streak my soul,
    no grandfatherly fondness there!
    i shake the world with the might of my voice,
    and walk -- handsome,
    twentytwoyearold.

    tender souls!
    you play your love on a fiddle,
    and the crude club their love on a drum.
    but you cannot turn yourself inside out,
    like me, and be just bare lips!

    come and be lessoned --
    prim officiates of the angelic league,
    lisping in drawing-room cambric.

    you, too, who leaf your lips like a cook
    turns the pages of a cookery book.

    if you wish,
    i shall rage on raw meat;
    or, as the sky changes its hue,
    if you wish,
    i shall grow irreproachably tender:
    not a man, but a cloud in trousers!

    i deny the existence of blossoming Nice!
    again in song I glorify
    men as crumpled as hospital beds,
    and women as battered as proverbs"
    3 ...
  16. 34.
  17. umut
    doldur yüreğime
    kan doldur kabarıncaya kadar damarlarım!
    tepeleme fikirler sok kafa tasıma!
    yaşadım ben
    sonuna kadar yaşamadım daha hakkım var
    ve sevmedim bu dünyada hakkım olanı sonuna kadar...
    bir devdim ben
    devdim ama
    neye yarar?bir pirede yapardı yaptığım işleri:
    katlanmış bir gözlük misali kılıf-odamda
    sabahtan akşama kadar dizeler yazdım...
    oysa bir alay şey gelirdi elimden ve hazırım hepsini bedava yapmaya
    ortalık siler süpürür
    çamaşır yıkarım
    elbise fırçalar
    düğme dikerim
    gözcülükde galir elimden
    nöbet tutarım.
    kapıcı yerinede kullanabilirsiniz beni
    isterseniz tabi...
    kapıcı denen şey
    sanırım
    sizde de vardır?
    şen şakrak biriydim ben
    ama söyleyin neye yarar bu sevinç
    insanlar sınırsız bir acınınortasında yüzerken?
    dişler
    ısırmak için gösterildi benim çağımda
    eller
    kırılmak için.
    nasıl acı çekilir
    bunu siz
    nerden bileceksiniz!
    diyeceğim şu ki...
    bir maskarada bazan işinize yarayabilir
    modası geçmiş şiirler yazan
    teşbihli meşbihli
    el çabukluğu marifet
    kime niyet kime kısmet misali dizeler döken bir maskara-şair...
    bir hünerim daha vardır:
    sevmesini bilirim
    ama karıştırmayalım bunu hiç!
    canınmı yandı oğlum?
    beter ol!
    ama ben hayvanları da severim
    sanırım sizde de vardır hayvan hayvanat bahçelerinde?
    bekçi diye alın beni
    ne olur
    hayvan bekçisi...
    bayılırım hayvanlara
    inanın...
    fino köpeğiniz de mi yok
    bizim fırıncının ki gibi örneğin?
    ne şeker şey bilseniz
    yesin diye söküp çıkarır kendi yüreyinizi verirdiniz...
    3 ...
  18. 35.
  19. Rus Edebiyatı'nda heceleri kısaltıp orijinal sesler yaratma yoluyla oluşturulan"fütürizm" akımını deneyen ve bu yönüyle hem dünya çapında ses getiren, hem de Nazım Hikmet'in şiirinin oluşumunda önemli bir basamak noktası olan şair.
    0 ...
  20. 36.
  21. "bu dünyada ölmek güç birşey değil,bir hayat kurtarmaktır asıl güç olan."
    mayakovski
    0 ...
  22. 37.
  23. ne hikmet ki yine sonraları aklına yatmadığı bazı fikirlere karşı çıktığı için rus komünist partisinden çıkmak istemiş, kendisine ölüm tehditleri gelince de intihar etmiştir. sebebi aşk falan değildir. konuyla ilgilenenler rus kaynaklarına bakabilir. yazıktır.
    1 ...
  24. 38.
  25. --spoiler--
    1916'da bilicisiydim sonumun
    ve şunları kazıdım
    şerareler çıkaran parmaklarımla
    her kapıya:
    "mayakovski sokağı derler
    bin yıldan beri bu sokağa
    canına kıydığı yer burası işte
    sevgilisinin kapısında"

    ödeşmiyorum seninle
    sevgili yaşam,
    uzlaşmıyorum da

    yatırın beni samanyolundan tabutuma *
    --spoiler--

    (bkz: yol üstündeki semender)
    5 ...
  26. 39.
  27. manaya hasret kalan şairin ruhu bedenini çiğner geçer demiş bir necip fazıl.

    (bkz: içimde intihar korkusu var)
    2 ...
  28. 40.
  29. 15 yaşındayken bolşevik partiye girmiş olan şair.
    1 ...
  30. 41.
  31. "ruhumda benim yok tek ağırmış tel,
    ve ihtiyarca bir sevecenlik yok ruhumda!
    dünyayı sarsa sarsa sesimin kudretiyle,
    yürüyorum-- -- yakışıklı
    yirmi iki yaşımda"
    1 ...
  32. 42.
  33. "sevimli baylar!
    onarın ruhumu sil baştan
    onarın da su sizmasin boşluk içeri
    hakaret mi demektir tukruk? nerden bileyim
    kupkuru bir kadin gibiyim taştan
    sağdılar beni bir temiz
    sevimli baylar
    dilerseniz
    önemli bir ozan dansedecek şimdi yavaştan."

    1922, mayakovski
    0 ...
  34. 43.
  35. Dumanlar içinde mavi olmayı unutan
    gökyüzü,
    paçavralar giyinmiş
    sığıntı gibi bulutlar,
    son aşkımla tutuşacaksınız bütün!
    Sevinç çığlıklarımla bastıracağım
    ordular
    gürültünüzü!

    mayakovski
    0 ...
  36. 44.
  37. Bağırırlar şaire:
    "Bir de torna tezgâhı başında göreydik seni.
    Şiir de ne?
    Boş iş.
    Çalışmak, harcınız değil demek ki."
    Doğrusu
    bizler için de
    en yüce değerdir çalışmak.
    Ve kendimi
    bir fabrika saymaktayım ben de.
    Ve eğer
    bacam yoksa
    işim daha zor demektir bu.
    Bilirim
    hoşlanmazsınız boş lâftan
    kütük yontarsınız kan ter içinde,
    Fakat
    bizim işimiz farklı mı sanırsınız bundan:
    Kütükten kafaları yontarız biz de.
    0 ...
  38. 45.
  39. 46.
  40. 47.
  41. ve intihar...
    hepinize! ölüyorum, ama kimseyi suçlamayın bu yüzden. dedikodu etmeyin. merhum nefret ederdi bundan.
    anneciğim, babacığım, yoldaşlarım; bağışlayın beni, iş değil bu (kimseye de salık vermem), ama başka bir çıkar yol da kalmamıştı benim için.
    lili, sev beni.
    hükümet yoldaş, ailem şu kişilerdendir: lili brik, annem, bacılarım ve veronika vitoldovna polonskaya. geçimlerini sağlarsan ne mutlu bana.
    bitmemiş şiirleri brik'lere verin, bulunursa.
    iş işten geçmiş ola derler ya hani,
    günlük yaşamın akıntısına çarparak parçalandı aşk teknesi de.
    yaşamaktan alacağım ne kaldı ki?
    artık anımsamak boşuna
    acıları,
    felaketleri,
    karşılıklı haksızlıkları.
    sizler mutlu yaşayın yeter.
    3 ...
  42. 48.
  43. AŞK
    Bir olasılıktır evet
    gene de bir olasılıktır
    ki hayvanat bahçesinin bir dönemecinde
    göz açıp kapayıncaya kadar
    çıkar birdenbire ortaya
    ve salınır da salınır
    - o da hayvanları severdi hep -
    salınır gülümseyerek
    çekmecemdeki fotoğrafta gülümsediği gibi.

    evet,
    bakarsın gülümseyiverir.
    Ve güzeldir o
    diriltmeye değecek kadar güzeldir.

    Ve sizin Otuzuncu Yüzyılınız
    bizi paramparça eden hiçleri
    aşacaktır şüphesiz.

    Ve bundan böyle derim ki
    sevmediğimiz ne varsa sonuna kadar
    sevelim
    acısını çıkarırcasına&.

    Dirilt beni
    günlük hayatın o saçma
    o ahmakça yanını reddedip
    seni bir şair gibi
    bekledim diye
    dirilt beni
    sadece bunun için dirilt!

    Dirilt beni
    en doğal hakkımı istiyorum!
    o hizmetçi- aşk olmasın diye artık
    evlenmeler
    zinalar
    başlıklar olmasın diye

    ve aşk
    iki kişilik yataklardan
    öfkeyle fırlayıp
    bütün evren boyunca
    salına salına dolaşsın diye
    dirilt

    dirilt insanlar
    acıyla soysuzlaşan gün ışığını
    artık ağlayarak dilenmesinler diye
    dirilt beni.

    Dirilt ki
    ''yoldaşlar'' diye kopan ilk çağrıda
    Tüm insanlar doğrulsun
    Köpek yuvasını andıran evlerden
    kurtulmuş yaşamak için.

    Dirilt
    evet
    dirilt ki
    bundan böyle
    aile
    denen şey
    baba
    hiç değilse tüm evren
    ana hiç değilse yeryüzü olsun*
    0 ...
  44. 49.
  45. "hani, erkek değil de, pantolonlu bir bulut desinler bu!"
    1 ...
  46. 50.
  47. nazım hikmetin de bu adamdan etkilendiği meşhurdur.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük