Içindeki acının somutlaştığını,sıvı bir hale geldiğini düşün.Ve o sıvının ağır ağır kalbinden başlayarak vücudunun her yerine yayıldığını.Bir anda değil de yavaş yavaş her yanını sardığını ve kolay kolay gitmeyeceğini bildiğini düşün.
Evet, tanımları okuyunca genelin vicdan denilen şeyden haberi olmadığı görülüyor. Yavru kedinin ölümüne üzülmeye vicdan demiş biri, bögürtlen dikeni demiş biri. Allah yar ve yardımcımız olsun.
Benim de haksız olduğum bir konuda sinirle bir hareket yaptım. Devamı bütün düzen bozuldu, küslükler oluştu. Bu durum aklıma gelince mideme bir yumruk oturuyordu. Hele arkadaşımın artık konuşurken beni geçiştirmesi, göz teması kurmaması... gerçekten bu gidişle saçım beyazlar diyordum.
Çivili yatak üzerinde uyumaya, ya yok o kadar da rahatsız değil uyursun sen burda diyerek kendini ikna etmeye çalışmak. Ama onun inkar edilemez acısı ve rahatsızlık hissi.
böğürtlen çalısının içine düştüğünüzü düşünün. O böğürtlenin dikenleri çizer böyle ince ince kanatır ama nasıl sızlar. ince ince erirsiniz haberiniz olur yavaş yavaş ama az kanadığı için geçer sanarsınız geçmez. Valla ince ince yok olursunuz benden demesi. Düşmeyin o kadar!
Yol ortasında ezilmiş yavrusu başında durup kavramaya akıl gücü yetmediği kavram olan ölüm ile annelik duygusu arasında kalan bir dişi kedinin gözünde asılı kalan yaş.