ne var olur, ne yok oluruz. biçim değiştiren, kaptan kaba akan maddeleriz. içine dolduğumuz makinenin bilincinden bakınca, içine dolduğumuz gözlerden bakınca çok uzakta kalıyor. işte sen, ben, akşam yemeğimiz, yoldaki o ölü kedi, güneşin bütün ışıkları, evrendeki her yıldız, bütün aydınlık şeyler ve doğurduğu karanlıklar.. tanrı bizim toplamımız ve evet tanrıyı var eden biziz. biz tanrıyız,
islamda en tartışmalı konulardan biridir. kimileri bunun islam dışı olduğunu savunuyor. buna gerekçe olarak da hint mistizmi ve zerdüştlüğün etkisi gösteriliyor. hatta vahdet-i vücut fikrinin panteist filozofların görüşlerinin islam'a entegre edilmek istenmesi neticesinde ortaya çıktığını savunuyorlar.
diğer bir görüş ise bunun islamın bir parçası olduğunu savunuyor ve panteizm ile arasındaki ince çizginin ayrılması gerektiğini söylüyor.
her hali ile karmaşık bir durumdur vahdet-i vücut.
tasavvuf hakkında bilgisi olmayanların çok yanlış anlayacağı bir kavram. ilk okuduğumda bende töbe töbe diyerek okuyordum. sonrasında fark ettim ki allah ı herkeste ve her şeyde görebilmektir. böyle yaklaştığınızda hayata hem davranışlarınıza hem yaşam biçiminize hem yaptığınız ibadete daha çok dikkat ediyorsunuz.
tanım: okuyarak öğrenilemez, dinlemekle öğrenilemez, tamamen tasavvuf yolunda yükselmeyle elde edilebilen bir bilgidir. yaşanması gerekir, kavranabilmesi için. yaşayarak öğrenen kişi ise, kendi mertebesindekiler hariç başkasına anlatamaz, çünkü karşısındaki anlayamaz. hallac-ı mansur'un ölüm sebebi de bu olmuştur. iradesi dışında söylemiş, ancak karşısındakiler demek istediğini anlayamadıkları için derisi yüzülmüştür.
bu kavrama göre, gördüğümüz ve göremediğimiz tüm varlıklar tek bir özden, kaynaktan doğmuştur ve tekrara bu kaynağa geri döneceklerdir.
batı felsefesindeki panteizm ile benzerlik gösteren vahdet-i vücud kimi yönleriyle bu felsefeden ayrılır. panteizmde tabiattaki tüm varlıklar tanrının kendisidir. tasavvufta ve vahdet-i vücudta ise, kainat demek tanrı demek değildir: kainat tanrının tecelli ettiği bir yerdir.
kelimelerle anlamlandırmaya çalışmak beyhude sonuçlara gebedir. nitekim "hal" gereklidir ki anlaşılsın. işin ehli bu "halden" yoksun olup bu mevzuları kurcalamayı samimiyetsizlik olarak addetmişlerdir. eğer idrak edilmek isteniyorsa kati suretle bir rehber eşliğinde ilerlemek icab etmektedir.
peşinen eklenilen not: gaye ders vermek değildir. maksudumuz, başlıktaki mevzuyu işin ehline sorduktan sonra aldığımız cevapları kendimizce not düşmektir.