victor hugo

entry221 galeri29 video1 ses1
    149.
  1. Hayatının son döneminde sosyete ve toplum hayatına olan eleştirilerini giderek radikalleştiren ve göç ettikten sonrada yazdığı muhammed şiiri ile aforoz sürecini tamamlayan değerli edebiyatçı.

    https://www.youtube.com/watch?v=KJmz2vxGTIA
    1 ...
  2. 150.
  3. 151.
  4. yaşasaydı chp ye oy verecek kişidir.
    0 ...
  5. 152.
  6. fransa'nın iyi zamanlarına denk gelmiş edebi kişilik. eyfelden nefret edermiş bu yüzden öğle yemeğinde pencereden eyfeli görmemek için yemeğini hep eyfelde yermiş. true story.
    1 ...
  7. 153.
  8. Edebiyatçı nedir sorusunun cevabıdır.
    1 ...
  9. 154.
  10. fransız yazar. şiirleri romanlarından daha üstündür.
    0 ...
  11. 155.
  12. "Bir okul fazla yapın, bir hapishane eksiltmiş olursunuz."
    2 ...
  13. 156.
  14. Yalan zeka işidir, dürüstlük ise cesaret. Eğer zekân yetmiyorsa yalan söylemeye, cesaretini kullanıp dürüst olmayı dene.
    0 ...
  15. 157.
  16. Sefiller adlı romanıyla ünlüdür. Fransız ihtilali dönemini yansıtır.
    0 ...
  17. 158.
  18. '' seni o kadar hayal ettim ki artık bir hayalsin''.
    5 ...
  19. 159.
  20. 160.
  21. Tolga abinin 1 numaralı adamıdır.
    2 ...
  22. 161.
  23. M.Kemal Atatürk hakkında "Hey o mavi gözlü Yunan çocuğu" isimli bir şiiri vardır. Türk Edebiyatımız da Emin Bülent Serdaroğlu buna karşı bir şiir yazmıştır. Selanikte doğdu diye Yunanlı olucak hali yok.
    1 ...
  24. 162.
  25. muhtemelen trolleme ama inanan olur belki... m. kemal hakkında şiiri falan yoktur.
    2 ...
  26. 163.
  27. Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk.
    2 ...
  28. 164.
  29. 165.
  30. Güzel eserlere sahip fransız yazar.

    Dilenci
    Sen, her gün köşe başlarında
    Yırtık urbanla kirli ellerinle
    Avuç açan, sefil insan.

    inan yok farkımız birbirimizden.
    Sen belki tüm yaşamınca dilenecek;
    Beklediğin beş kuruşu biri vermezse,
    Ötekinden isteyeceksin.

    Ama ben, tüm yaşamım boyunca
    Tek bir kez dilendim,
    Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim.
    Öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim,
    Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim.
    8 ...
  31. 166.
  32. Neler mi istiyorum uyanınca her sabah
    Ne bahardan bir neşe, ne de yazdan bir çiçek
    Siyah, siyah çok siyah kadife kadar siyah
    Bir saçın buklesini bana kim getirecek

    Neler mi istiyorum gurbette akşamlardan
    Ne rüzgardan bir buse, ne de bir pembe kelebek
    Derin, derin çok derin, ufuklar kadar derin
    Bir çift gözün rengini bana kim getirecek

    victor hugo
    5 ...
  33. 167.
  34. "sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık ! ölüm her şeyi yok edecek. ruhları sevmeyi deneyin."
    2 ...
  35. 168.
  36. 169.
  37. Ağlamak için gözden yaş mı akmalı ?
    Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı ?
    Sevmek için güzele mi bakmalı?
    Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı ?
    Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır ?
    Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı ?
    Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır ?
    Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı ?
    Solması için gülü dalından mı koparmalı ?
    Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı ?
    Öldürmek için silah, hançer mı olmalı ?
    Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı ?

    şiirleriyle de gönlümüzde taht kurmuştur. Dündür, bugündür, yarındır.
    2 ...
  38. 170.
  39. 171.
  40. dün tavsiye üzerine cok güzel bir siirini okudum ve daha önce tanimadigima üzüldüm.
    tercümesi bile o kadar güzel ki.
    kitaplarin baska bir dile cevrilmesine bile süpheyle bakan biri olarak bir siirin baska bir dilde bu kadar güzel olabilecegini hayal edemezdim.

    özellikle su kisim cok vurucu:

    Öldürmek için silah, hançer mı olmalı ?
    Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı ?

    hatta vurucu sözcügünü aciklamaya calissam bu cümleyi kullanirdim.
    5 ...
  41. 172.
  42. Gazetecinin biri, Victor Hugo’ya soruyor :

    “Eserleriniz ve siz bugüne dek çok olumlu eleştiriler aldınız, çok övüldünüz. Bunlar arasında sizi en çok hangisi hoşnut etti?”
    Hugo anlatıyor:

    “Karlı bir kış gecesiydi. Eş dostla yiyip içmiştik. Mesafe kısa diye, evime yaya olarak dönüyordum. Fena halde sıkışmıştım. Hızlı adımlarla, malikanemin bahçe kapısına vardım. Kapı kilitliydi. Var gücümle uşağıma seslendim: ‘igooooooor!’ Defalarca haykırmama karşın igor’un beni duyduğu yoktu. Sidik torbam Atlas Okyanusu büyüklüğüne ulaşmıştı. Altıma kaçırmak üzereydim. Yaşlılık işte. Çaresiz, bahçe duvarına yanaştım, etrafa bakındım, görünürde kimse yoktu, pantolonumu indirdim ve su dökmeye başladım. Tam o sırada arkamda bir at arabası durdu. Hiç kıpırdamadan, sessizce işiyordum. Arabacı nefret dolu bir sesle ‘Seni haddini bilmez, buruşuk orospu çocuğu! O işediğin, Sefiller’in yazarı Victor Hugo’nun duvarıdır!’ dedi. işte, hayatımda duyduğum en iltifat dolu söz buydu.
    5 ...
  43. 173.
  44. bugün ölüm yıl dönümü olan edebiyatçı. evet.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük