en hümanist yazarlardan. hümanistliği öyle bir tavan yapmıştır ki pkk terör örgütü ile ilgili her başlığın altında pozitif etki yaratmak istemiş, sevgi pıtırcığı olmaya karar vermiş yazar. tersini düşünmek bile istemiyorum. tersi mi?
okurken gözümü kullanmadığımı iddia eden yazar. bazen ben de peltekleşiyor, ve göz mü, g.t mü karıştırıyorum ama iddia ettiği halimle bile gerçekleri haykırıp kendilerini delirttiğime göre, mesele yok, çok eğlenceli.
(bkz: git kumda oyna, fikir senin işin değil.)
bugun üstüne gidilme sırasının olduğu yazar diye tahmin etmekteyim. dün benim üstüme üstüme geldiler. bugun bu arkadaşa. demekki sırası varmış bu işlerin. yarın kimi ipe asıcaklar bakalım.
(bkz: ironiyi anlamayan nesle aşina değilim)
geldiği günden beri sözlüğün bir numaralı provakatör insanıdır.
yazdığı entry'ler açtığı ba$lıklar cevaplanırken sakin olunmaz ise bir numaralı çaylaklık sebebiniz olabilir aynı zamanda. lakin cehaletinden ötürü bol bol ayar yemi$, yemeye devam eden ve bu çizgiden sapmaz ise bir süre daha* devam edecek olan bilgiden yoksun, bir o kadar kompeleksli ve insanları a$ağılayarak elde ettiği ego tatminiyle bu açığını kapatmaya çalı$an insan.
ne diyelim allah kime ne verip ne vermeyeceğini çok iyi biliyor. hakkında hayırlısı.
Hadis: Resulullah (sav), ben altı yaşında iken benimle evlendi. Medine'ye geldik. Beni'l-Haris ibnu'l-Hazrec kabilesine indik. Ben hummaya yakalandım. Saçlarım döküldü, (iyileşince) saçım yine uzadı. Annem Ümmü Ruman, ben arkadaşlarımla salıncakta oynarken, bana geldi, benden ne istediğini bilmeksizin yanına gittim. Elimden tuttu. Evin kapısında beni durdurdu. Evimizde, ensardan bir grup kadın vardı. "Hayırlı, bereketli olsun!", "Uğurlu mübarek olsun!" diye dualar, tebrikler ettiler. Annem beni onlara teslim etti. Onlar kılık-kıyafetime çeki düzen verdiler. Beni, [kuşluk vakti aniden] Resulullah (sav)('ın gelişinden) başka bir şey şaşırtmadı. Annem beni O'na teslim etti. O gün ben dokuz yaşında idim.
--alıntı--
ve tck'ya aykırı hareket ediyor öyle mi? şükür ki henüz tck şeriata göre düzenlenmiş değil, kaldı ki evren hazretleri elde kuran kapı kapı gezse de anayasadan laiklik ilkesini çıkartamadı, yemedi. kendisini tck'yla tehdit edenlerin bahse varım o kitaptan bir maddesini açıp okumadıklarına. hal buyken, lan öyle denmez, böyle denir;
silinmesi manifestosu ve onu destekleyen yazarlar tarafından üzüntü ile karşılanacaktır.. bir karışıklığa düşüp manifestolardaki düşüncelerini çiğnemeleri muhtemel.. yeni nick'i merak edilmektedir ayrıca.. *
ateşliliğine ayak uyduramadığım bi gençti. tam geldik o gitti.. biraz daha sakinleşip gelir umarım. ya da boşver sakinleşmesin, herkes benim gibi sinik olmasın. ateş çok işe yaramıyor ayrı ama insana yaşam için biraz da yakıt gerek, biz erken tükettik, o şimdilik gazı köklediği halde kalsın.
bu arada.. ne anlattığımı o bile çözemez eminim.. bu ne biçim yazı oldu lan.
birçok kişinin silindiği için göbek attiği yahut aaa uğrAŞAMAYAcağim diye üzüm üzüm üzüldüğü kişidir.
evet kendisi akla hayale gelmeyecek bir işe imza atmiştir. dayandiği temel hava gazi da olsa, yaniltilsa da bir kelam söylemiştir ve su anda bir çok kişinin sikayet ettiği ama bir türlü boktan burnu cikmayan sözlüğün toparlanmasi için fikrini deklare etmiştir.
kiminiz siyasi fikrinden dolayi gicik olabilirsiniz ve size de siyasi fikrinden dolayi gicik olunabilir.
ama en azindan doğru söylediğiniz seyler vardir. bu arkadasinda komple yalniş oldugunu düsünmüyorum.
hele ki sözlük kavraminin gitgide günlük gazetelere dönüştüğü ve kubur oldugu yazarlarin sicip rahatladiği bir kavram oldugunu büyük bir üzüntüyle izlemekteyim.
bu arkadasin girdiği bilgi entrylerini bir çok kişi girmemiştir.
kendi safinda olanlar bile yapmamiştir ki onla maşak gecen kişilerde o özelliği ara ki bulasin.
ne yazık ki silik olmasi ,niçin nedeni bilmiyorum ama, üzülürerek moderasyon kadrosunu saibe altinda birakmiştir.
vanti buraya geri dönmenin bir alemi yok baska diyarlarda olmasi gereken, siyaset bokluguna, kalleşliğinE VE CAPSiZLiĞiNA bulaşmayacaği entrylerini naks edip kendini geliştirebilirsin.
gerçek kimsenin istemesiyle değişmez. gerçek gerçektir.
edit: buraya tarafsız, yorumsuz birşey yazıyorum ve üzerinde düşünülmeden eksileniyor. yanlış anlaşılmasın artı manyağı değiliz. ama kimi ve nasıl savunduğum belli değilken nasıl karar veriliyor? buradan da anlıyoruz ki okumak, düşünmek ve tartışmak gibi bir derdimiz yok. senden değil mi? vur anasını satayım. senin gibi düşünmüyor mu? gebersin gitsin. bütün fikri faliyetlerimizin çizgisi bu olmuş. her iki görüşten arkadaşlar da rahat rahat eksilesinler artık ellerinde daha fazla done var. yalnız ben giden mi kötü kalan mı anlayabilmiş değilim hâlâ...