Terimin çıkış noktası Fransız Devrimi sürecinde bir din adamı tarafından Cumhuriyet Ordusu'nun bazı davranışlarını nitelemek için kullanılmasıdır. Henri Grégoire isimli bu papaz ordunun davranışlarını 455 yılında Roma'yı yağmalayan Cermen soyundan gelen Slav kökenli Vandallara benzetmiştir.
yani kısacası vandalizm akımını ortaya atan adam papazdır. başbakan erdoğanda bir papazın yolunda ilerlemektedir. *
türkiyedeki sosyalizmin net karşılığı. halbuki cumhuriyetin ilk yıllarında yakmadan yıkmadan gençler gayet insani yöntemlerle seslerini duyurabilmişlerdir. (bkz: kırk paralık adam).
Kim insanlarda (çok büyük bir kitle) var olduğun düşündüğüm hayvani eylem. Zarar verme dürtüsüdür. Bu çok küçük yaşta başlar. Okulda sabun kutusunu kırma, wc de kapıları tekmeleme, sıraların altlarını kırma, masa üstüne yazı yazma vs. Şeyler ile başlar. Bu sanırım engel olamadıkları bir dürtü. Daha sonra polise taş atma, heykel yıkma, otobüse taş atmaya dönüşür. Parka bahçeye zarar vermeye.. Bu insanları anlamak çok güç. illa bir şeylere zarar vermek istiyorsan git kendi eşyanı kır sinirini al. Başkalarını hiç mi düşünmüyorsun? Yok başkasının cebinden çıkıyor ya para senin umrunda değil. iğrenç insanlar..
Üniversitemizde bugün itibari ile gerçekleştirilen eylem. Camı çerçeveyi indirmek tabirini tam anlamıyla görmüş olduk. iletişim kurma yetisi olmayınca sanırım kişiler böyle şeylere kalkışıyor. Geçmişler olsun.
hangi siyasi görüşe sahip olan yaparsa yapsın kötüdür. birileri yıllarca çalışsın, çabalasın, para biriktirsin, ev-araba alsın; sen de gel kundakla. yazık değil mi o adamın boşa giden emeklerine?!
vandalizm barbarlıktır.
anarşizme giden yolun başlangıcıdır. yağma ve talancılığın ideolojiye dökülmüş hâlidir. protesto adı altında yapılması demokratik hakkın arandığını ifade etmez. vandallık, bir memleketin kurtuluşu için seçilen bir yol olmamalıdır.
