bugün

la oreja de van gogh müzik grubuna ilham veren sanatçı.
post empresyonistlerin belki de en ünlüsüdür. Sanayi devriminin toplumsal değişimine denk gelmiş ve bunun diğer post empresyonistler gibi ruhsal maliyetini çekmiştir.

Düşünsenize adam Shire gibi hobbit köy yaşantısında doğuyor, gebze sanayii bölgesi gibi bir yerde yaşamaya başlıyor bir anda..

Adamın dengesi bozulur tabii...
yaşadığı süre içine satılan tek resmi kırmızı üzüm bağı‘dır.
Eski kulağı kesiklerden van gogh. Yıldızlı gece tablosunu biliriz hemen hepimiz. Adına açılan güzel müzeyi gezebilmek dileğiyle.
yıldızlı geceler adlı tablosunu bir lokantada yemek yeme karşılığı yapmıştır tabii öldükten sonra ünlenince de lokanta patlamıştır.
yıllardır kulağını sadece kulak memesinden mi kestiği yoksa kökünden tamamen mi kestiği tartışılan ve sonuca varılamayan sanatçı.
heidegger'in en beğendiği ressam. ayakkabılar serisinin ilk tablosuna sanat eserinin kökeni kitabında sıkça değinir.

söz konusu tablo:
görsel
hayatı çok acımasızca geçen sanatçılardan. en çok üzüldüğüm sanatçılardan kendisi.
mubarek bir ressamdır, kulağını kesmiş falan da diyolla azcık sayko yani, hatta kesik kulağını çizmeye cesaret edemeyip otoportresini diğer tarafından çizmiş.

güzel bi'şey; doktor hu izlemem ama ordan güzel bi sahne(van gogh reyiz'in günümüze getirilip ne kadar sevildiğini görünce verdiği tepkisi) https://youtu.be/ubTJI_UphPk
Psikolojik problemlerle uğraşmış baştan aşağı bir sanatçıdır.

Değeri çok sonradan anlaşılmıştır.
tek özelliği kulağını kesmiş olması değil.
nasıl hissettiği sorulduğunda "intihar etmek için atladığı suyu çok soğuk bulup yeniden kıyıya ulaşmaya çalışan bir adam gibi hissediyorum" diyen güzel adam.
17 Mart 1901 yılında Van Gogh'un resimleri Paris'te Bernheim-Jeune galerisinde sergilenmeye başladı.
1890'da intihar eden sanatçı yaşamı boyunca sadece bir tane resim satabilmişti.
Hatta bilinene göre resimlerinden bir kaçını bira karşılığı takas etmek istese de hiç kimse resimlerini beğenmediği için bu takasa yanaşmamış çulsuz fakir biri olarak bu dünyaya gözlerini yummuştur.
Van Gogh'u saygıyla anıyorum.
En sevdiğim resmi yapan ressam. iyi ki varmış. Zamanında.
Kulak kesen reis.
Ömrü boyunca geçirdiği buhranlar 1900 lü yıllarda ancak bipolar bozukluk adı altında açıklanabilmiştir.
Her yaptığı işi Tutkuya çevirip kendini unutan adam. Tipik dahi aslen..
37 yaşında Canına kıymıştır.
ressamlığın pele'sidir.
rüzgarın resmini yapan adam.

(bkz: starry night)
Eserlerinde sarı renk yoğun olsa da hayatı siyahın yansıttığı karmaşa içerisinde geçmiş ünlü ressam.
doctor who dizisinin bir bölümünde kendisine yer verilmiştir.
Sanki mutluluk böyle yıldızlı lacivert bi gökyüzünün altında ışıl ışıl lambalı mutlu insanların olduğu bir sokaktaydı...
görsel
Van goghun suratının arka planında kalan tablonun adı yıldızlı gecedir.
" yıldızları ve göklerdeki sonsuzluğu fark edin. o zaman hayat neredeyse büyülü görünüyor. "
Kardeşine yazdığı bir mektupta şöyle der: “Kendimi toparladığımda tıpkı intihar etmek için atladığı suyu çok soğuk bulup yeniden kıyıya ulaşmaya çabalayan bir adam gibi iyileşmeye çalışıyorum.”

betimlemesi öylesine güzel ve etkileyici ki. Öylesine çaresiz.
"intihar etmek için atladığı suyu çok soğuk bulup yeniden kıyıya ulaşmaya çabalayan bir adam gibi"
Hollandalı unutulmaz ressam. Önceleri koyu renklerle çalışırdı. Daha sonra, Paris'te tanıştığı izlenimcilik(empresyonizm) ve yeni izlenimcilik akımlarından etkilenerek canlı renklere geçiş yaptı. 1888'de bir arkadaşı ile arası bozulur ve kulağını keser. Ruh hali gittikçe kötüleşir. Hatta, yemeklerinde boya yemeye başlar. ilerleyen zamanlarda ruh hali iyice kötüleşen unutulmaz ressam, intihar ederek yaşamına son verir. Toprağı bol olsun.