üretime dayalı ekonomilerde yapılandır. türkiye gibi beton ekonomisinde yapılabilitesi yoktur.
örn çin ihraç ettiği mallardan aldığı vergiyle bütün ülkeyi döndürebilecek düzeyde ihracata sahip, halktan hiç vergi almasa bile 100 yıl ayakta kalır. öyle bir dolar rezervine sahip ki doların darphanesi bulunan amerikanın rezervinden çok daha fazla rezerve sahip. kendi parasının değerini düşürmek için piyasadan sürekli doları çekiyor, çekmemiş olsa şu an 1 yuan 10 dolar olması gerekirdi.
türkiyede ise devlet memurunun maaşları direk halkın vergilendirilmesiyle karşılanıyor. devlet mamura 1 lira zam yapsa bu zammı direk halkın sırtına bindiriliyor vergi olarak. devletin önünde 2 yol kalıyor ya memurun maaşını kısacak vergileri düşürecek, yada vergileri yükseltip işçi kesimini s*kmeye devam edecek.
şöyle bir oturup düşününce işçiyi gondiklemek elbette daha cazip geliyor, çünki memuru kandırmak zaptetmek daha zor memuru ancak parayla kandırıp oyunu alırsın, işçiye allah de sülalesini devlete bağışlar.
Ayrıca, vergilerin düşmesi insanlardaki vergi kaçırma eğilimini de azaltılması bakımından olumludur.
Fakat, Türkiye IMF'nin politikalarını takp ettiği sürece bu biraz zordur. Zira, IMF için asıl önemli olan ülkenin özellikle de devletin borçlarını ödemesidir. Bunun için vergiler olabildiğince arttırılır, devlet harcamaları olabildiğince kısılır. Ki bu bir ülkede her şey yolunda giderken bile, ekonomik sıkıntıya sokmak için birebirdir. Ekonmik kriz ortamındaki etkisini varın siz düşünün.
vergileri indirmekle toplumun tuketici toplumuna donusmesi icin bir adım daha atılacagına ve turkiye nin tuketim toplumundan ziyade uretim toplumu ozellikleri gostermesi dolayısıyla o vergiler zor iner.**
vergide indirime gidilerek ekonomide canlanma kısmen sağlanabilir ama çözüm devletin gelirlerini vergiye dayalı bir sistemden kurtarıp sanayi ile kalkınmaktır. özelleştirme adı altında devletin gelir kaynakları kesilmek yerine bir yandan devlet, bir yandan özel sektörü teşvik ile (vergi indirimi ile) bir sanayi devrimi ihtiyacı doğmuştur.
ekonomi canlanır mı bilemem ama yapılan işlerde bariz bir iyileşme olacağı kesin gibi. herkes hayali faturaların, kendi içinde durmadan zarar gösteren ikinci bir şirketlerin falan peşinde koşmaktan yapacağı işe odaklanamıyor. örneğin bir arkadaşım var. bilgi teknolojileri üzerine çalıştıktan sonra bir ortakla kendi şirketini açtı. şimdi bu adamadan ben yeni bir uygulama, yeni bir teknoloji, bir ihtiyacı kapatacak yeni bir ürün bekliyorum elemanı tanıyorum çünkü. ama o ne yapıyor. kendi arabasını şirketin üzerine geçirsem mi yoksa o iş için bir şirket daha kurup kendine mi kiralasam hangi yolla daha çok gider kalemi gösteririm onu düşünüyor. çünkü vergiler kol gibi. adam kendi şirketini açtığından beri hep böyle abidik gubidik aslında hiç düşünmemesi gereken şeyler düşünüyor.
kökü vermekten gelen vergi kelmesi ülkemize tam anlamında kullanılmaktadır, güzel türkçemizin ahengini bozar mı hiç başımızdakiler, o kadar çok severler dilmizi.
türkiye de işe yaramayacak varsayımdır. vergileri indirmek gelir atışı sağlayabilir göreceli olarak ancak üretimde de ithalata bağımlı olduğumuz için global durumunda resesyonda olduğunu düşünürsek yine üretip satış olamayacak ve hem ithalat yönünden zarar, kur artışı mesela, hem de stoklardaki artış yüzünden iç pazara sunulamayacak ürünlerin olması iç piyasayı hareketlendiremez. dolayısıyla hükümet bu nokta da belki para basmayı deneyip iç pazarı canlandırmaya çalışacak ama bireylerin borçları, tüketici eğilimleri incelendiğinde kalıcı ve sürekli enflasyona neden olacak bu gelişmeyle tamamen batma noktasına gelicez. ki o nokta da world bank ve imf yine derde deva olmaya çalışacak parayı yine halk ödeyecek dolaıysıyla yosulluk sınırı 2000 ytl lere kadar çıkacak.**
uygulamada ülkelerin farklı etkenleri sonucu da farklılaştırabilir.
mesela okyanusun ortasında bazı ada devletleri, her türlü finansal gelirlere sıfır vergi uygulaması ile müthiş bir sıcak para trafiği yaratabiliyorlar. oysa biz yapsak bütün sistem çöker.
yine de türkiye'de vergi düşürülerek toplam vergi gelirlerini artırmak mümkündür diye düşünüyorum. çünkü düşecek vergiler, daha çok tabana yayılacak, adalet duygusunu destekleyecek ve kanunsuz duruma düşmeyi gereksiz hale getirebilecektir.
ama sanırım önce lüks tüketim vergilerinin yeniden düzenlenmesi lazım. hani pırlantaydı, elmastı falan filan...