suç işlemiş gazetedir. bugün manşetten verdiği haberle ortada olan bir karara alenen karşı çıkmıştır. dilerim yetkililer gerekli işlemi bu gazete için yapar.
Vakit hakkında atıp tutan kesimin koltuk altlarında taşıdıkları kartel medyasının hergün istisnasız yalan haber yazdıklarını ve bu yalanları yine yazdıkları yerde hergün tekzip etmekten bıkmadıklarını, kendileri hakkında açılan davalarda trilyonlarca tazminat ödediklerini hatırlatırım. Vakit gazetesine hücum eden kartel destekçilerine sadece şunu söylemek istiyorum. it ürür kervan yürür
edit: Ayrıca aldığınız gazetelerin pornoculuktan hüküm giydiklerini de hatırlatmak isterim.
Ergenekoncuların batırmak için ellerinden geleni yaptıkları ETÖ davasında yer alan belgelerde ortaya çıkmıştır. Vakit gazetesi bir çok gazetenin yazamadığını yazdığı için bugün ciddiye alınır ve saygı gören bir gazete konumundadır. Tabiki "kral çıplak" dediği için çok defalar tuzaklarla kapatılmak istenmiş. Hakkında trilyonluk davalar açılarak maddi anlamda çökertilmeye çalışılmış. Siyonist güçlerle mücadeleye devam ettiği sürece de bu güçlerin saldırısına uğramaya devam edecektir.
vizyon ve misyon olarak tam karşısında duran medya tarafından özenle yaratılmış ve yaşatılmakta olan basın yayın canavarı.
evet o periyodik olarak sövdükleri, iğrenç dedikleri, inanamadıkları canavarı kendileri yarattılar ve yaşatmaya da devam ediyorlar.
siz dinin neredeyse tüm temel değerlerine köşeler boyunca söverseniz, içinde yaşadığınız toplumun içindeki müslüman ve muhafazakar oranını göz ardı edip tam da onların damarına damarına son derece dikkatsiz, son derece küstah, son derece fütursuz salvolar atarsanız o toplumun bir kesiminin ciğeri yeni şafak, zaman gibi nispeten naif karşılıklarla soğumayacaktır, soğumaz.
evet vakit toplumun bir kesiminin malum medyanın yayınlarına karşı ciğerini soğutur, gazını alır. belki de bu yüzden gereklidir, faydalıdır vakit.
böyle bir gazete türk toplumunun kaçınılmazıdır. vakit olmasaydı zakit olurdu, takit olurdu, paket olurdu, olacaktı.
siz gazetenizde o sebepten ya da bu sebepten başını örten bir insana ağıza alınmayacak yazılar yazan, onu aşağılayan, hor gören bir yazara yer verirseniz, bunun karşılığı vakit'in hasan karakaya'sıdır. sen ordan söversin, beriki burdan söver.
sen "toplu halde namaz da kıldılar" nevinden bir manşet atar ve bunu "irtica geliyor" meselesine bağlarsan sana o gazete de namazın ne olduğunu anlayacağın dilden anlatan biri çıkar.
sen vakit'in hitap ettiği kesime bu kadar uzak olursan, o kesimi bu kadar hor görürsen, attığı oya bok atarsan, bidon dersen, göbekli dersen kimisi deliyle deli olmaz edebiyle cevap verir, kimisi de (vakit) senin gibi ağzını bozar.
misal; zaman "bunu da yaptılar" der, vakit "hayvanlar bunu da yaptı" der.
kanser olan ve kemoterapi yüzünden saçları dökülmüş olan prof.dr. türkan saylan hakkında yazdığı, akla dimağa sığmayan haberiyle bir gazetecilik başarısına daha imza atmıştır kendileri.
tek başına koca bir medyaya, bir yalan ve katakulli makinasına döşeyen bir gazetedir. elleri dert görmesin özellikle atilla özdür köşesinden kendisine bulaşana, ortalığı bulaştıran zevata habire yandan yandan vuruyor. eline kalem alan köşe yazarı olursa zamanla şamar oğlanı olur. vakit'e teşekkür ediyorum farkı farkettirip golf oynayan fıstık kurutan paşaların karıştırdığı haltları önümüze serdiği için.
"hürriyet'in ankara eki, yaptığı yanlı yayınlarla tepki toplamayı sürdürüyor. chp'nin ve bazı marjinal sol grupların sözcüsü gibi çıkan ek, son aylarda adeta murat karayalçın'ın yayın organı haline geldi."
insanı gerçekten hayattan soğutan bir gazete. bu kadar taraflı, bu kadar kinci, bu kadar önyargılı bir gazete olamaz. zaman ve yeni şafak gazetelerinin gözümde sempati kazanmasına yol açmıştır. maalesef ülkemizin cumhurbaşkanı ve başbakanının en beğendiği gazetelerden biridir.
kemal kılıçdaroğlu'na muhatap olan muavininin yerinde olmak istemezdim. meslekten soğutan ayar almış. kendi hayal dünyalarında mutluluk ve başarı diliyorum.
bu sene istanbul rock festivali hakkında kurduğu standart cümleden özne ve yüklemi cümlenin neresine oturtacağını merakla beklediğim gazete.
hüseyin üzmez'i savunan gazete ayrıca.
ağbiler, halalar bu kadar olmaz, ulan bu kadar yalan,yanlı,alenen yapılmaz bu gazetecilik tamam zıt kutuplarında bir (bkz: vatan) örneği vardır, ama yok usta bunlar aşmış aşşağılık bir yalan haber kampanyası, her gün (bkz: kılıçdaroglu) her gün (bkz: doğan) her gün (bkz: kanadoğlu) her gün (bkz: çevik bir) bu nasıl kuyruk acısı imiş, yazılan kişileri sevdiğimden değil, haklarında yazdıklarının hemen hemen hepsi de yalan değil lakin bir doğru elli yalan haber bre müslüman bu olmaz, şimdi de seçimler başladı, internet siteleri melih gökçek sitesine dönmüş, para, yalan,riya bok çukurları, umre turu düzenliyorlar, kendi yazarlarının katımıyla öyle bir verişleri var ki bunu sanki halifeyle beraber umre yapma fırsatı veriyor vatandaşa, sakallarındaki solucanları her gece toplayıp sobaya atıyorlar ama her sabah yeniden bitiyor solucanlar yüzlerinde, ayet altında günlük döviz kurları, hadis altına kar payları oranları günlük gazetelerinde, hepsinin suratına bakın; bokundan köfte yapıp yemiş gibiler.
bir vakitinsan ol be.
deniz fenerini eleştiremeyip, soygun var diyemeyip üstüne utanmadan bu işi ergenekona bağlayacak kadar kirli ve çirkin zihniyet.
bunların bi yazarıda tayyip'in uçağında.
deniz feneri davasını çözmüş gazete. akp milletvekili hüsnü tuna'ya dayanarak söylemilşler ki deniz feneri'de ergenekoncuların işi. bu haberi de hem gazete manşetinden hem de veb sayfalarından bir güzel yayınlamışlar.
ilk sayfasına bakıyorum, bir haber tsk yı, bir haber ahmet necdet sezer i, bir haber chp yi hedef almış.
insan diyor ki, demek ki memlekette olan biten bu. başka da birşey olmamış önemli olarak..
peki senin hırsızlarının hiç mi yamuğu yok? siz kasmayın, onları ortaya çıkarıcak adamlar da var bu memlekette.
sayfalarla, kağıtlarla, yazılarla aslanlar gibi cihad eden gazetedir.
yazdıklarının doğruluğu tartışılır mı? ortada yalan, dolan var mı? ben hiç göremiyorum.
yılbaşında rahmetli olan kardeşlerimiz için ibret verici bir ifade kullanılmıştır. içip sıçarsanız böyle olur diye. evet bunda yanlış bir şey göremiyorum. içmişler, üflemişler vs sonucunda böyle olmuş. bunların tekrar tekrar yaşanmaması için "birilerini" uyarmak bu iş için de uyarı eylemini gerçekleştiren "birileri" olması lazımdır.
hayatımda "içki içmek kötüdür, zararlıdır" denildiğinde bir kisveye sokulan bir toplum görmedim. bunu dediğin vakit şeriatçı ve hemen ardından iranlı (!) oluyorsun.
çok komik insanlar var vesselam.
ama doğan medya 'nın bu gazetelerin raflarda bulunmaması için yaptıklarını hatırlar gibiyim. bir gazete askeriye 'de neden olmaz? yasakçılık bu değil midir?
ruhat mengi bu ülkede gazetecilik yapabilecek bir insan mıdır? ya da ertuğrul özkök kimler tarafından okunup takip edilir? ya ayşe arman? reha muhtar? ya siz?
bunları düşündükçe kusmak istediğimden dolayı ve sinirlendiğimden ötürü daha fazla uzatmamam lazım.
