bugün

tonilato ve sefer bölgesi sınırlaması olmaksızın her türlü gemiyi sevk ve idaresi altında bulunduran, ayrıca sözleşmenin II/2 kuralı'nın 1, 2.1, 2.1.2 ve 2.2 paragraflarında tanımlanan gemiadamı.
her tür gemiyi kullanabilen baba kişilik. gemide aslan gibidir de özel hayatı nasıl olur merak konusudur. tonla para kazanır, gemide mutludur. gemi dışında sudan çıkmış balık gibidirler genelde. gemide gösterilen saygıyı bulamazlar çünkü.
çalışacagı gemide groston sınırı olmayan okyanusları aşabilen süvaridir.
maaşı yüksek kimselerdir.

eğer sözlükte uzakyol kaptanı olan varsa benimle irtibata geçsin. bazı sorularım var.
meslek değil hayattır.

diğer birçok meslek gibi günde sadece 8 saat işiyle ilgilenmez.onun işi 24 saattir.mesleğini sevmesi gerekir yoksa o yollar asla çekilmez bir insan için. hapis hayatı yaşamaktadır aslında. normal mahkumlardan tek farkı onun hapishanesinin dünya olmasıdır. 200-300 metre alanda ayları, yılları geçer ancak dünyanın en ücra köşelerini, okyanusun en pervane girmemiş bölgelerini, ülkeleri, limanları her yeri görür.artık onun için italya da, hindistan da, türkiye de aynı yerdir. evi dünyadır kaptanın. her yerde olan aslında hiçbir yerdedir diye bir söz vardır. kaptanın hayatı da budur tam olarak. alışır her yerde olmaya. karaya çıktığın da alışamaz, tekrar denize dönmek ister. dar gelir onun için karada 1-2 ay durması.

duygularını bir kenara bırakır sefere çıktığı zaman. yoksa o sefer geçmez bir kaptan için. o gemiye bindiği an ailesini ve sevgilisini mümkün olduğunca hatırlamamaya çalışır. bilir hatırladıkça özleminin arttığını. bilir o an özlemekten başka yapacak bir şey olmadığını.kendini farklı uğraşlara verir. kitap okur, muhabbet eder,fm oynar, dil öğrenir, ama yine de çok özler karada bıraktıklarını.ailesine kavuşmak için gün sayar. zamanla alışır tabi her insan gibi. karaya çıktığında bıraktığı yerden başlar kaptan ancak karada zaman akmıştır. değişen çok şey olmuştur.bunlara alışması zaman alır. alışır, alışır da tekrar sefere çıkmak ister bu sefer.alışkanlıklar tabi. malum, deniz aşık olmuştur bir defa.

birine bağlanmaktan korkar genelde.ne kadar bağlanırsa birine sefere çıktığında onu o kadar özleyecektir. her ne kadar istemese de insan bu bağlanır elbet birine. aşık olur ona. o an iki aşkı vardır kaptanın ; deniz ve o. 6 ay birinde kalır, 1-2 ay diğerinde. aşık olduğu zaman sefere çıkması her zamankinden çok daha zor gelir kaptana. para pul önemli değildir onun için önemli olan sevgilisini 6 ay boyunca göremeyecek olmasıdır.ancak diğer tarafta hayatını verdiği diğer sevgilisi beklemektedir, deniz. çıkar sefere kaptan. her limanda sevgilisini arar uzun uzun konuşurlar. zamanla bu aramaların sıklığı azalır elbet her ne kadar aşık da olsa, gözden ırak gönülden ırak.kabullenir bunu kaptan, yeterince bağlanmamak ister o yüzden birine.

hayatın değeri bir yerden sonra azalır kaptan için. birçok fırtına görmüş geçirmiştir. kaç kere batma tehlikesi yaşamıştır gemisi. bir süre sonra normalleşir bunlar kaptan için. ne olacaksa olsundur o kadar da önemli değildir o sadece yapması gerekeni yapar.ölünecekse ölünür, yaşanacaksa yaşanır .

ama yine de tercih edilesi bir hayattır.dünyaya bir defa gelinse yine aynı hayat seçilecek, yine düzensiz, yalnız ama özgür ve mutlu bir hayat yaşanacaktır.

son olarak, yeni çıkmış şu da ;

http://fizy.com/#s/3xx4sb
beyazları çekip Rusya'ya sefere giderim giderken parayı kırar limanda da iki tıklarım diyip seçtiğim sonradan da ''bu nasıl meslek lan bildiğin hapis hayatı yaşıyoruz'' diyip ana avrat sövdüğüm mesleğim pardon pardon hayat tarzım.
buyrun benim.
iyi ki bu mesleği seçtik mi desek yoksa ben böyle mesleğin ta ... desek bir türlü bilemedik gitti. aile hayatına düşkün değilsen, asosyal ve hayattan ümidini kesmişsen bu meslek tam sana göre dostum.