en güzel oyuncaklardan biri.ve nedenini bilemediğim bir şekilde en sevdiğim kelime.söylenişi bile çok hoşuma gider.
bir de teoman ın o güzel şarkısı "uçurtmalar" var tabi, sözlerini elif şafak ın yazdığı: http://www.izlesene.com/v...malar---video-klip/932604
şebnem'in benim adım orman albümünü daha yeni yeni dinliyorum da bu şarkı beni esir aldı açıkçası. bu şarkı yüzünden albümü doğru düzgün dinleyemiyorum, albümün açık ara en iyi şarkısı.
eski dönemlerde kuyruğuna jilet takılarak*,diğer uçurtma uçuran sakinlerin uçurtmalarını pert edilmesine neden olan,çocukluk döneminin en neşeli icatlarından biridir..
anavatanı çin olarak biliniyor.
uçurma kuralları
1-uçurtmaya kesici aletler takılmaz.
2-yüksek binaların,elektrik tellerinin,havaalanlarının yanında uçurulmaz.
3-fırtınalı,yağmurlu havada uçurulmaz.(ıslak ip elektrik geçirir.)
biraz fazla uzaklara bıraktığınızda zaptetmesi güç olan, sizi alıp götürücekmiş hissi veren, ilk kez 23 yaşındayken uçurtmayla tanıştığınız vakit ise size çok cazip gelmeyen oyuncak desem oyuncak olmayan nesnedir.
küçük parmaklarımla arkasından koşturdum durdum uçurtmaları. dediler özgürlüğün sembolü... aldım elime koşturdum arkamdan, cinsi çekici kanatlarını göğe gerdiğinde o zamanlar parıldayan gözlerimi dikerdim gökyüzüne, o salınırken ben tutardım ipinin en ucunu, benden kopmadan gidebildiği yerlere, kuşlara erişsin diye. şarkılar söyler öyle izlerdim kuşlara nispet yapan salınmalarını. bir amca geldi yanıma sakin seda, erzurumun dumlu ilçesinde otururduk, babamın görevi dolayısıyla... neyse efendim bir amca yaklaştı bir gün, ben beşiktaşın kara kartalını göklerde sallarken, o yaşta bir çocuğun anlaması imkansız bir cümleyle hayallerimi yıktı. ben anlamıştım... oğlum, dedi, uçurtmanın uçmasını istiyorsan onu uçurtma... onu uçurma...
eskisi gibi çocukların rağbet etmediği bir şey oldu çıktı. internettir, bilgisayarda oyundur, carttur curttur derken, uçuşunu zevkle izleyeceğimiz uçurtmayı uçuracak çocuk kalmadı.
Bütün sokakların tozu var ellerinde
için bir su birikintisi
Üstünde, kâğıttan bir kayık
Biz deriz ki savaşlar, savaşları izliyor
Sen dersin ki, kaydırak, oynasaydık
Akşam iner günün son uçlarına
Sular büsbütün değişti
Çiçek açtı, karanlık
Sen dersin ki gece de, gündüzdendir
inanmazsan, bak benim, saçlarıma
Sen dersin ki gök size,
Masmavi bir umuttur
Uzar gider sonsuza
Ben gök nedir anlamam
Bildiğim
Gök olmasa, uçamazdı, uçurtma
genelde altigen olanlarinin revacta oldugu ama piyasada hazir yapilmislarinin da satildigi hatta bu hazir yapilmislar yuzunden bir ucurtma yapamayan neslin buyudugu eglencelik..
soyle hava operasyonuna el verisli bir ortamda hizlica kosarak havalndirmaya calisacaginiz uzun kuyruklu ve geneli de renkli olan ve senliklerinde gokte yuzlerce gorebileceginiz, kontrol hakimiyeti saglamak gereken ucabilen cisim..
papatyalar, erik ağaçlarındaki çiçeklerle birlikte, gökyüzünde görülmesiyle "bahar gelmiş" dedirten oyuncak. yolda yürürken hafiften kesersiniz gökyüzünde nazlı nazlı salınmalarını. yüzde kocaman bir gülümseme belirir. bir uçurtma alıp uçurmak istersiniz doğanın uyanışını kutlamak için.