sıradaki hedef şehir münih, berlin, cenevre veya paris olurdu, veya bir başkası. kızıl elma ülküsü gereği daima bir sonraki fethedilmemiş şehir, Osmanlı'nın hedefidir.
belgrad ya da atina ne kadar türk olabildiyse orası da o kadar islam ve türk olacaktı. çük kadar endülüs emevi devleti kadar iz bırakamadık avrupa kültüründe ...
-wiener şnitzel bir türk yemeği olur, daha çok dönercilerde yenilen birşey olurdu.
- viyanayı alsaydık avusturya-macaristan imparatorluğunu bitirmiş olurduk....almanya, avusturya ve isviçre gibi devletler de otomatikman osmanlıya bağlanırdı.
-1. ve 2.dünya savaşları çıkmazdı.
- dünya da sovyet, amerikan güçleri bu kadar palazlanabilirlerse de, soğuk savaş, dolayısıyla vietnam, kore savaşları gibi savaşlar olmazdı.
- sovyetler çöktükten sonra diğer türki devletleri otomatikman türkiye´ye bağlanırdı. bu da türkiye´nin -ya da osmanlının- sırtı bir daha hiç bir zaman yere gelmeyecek bir konumda olmasına sebep olurdu.
-bütün araplar ve petrol kaynakları osmanlı himayesinde olurdu. petrol fiyatlarını biz belirlerdik.
- dünya da hristiyanlar geçmişte yaptıkları gibi, kolera, tifüs salgınları çıkartmaya devam ederlerdi.
- büyük ihtimalle 11 eylül ve dolayısıyla afganistan ve ırak savaşları olmazdı.
- sırplar müslümanları kesemezlerdi.
- tayyip başbakan olamazdı.
- fethullah hoca a.b.d.´nin himayesinde türkiye üzerinde etki üretemezdi.
- padişahlık devam ederdi....o kadar lavuk padişahın çoğunluğu tahta geçemezdi. birkaç sokullu benzeri adam daha çıkar, osmanlı hanedanı devam ederdi.
...bunlar büyük ihtimalle olurdu. ama olmadı çünkü viyanayı alamadık.
viyanalılar biraz daha batıya kaçarak orada yeni bir viyana kurardı muhtemelen.
zaten öyle olmamış mı? bizim gidebildiğimiz son yerde avrupa medeniyeti başlamıyor mu?
iyi ki almamışız, düşünsene viyanada ibrahim tatlıses çalan kebap salonlarını.
pek bir şey değişmezdi. viyana'da yeterince türk vardır.
her yer türk mağazaları, süpermarketleri dönercileri ile dolu. biraz fazla cami olurdu ve ezan sesleri yükselirdi.
yani öyle büyük bir değişiklik olmazdı.
viyanal'ı biri bile viyana'ya "klein istanbul" yani "küçük istanbul" diyebiliyorsa varın siz düşünün nasıl bir yer olduğunu.
Bütün kanalar doldurulur, yerlerine siteler yapılırdı. En ufacık jeolojik hareketlenmede iskambil yığını gibi olurdu binalar. Ondan sonra viyana halkı Japonlara özenir, sürekli bir deprem korkusuyla yaşardı.
sigmund freud zindanda işkenceden öldürülürdü. sen oedipus kompleksi, kastrasyon endişesi diye şeyler ortaya atacaksın ve osmanlı uleması seni yaşatacak...
wolfgang amadeus mozart genç yaşta fakirlikten ölmez, türk sanat musıkîsine bambaşka bir boyut kazandırırdı. meslek olarak da ya mehter takımının başında boy gösterir ya da johann strauss'la birlikte saray orkestrasının şefi olurdu.
ünlü ressamların tablolarında medreselerin ve camilerin yer alması, ünlü klasik müzik sanatçılarının ilahi müzikler bestelemeleri gibi gerçekleşek hadiselerdir.