bugün

Tarkan'dan dinleyince seni bambaşka şehirlere bambaşka hayatlara götürür.
Veda eden buse adlı kadın.

Kafama güneş geçti ya lan.
"gelse de en acı, sözler dilime;
uçacak sanırdım birkaç kelime...
bir alev halinde düştün elime
hani ey gözyaşım akmayacaktın?"
tam oh bu senenin 20 Eylül'ünü ağlamadan pas geçtim derken yakama yapışan şarkı.
on saniyelik reklamda duymanın bile insanı dayak yemiş gibi hissettirmeye yettiği şarkı. yaz hüznü çekilmiyor.
bir "buse" çeşidi.
bir kaç sene önce biricik sevgilim başka bir şehire taşınıyordu. gitmeden son bir kez buluştuk. ileride onun yanına gelecektim kendimize bayağı bir söz vermiştik. son bir kez dudağına bir kaç saniyelik buse kondurmuştum. derin ve hüzün dolu bir buse. tadı hala damağımdadır. o aklıma geldi. uzun mesafe ilişkisini yürütemedik gibi oldu. orada birini bulmuş ve sözlenmiş. geçen haberini aldım. sıgara paketi dayanmaz. efkarlandık gece gece.
bir Orhan seyfi Orhon şiiri.

kanserden vefat eden kızına yazmış olduğu iddilarının hatta konu hakkında anlatılan hikayelerin kesinliği olmamakla birlikte kendisinin tek çocuğu olduğu bilinen sevinç şeyhun ise babasından önce ve kanserden vefat etmemiştir.

bu eserin bende uyandırdığı hisler epey yıkıcı. yazıp yazıp siliyorum. bazı şeyleri ifade etmek zor. ne orhan seyfi'nin aslında hasta olmayan kızına ne de yitik aşklara, bu şarkı benim babama...

https://youtu.be/-z2MigkJwVY
veda busesi...

veda busesi, sözleri itibariyle iki aşığın birbirine yazdığı şiir olarak algılanmıştır hep. fakat veda busesi adlı şiir orhan seyfi orhon'un kanserden ölen kızına yazdığı bir eserdir. bu ünlü şiirin hikayesi şöyle anlatılmaktadır:

babası kızının kapısını açarken biraz duraksadı. sessizce kapının kolunu aşağı indirdi, kızının bugün daha iyi olması için dua etti. gün boyunca kızına doyasıya sarılmayı düşünüyordu..

o yüzden bütün işlerini iptal etmiş, akşama kadar onun yanında oturmayı planlamıştı. uyuyup uyumadığını kontrol etmek için usulca yatağın üstüne eğildi. kızı perişan halde görünüyordu...

gözleri hemen yaşaran baba, kızının bu halini görmesini istemediği için usulca eğildi ve dudaklarını kızının alnına koydu. öpmedi çünkü öpmek çok kısa bir andı. öylece durdu ve derin derin nefes alarak kızının kokusunu içine çekti

baba kızının alnında öylece durdu. biraz daha dursaydı gözyaşları kızının yüzüne damlayacaktı, ağladığı anlaşılacaktı. yatağın yanındaki sandalyeye oturdu.

kız o kadar bitkin düşmüştü ki çok kısık bir sesle, babacığım, annemin öldüğü günü hatırlıyorum, günlerce çok ağlamıştın. şu son anlarımda senden bir şey istiyorum babacığım, dedi. ben öldükten sonra hiç ağlamayacaksın, gözünden bir damla yaş bile düşmeyecek, anlaştık mı? dedi..

baba imkansızı isteyen kızına baktı, ağlamaklı halini bastırarak başını hafifçe salladı. kızı çok zor nefes alıyordu . birkaç saniye içinde nefes alışverişleri kesildi, başı yana düştü...

hıçkırıklar içinde kızını kucağına aldı. kızının cansız bedeni hala ateşler içindeydi. buna rağmen kızı üşümesin diye battaniyeyle sardı bahçeye çıkardı. kızını sandalyeye oturtup, yere çöktü, başını kızının kucağına koydu, hıçkırıklarla ağlamaya başladı. işte o an dilinden bu ölümsüz mısralar döküldü…

"veda busesi",
türk sanat müziğinin şüphesiz en bilinen, en çok sevilen şarkılarından biri...
yusuf nalkesen tarafından 1951 yılında muhayyer kürdî makamında bestelenen bu içli şarkının sözleri ise zamanının ünlü beş hececilerinden biri olan şair ve gazeteci-yazar orhan seyfi orhon'a ait.

(bkz: veda busesi)

hani o bırakıp giderken seni
bu öksüz tavrını takmayacaktın
alnına koyarken veda buseni
yüzüne bu türlü bakmayacaktın

hani ey gözlerim bu son vedada,
yolunu kaybeden yolcunun dağda
birini çağırmak için imdada
yaktığı ateşi yakmayacaktın

gelse de en acı sözler dilime
uçacak sanırdım birkaç kelime...
bir alev halinde düştün elime
hani ey gözyaşım akmayacaktın..
Orhan seyfi orhon'un evrene kazandırdığı en değerli eser.
veda hutbesini oku desek okumazsınız köftehorlar.
Bir babanin en büyük acisini anlatan agit.
Ama herkes ask sarkisi olarak bilir bu eseri.
anason kokan eser.
Pera’nın seslendirdiği efsane şarkılardan birisidir.

“Kulağımda hala sesi, bir veda busesi
Bile bırakmadan gitti gidiş o gidiş.”

https://youtu.be/b86YjnInZMM

Zeki müren’e saygım ve sevgim sonsuzdur ama bu akşam bu var.
Bu şarkı Orhan Seyfi Orhon tarafından kanser hastalığına yenik düşen kızının ardından yazılan bir şiir'dir. Kızına arkasından ağlamayacağı için söz veren ve bu sözü doğal olarak tutamayan babanın kendine sitem ettiği bir ağıttır birazda. Ancak sanatçı diye geçinen şarkıcılar "... yüzüne bu türlü bakmayacaktın" yerine "yüzüme bu türlü bakmayacaktın" diyerek anlamı tamamen değiştirerek ağıtı, popüler kültür şarkı konularına çevirmeyi başarıyor. Tebrikler.
Cok guzeldir ve manidar bir opucuktur.. arkasinda bir cok anlam birakir insanda..
izmir'li usta bestekar Yusuf Nalkesen'in muayyer kürdi makamındaki 3/4 ritimli şarkısıdır.
“Yaralarımızı hayatımız boyunca kendimizle beraber taşırız
ve sonunda onlar bizi öldürür.”

Six Feet Under

http://mbsadam.blogspot.c.../2017/02/veda-busesi.html
orhan seyfi Orhon'un gencecik yaşında kanserden kaybettiği kızına yazdığı şiiridir.
acıdır.
içimden bu şarkıyı söylerken entry girilmesi.
Bundan tam 100 yıl önce her şeyin başladığına benzer bir yerdeyim. Küçük bir hastane odasında, tek kişilik küçük bir yatakta, 100 yıl öncesine nazaran epey büyük vücudumla öylece yatıyorum. Etrafta kimseler yok, makinalar en yakın dostlarım. Güneş gözüme vurmasın diye çekilmiş perdenin arkasındaki dünya umurumda değil. Ya da son anımda ziyaretime gelen, adını bile hatırlayamadığım insanların solmuş çiçekleri içimi rahatlatmıyor. Herkesin beni terk ettiği küçük bir hastane odasında, vücuduma bağlı makinalarla tek kişilik küçük bir yatakta, sağa sola dönemeyip gözümü alan eski bir floresanın altında öylece yatıyorum. Her şeyin 100 yıl önce başladığına benzer bir yerdeyim. Ağlasa da sevinçten havalar uçsak yerine ölse de kurtulsak kokusu var havada, en azından koklayabildiğim kadarıyla.

http://mbsadam.blogspot.c...7/02/veda-busesi.html?m=1
güzel şarkıdır.
Anlıma koyarken veda buseni,yüzüme o türlü bakmaycaktın diye devam mükemmel eski zaman şarkısıdır.
Yoktur.

Ya fecaat bir sevişmeyle biter, ya da küfürle...

Kandırmayalım kendimizi.
Genelde atılamayan şeydir.
Bitince o buse kondurulursa büyük ihtimal yeniden başlanır. Eğer başlamayacak kadar vahim bi durum varsa, o buseye de izin yoktur.