yanında oturan biri varsa ve tanımıyorsan 'memleket nere??' sorusuyla baslayan muhabbet.
Yandakinin horlaması, uyumak istesen de istemesen de boktandır.
Yol uzunlugu yetmezmis gibi bir de soförün agır aksak gitmesi.
Kendini bi bok zanneden artist muavinler.
Mola yerinden cıktıktan hemen sonra tuvaletin, özellikle de cisin gelmesi.
Seklinde uzayabilecek silsileler bütünü.
allah korusun ölmek ya da çok büyük bir kaza dışında, cinsten öte yanda oturan vatandaşa denk gelmek.
en son denk geldiğim de acayipti, 4 numara yani otobüsün ilk sırası en sağına oturmuştum, yanımdaki abi de normal kilolu ama, bacaklarını bir basketçi edasında açtı, bir şey demedim, uyuyakalmışım; uyandım uyutturmadı, taktı kulaklığı son ses film izledi; ''yanında oturana saygın olsun dümbelek'' demelere doğru içten gelen sese kulak verdim, adam gebzeden sonra da, durduk yerde bacaklarını sallamaya başladı, ''anadolu yakasında insin'' diyorum, yok; ''arka tarafa gitsem mi'' diyorum zaten, bir saatlik yol kalmış, öyle sallana sallana bol süspansiyonla geldik.
yanıma sonradan oturan amcaya üniversiteyi yeni kazandığımı söylememle başlayan, eziyete dönüşen muhabbet. Adam Sakarya'daki tanıdıklarını tek tek anlattı bana ya.