komünist kitabının haricinde romanlarından Bir gün tek başına kitabından sonra yalancı tanıklar kahvesi ni de okuyan biri olarak öngörüm şudur.. Genelde arayışta olanları yazan bir yazardır; karamsar, kararsız düşünceye sahip insanları kalemine döker. bu kesinlikle olumsuz bir eleştiri değildir bilakis okuyanı iç dünyasına sürükler..
Yakın tarihi sıkıcı bulanlar, yaşanan olayları öğrenmek niyetindeyse yazarın yazdığı romanları muhakkak okumalıdır..
12 eylül'de yapılacak Referandum için şu yorumu yapmıştır:
'12 Eylül'de Kürtlerin yanında yer alalım, sandığa gitmeyelim'
Kürt sorununun 1925'ten bu yana Türkiye'nin en temel sorunu olduğunu belirten Türkali, şu çağrıyı yaptı:
'AKP'nin anayasa değişikliği pakatenide Kürtlere ilişkin hiçbir iyileşme yok.
Kürt sorunu çözülmeden bu ülkenin hiçbir sorunu çözülemez.
O yüzden bu ülkenin gerçek sosyalistleri, komünistleri ve demokrasiden, özgürlükten yana olan tüm ezilen kesimleri, Kürt halkının yanında yer almalıdır.
türkiyenin yaşayan efsane yazarlarından iki tanesinden biri. diğeri yaşar kemal. bu ülkede vedat türkali veya yaşar kemal okumuş birisi nasıl olupta hala saçma sapan romanlar yazmaya cesaret edebilir şaşıyorum. demekki okumamışlar.
"güven" kitabını okuduktan sonra bir hışımla diğer kitaplarını da okuduğum, ayrıcakta okumakta geç kaldığımı düşündüğüm büyük usta. şiddetle tavsiye edilir.
16 yaşındayken annemin universite yıllarından kalma sayfaları sararmış,bazı sayfaları kopmak üzere olan bir gün tek başına adlı romanını soluksuz okuduğum politik yazar,geçtiğimiz aylarda bu romanının filme uyarlanacağı hakkında bir duyum almıştım dilerim film kitabın bende bıraktığı etkiyi silmez.
"Bir Gün Tek Başına" ve "Mavi Karanlık" romanları hayatımda "level" atlamamı sağlamış yazar, büyük kalem.
ilki tipik bir dönem romanı olarak her şeyi tüm çıplaklığıyla gözünüzün önüne sürerken, ikincisi yitirilenlerin, kayıpların, acıların romanı olarak can yakar, acıtır, ağlatır. Kahramanlarından Nergis için hala hüzünlenirim.
Vedat Türkalı dururken Ayşe Kulin, Canan Kim gibi daktilocuların roman yazıp satması, bi de para kazanması iç sıkar.
anf'nin haberine göre kuzey ırak'a yapılan hava operasyonlarını protesto etmiş.
--spoiler--
benim 71 yıllık yoldaşım bugün toprağa veriliyor. ben onun acısını taşıyorum ve hayatta olsaydı bugün bu devlet politikasının savaş söylemlerine kesinlikle karşı dururdu. kafası sağlıklı olduğu anlarda barışçıl bir şekilde çözüm için en yoğun uğraştığı sorun kürt sorunuydu. bu ülkede kürt sorunu çözülmeden hiçbir şey çözülemez. sol zaten zayıf, asıl hastalık da bu. ilk defa türkiyede türk solu birleştirici bir tavır aldı ve gerçekçi devrimci bir kart oluşturmaya başladı. umutlar bu birleşimden çıkacak güçte. kürt sorunu çözülmeden türkiye'ye ne demokrasi ne sosyalizm gelir.
her türk komünisti gibi pkk'ya kuyrukçu olmuş, öcalan'a selam derekesine düşmüştür. allah cc ömrünü uzatsa da apo'ya hasret bir şekilde öbür dünyaya gitmese.
bende ki yeri ayrıdır. çünkü ilk okuduğum roman vedat türkali imzalıdır.
'' bir gün tek başına''
roman 60'lı yılların siyasetine, evliliğe, aşka dair önemli şeyler anlatır . tüm ezberleri bozar. yalnız işin ilginci roman kahramanı tıpkı benim. gidişatım aynı. sonum benzemesin diye dua ediyorum.
neyse...
vedat türkali büyük bir yazar, büyük savaşçı. yeni kitabı da raflarda. adı '' bitti bitti bitmedi'' . yaşayan efsaneyi mutlaka okuyun.
Asıl adı Abdülkadir Pirhasan olan Vedat Türkali, Samsun’da (13 Mayıs 1919) hayata gelmiştir. Şair, senarist ve de roman yazarı olan Vedat Türkali, lise öğrenimini Samsun’da tamamlamış sonrasında istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Türk Dili Ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirmiş ve ardından Merih Pirhasan ile hayatını birleştirmiştir.