300 küsür entrysini tek tek arayıp okumaya çalıştığım, her entrysi rahat bir iki sayfa tutacağından, entrylerinin kitaplaştırılması durumunda uludağ sözlük camiasına büyük katkı sağlayacak yazar.
-teşekkür ederim. elbetteki siz okudukca bende yazacagım.
+iyi de, ben daha yeni geldim, kimsin bilmem ki. hem daha hic mesaj atmadım.
-yakında sen de hayranım olursun. cevap vermeyince aglarsın, bu mesajımı da ararsın.
istek üzerine msn veriyorsa burdan msn'ini istediğim yazar. zor oluyor lan her gün yeni bişey yazdımı diye kontrol etmek. yazınca bi titretiverirsin bende açar okurum. olmamı enis?
bu arada, yaz be abicim. lan valla yaz artık bişiler.
ı ııh çok kibirşinas adam dediydim ya, silin onu silin.
daha ilk mesajda samimiyetini gösterdi, artık o bana 'yalarım' diyor ben de ona 'yarrağım' diyorum, anlaşıyoruz galiba..
sözlük formatına uygun oldukça istediklerini yazabilecek, keyif veren entrylerin sahibi. keşke onu eleştirenler eleştirdikleri kadar bir şeyler üretmeye yoğunlaşsa... *
bu entry, uzun zamandır klavye başına gitmeyen elimle gece gece vaudeville entrylerini okuyup yarılmama mesuliyet vermesi nedeniyle yazılmıştır. sağlam tespitçi yazar arkadaşımız tanımam etmem ama yazdıklarını okudukça yahu bu ne biçim yazar ne biçim ifade şeklinde derin düşüncelere boğdu. kah hüzünlendiriyor kah güldürüyor yetmiyor saldalyeden yuvarlıyor , kahkaha attırıyor. aynı zamanda moderatör kişisiymiş bak bunu da bilmiyorduk öğrendik. özel mesaj yazdık tak cevap geldi böyle de harbici biri. bazı yazarlar vardır. hakkını yeme iyi yazar ama götleri beş karış yukarda gezer. bu böyle değil. son olarak yaz baba daha yaz okudukça keyif veriyorsun.
sözlük adabından, formatından veya herhangi bi skiminden anlamadığım vakitlerde, şukela butonunun kendisi için özel yapıldığını düşünüyordum. şaka tabi o kadar geri zekalı değilim ama her uludağ sözlük'ü açışımda kendisinin entarileriyle karşılaşınca ister istemez bu fikir uyanıyor. hatta moderasyonun bu kadar şukelayı toplayan yazarına karşı, şukela butonunu jest anlamında vaudeville for vendetta olarak değiştirse fena olmaz diye düşünüyorum. yo, gayet ciddiyim.
şimdi nerden girsem, nerden çıksam inanın bilemiyorum. fakat şiddetle anlatmak istiyorum ve for vendetta insanını.
öncelikle izniyle kendisi hakkında bir itirafım olacaktı. bu itirafımı açığa vurup, ne kadar rezil biriyim öğrensin istiyorum. isterse beni bağrına da basabilir tabi kendi düşüncesi.
sözlüğe ilk üye olduğum günler herkesin ıq'sunun 110 ile 120 arasında değiştiğini gördükten sonra buradaki popülarite mücadelem bir hayli zaman alır diye düşünüyordum. popülarite derken, nick altının sayfa sayfa doluşundan bahsetmiyorum, yazılarımın okunulabilirliği ve karşı tepkileri uyandırmak adına bu terimi kullanmak istedim. neyse işte. ilk başlarda başlık açıyorum, kimse siklemiyor. ayar veriyorum, bir başkası zaten daha önce o ayarın en babasını yazmış, bize armut toplamak kalmış. yırtınıyorum, ''ulan okusanıza!'' deyyü ama yok, ses kısılmış bir kere*. baktım ki illa birilerinin her yazıma tepki vermesini kafaya takmak çok saçma, ne ise düşüncem onu yazıp geçmeliyim diye düşündüm. sonrasında vaudeville for vendetta'nın yazılarına denk geldim, okudum, vay mnakoyim serhat neler döndürmüş herif, ben de yazar mıyım, allah belamı versin dedim ama kıskandım da. evet bayağı şiddetli biçimde kıskandım kendisini. kıskançlığım öyle bir hal aldı ki, ''niye bu kadar güzel yazıyosun lan, al eksiyi, al, al!!'' durumuna geldim. vallaha bak, öyleydim. adam ne yazsa, ıyyy ivrenç butonuna tıklıyordum sorgusuz, sualsiz. haketmiyorken sırf inat uğruna böyle bir ibnelikte bulundum zamanında. sonra dedim, engelli misin lan? ne o öyle kompleksler, kıskançlıklar? oku bir adamın yazısını, ne anlatmak istemiş bir irdele, gör değil mi? ama yoook, madem bu kadar güzel yazıyor, alacaksın o eksiyi... hey allah'ım. böyleydik işte küçükken, şimdi büyüdüm. taa 4 ay öncesinden bahsediyorum aga, devir değişti. *
buydu işte sana itirafım aga. beni bu mal psikolojiden kurtarmana yarayan ve gülmekten adeta altıma sıçırtan yazıların için teşekkürü bir borç bilirim. farkındayım, sırf ben bu manyaklıktan kurtulayım diye şahsa özel yazmıyordun ama inan faydası oldu. öyle işte, uzatmayalım.
yaz, yaz ki kabızlıktan kurtulalım. **
bu adamın bazı entrylerini okuduktan sonra mimoza cicegimvolkan konak şarkısının şiiri geliyor aklıma. hepsi değil ama çoğu uyuyor ona.
tanım: başarılı uludag sözlük yazarı.
Çekilmez bir adam oldum yine.
Uykusuz, aksi, nalet
Bi bakıyorsun ki ana avrat söver gibi,
Azgın bir hayvan döver gibi, bugün çalışıyorum.
Sonra bir de bakıyorsun ki
Ağzımda sönük bir sigara gibi tembel bir türkü;
Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün.
Evet evet ve beni çileden çıkarıyor
Büsbütün
Kendime karşı duyduğum nefret ve de merhamet
Çekilmez bir adam oldum çekilmez.
Uykusuz, aksi, nalet
Yine her seferki gibi haksızım.
Sebep yok.
Biliyorum.
Olması da imkansız.
Bu yaptığım iş ayıp, rezalet.
Fakat elimde değil gülüm
Elimde değil sevgilim
Seni kıskanıyorum
Beni affet
Beni affet sevgilim
Beni affet...
kendi açtığı başlıklardan sonra yazılan ikinci, üçüncü, dördüncü vs. hiç bir entarinin tad vermediği yazıların yazarı. gecelerim hakimi. * tespitlerin babası. silahın şörü. şukelanın sevdiceği.
birçok kişinin de "işte budur üstad" kısmını işgal etmekte ayrıca.
iki saattir hayatımın amına koymuş yazardır. entrylerini okudukça içerden: "yavaş amına koyduğum anırma" diye sesler geliyor sen hesap et.
ahaha adamın üslubunu bile almışım olum. akşam devam edeceğim okumaya oy çok yoruldum.
eklemeden edit: bi baktım moderatörmüş. pek çalışkan bi moderatör değil sanırım. olsaydı bu kadar nefret etmezdim moderasyondan.
son zamanlarda gelen edit: eski moderatörmüş kendileri. teoman in ustunde oturdugu bar taburesine yardımlarından dolayı yayında ve yapımda emeği geçen herkes adına teşekkür ediyorum.