kestirdikten sonraki ilk gün hayata adapte olmayı zorlaştıran bir aktivitedir. ikinci gün şapka takıp dolaşmanıza neden olabilir. üçüncü gün aynadaki yeni görüntünüze alışmaya başlarsınız. dördüncü gün şekil vermeye ve beğenmeye başladığınız gündür. beşinci gün artık tamamen alışmış ve yeni saçlarınızı sevmektesinizdir.
iki gün önce yaptığım eylem.*
yani; insanı zaman zaman bunalıma, zaman zaman da umursamazlığa iten eylem.
böyle bonus derler ya**, öyleydi saçım. sonra mecburen kestirdim. kısacık oldu ama. aynı şeyi iki yıl önce yaptığımda bir hafta çıkamamıştım evden rahat rahat. şimdi hiç sklemiyorum. nasıl "lan bonus" diyenleri sklemiyorsam, "ehe ehe saçlar nerde lan" diyenleri de sklemiyorum.
yalnız çük gibi çıktı lan kafam. kestirmeyin olm, kötü oluyor. kafa derine kısacık saçlar batıyor kafanı okşayınca.
bir de, saçları kesilirken aynaya bakınca kötü oluyor insan. çoküyor anlık da olsa. bakmayın yani, berberde traş olanların görmek için şekilden şekile girdiği köşedeki televizyona bakmaya çalış. hem biraz medyayı takip etmiş olursun.
hevesle başlayıp hüsranla sonlanan bir aktivitedir. büyük olasılıkla bir üzüntü, sıkıntı, depresyon anında çıkış yolu bulmak, kafayı dağıtmak, değişiklik yapmak için gidilir, güzelim saçlar kestirilir. saçın kısaldığı gözle görüldüğü ve elle tutulamadığı o ilk anda kalp sızlar, beyne kan gitmez, nefes kesilir kısacası ilk pişmanlık daha o koltukta yaşanır. saçta değişiklik yapmak için en hatalı zamandır depresyon. . **
cesaret işidir,hiç mi elin titremedi yaparken dedirtir millete tabi saçını kendisi kesen biri için geçerli bir tepkidir ,kuaförün insafına kalmamalı kişi ,yoksa kuşa döndürür kuaför kardeşlerimiz, şöyle bir victorıa beckham yapayım derken mahvederler saçınızı ,müşteride kuaförde iğrençliğin farkındayken ısrarla çaktırmamaya çalışırlar aa ne güzel olmuşş ,aa vallahi çok yakıştı şöyle bir de arkasına bakın...efendim saçınızı kesmeden 2 kere düşünün ancak kendiniz kesecekseniz düşünmeyin
karar verme aşaması çok sancılı geçer, zaten depresyondasınızdır, "sarı saçlarından sen suçlusun" diyen sevgiliniz sizi terk etmiştir ve hem ondan intikam almak niyetindesinizdir* hem de yeni bir hayat ve yeni bir "siz" umuyorsunuzdur. en çok ağladığınız gün bu radikal kararı verir ve kuaförün yolunu tutarsınız. ve sırtınıza kadar olan saçlarınızı bir erkeğin saçı kadar kısa kestirirsiniz. beğenmezsiniz, bin kere pişman olursunuz, üstüne üstlük her gören yeni saçlarınızın rezalet olduğunu söyler ki bu majör depresyonunuza hiç de hoş etkimez. ve bu dönemde en büyük desteği umduğunuz, vazgeçmemek için sevgilinizle çok kez kavga ettiğiniz biricik dostunuz size sırtını döner zira kendisi saç fetişistidir. ve siz elleriniz bomboş, artık olmayan sevgiliniz, olmayan saçlarınız ve olmayan dostunuzla daha boş, daha mutsuz, daha yalnız, daha yorgun, eskisinden daha eskimiş hayatınıza geri dönersiniz...
kuaföre ucundan al dersiniz ama sana kısa saç da güzel olurdu falan filan gazları sebebiyetinde, annenin de inadıyla saçlar kısacık kıvama gelir şöyle bi aynaya bakarsınız eh iştedir fena da durmamış gibidir; eve gidersiniz saçınızı yıkarsınız sonra o saç ne şekil alır ne de o saçla dışarı çıkılır durumundadır. ama bi kaç güne alışırsınız yeni görüntünüze her şey yolunda gibidir. saç kestirmenin, saçta yeni renkler aramanın en büyük nedeni depresyondur ıskalayarak geçmek istemedim bu önemli sebebi...
(bkz: ben yaptım sen yapma)
kızların imaj değiştirme ya da bir erkekten boynuzu yedikten sonra yaptıkları olaydır.
neymiş efendim hayatında değişikliğe ihtiyaç varmış. aşın kızım artık bunları kendinize gelin siz Türk kızısınız türk gibi olun, başkaları gibi değil.
nedeni saçma sapan bir depresyondur genelde. kıvır kıvır güzelim saçlarınızı kısacık kestirirsiniz. bayan saçken bayan kele dönüşüm gerçekleşir. sonuç olarak ilk zamanlarında televizyondaki uzun saçlı kadınlar kıskanılır, eski resimlere bakınca bir of çekilir ve saçların daha çabuk uzaması için her yol denenir.
bir günde bukalemun gibi değişiverirsiniz.
akabinde etrafınızdaki er kişilerin "freedean bugün traşa gidioduk sen de 3 e vurdursan yakışır gelir misin?" muhabbetlerine maruz kalmanız demektir.
ama değişiklik her bünyeye lazımdır.
denenmeli görülmelidir.
kökü sizde, yine uzar nasılsa yaşadıkça!