dört ayaklı masada kurulan bir sofrada, herkes kendi ağzından çıkanı duydu. yalnız bir tanım asılı kaldı ünlem bulutlarıyla kafada;
en sulu armutu bencilce ve iştahla yiyip bitirdikten sonra, sapını kimin kıçına soksam diye düşünmektir, şımarıkça belki evet. nokta ve sonsuz sessizlik.
dinledikçe büyümesine engel olamadığım kulaklarımla koştum. öğrendiklerimden unuttuğum bir şey olmalı deyip. bir kutu b vitamini içtim üzüntüden. hafızamı mıncıklasın unuttuklarım geri gelsin diye. baygın bulmuşlar mutfağın ortasında hastanede gözümü açtığımda öğrendim. anı zehirlenmesi demiş doktor.
hayretim şaştı. "niye bana bu ceza" özlem tekin söylüyordu.
kişinin ruhundaki; suçla devreye giren ceza mekanizmasıdır vicdan...
hiç kimse bilmese bile kişi kendisine saygısını yitirmeye başlar yavaş yavaş, suç ve ceza romanında en etraflı şekilde açıklanmış ilahi bir kavramdır. herşeyden ve herkesin vereceğinden çok daha ağır bir cezanın insanın içini kemirmesi, zamanla derinleşmesi, dayanılmaz hale dönüşmesidir ıstırabın.
vicdan; "insan"i vasıfları kaybetmemek adına, bireysel bir yaşam mücadelesidir. ne yaparsan yap temizlenmeyen bir "siyah"tır, siyah olarak kalıp ruhun çürümesine engel olur...
BiRi ÖLDÜĞÜNDE, YA DA BiRi BiRi HAYATINIZDAN GiTTiĞiNDE ARDINDAN YAŞANAN BOĞAZDA DÜĞÜMDÜR. ViCDAN ALLAH 'IN SESi DERLER AYRICA, ViCDANLI iNSAN, ,iMANLI iNSANDIR DERLER VE NE KADAR DOĞRUDUR. EN SiLKiNiP, SÖKÜLÜP ATILASI, DIŞA DOĞRU KUSMAK iSTENiLEN YEGANE DUYGUDUR, ÇOK AĞIRDIR, TAŞIMASI GÜÇTÜR. SÜREKLi BiR iÇ SIZISI, KALP AĞRISI, MiDE YANGINI, BEYiN FIRTINASIDIR. iNSANI BAZEN HATTA GENELLiKLE KENDiYLE DÜŞMAN EDER, KENDiNiZi SORGULAMAYA BAŞLARSINIZ ÇÜNKÜ. O BiR BALYOZDUR YUTTUĞUNUZ, iÇiNiZDEKi VE YiNE BU KEZ DAHA GÜÇLÜ BiR BALYOZ GEREKiR BU iÇ SESiNi BU AZABI SUSTURMAK iÇiN. *
yapılan hatalarda herkesi kandırabiliriz belki ama içimizde bizi denetleyen vicdanı susturmak ve kandırmak mümkün değildir. işte gece yastığa başımızı koyduğumuz an bize sıkıntı veren, "onu öyle yapmayacaktın" diyen şey vicdan azabıdır.